Hayatımızdaki çalışmalarımız ve gayretlerimiz öncelikle sağlığımız sonrasında başarımız içindir. Bunun içinde amacın ve gayretin olması gerekmektedir. Gayret amacın gerçekleşmesi için bireyin hareketini göstermektedir. Gayretin yoğunluğu ve istekliliği amacın gerçekleşmesinde rol oynayacak etkendir.
Hayatta yapılan her işin sonucunda başarıya ulaşılacak diye bir kural yoktur. Bazı zamanlar amacımız, başarıyla bazı zamanlar ise başarısızlıkla neticelenebilecektir. Bu anlara dikkat etmeli durumların kişilik yapımız üzerinde değişim yapmasına izin vermemeliyiz. Sağlam gelişen bir kişiliğin bu durumlarda değişmesi mümkün değildir. Kişilik değişimi değerler bütününü göstermektedir.

Bu değerlerin nedir ve nasıl oluşur konusuna gelecek olursak;

Değerleri maddi ve manevi olmak üzere iki grupta açıklamak gerekirse, maddi değerleri, toplumun kültürel, tarihi ve bilimsel ürünleri olarak, manevi değerleri ise, toplumda insanlar arasında benimsenen, yaşatılan duygu, düşünce ve davranışlara yüklenen anlam ve kıymet olarak açıklayabiliriz. Manevi değerlere örnek verilecek olursa bunlar; gelenek, örf, adet ve inançlar ile duygu, düşünce ve davranışlardır. Bireyin kişiliğin oluşmasındaki değerlerin özetini bu şekilde açıkladıktan sonra kişiliğin ne denli önemli olduğunu görmüş olduk. Kısacası kişiliğin oluşumu ailesi başta olmak üzere yaşadığı çevre ve toplumla alakalıdır.  
Yaşadığı sosyal çevrenin içerisindeki doğruların sahiplenilmesinde ailelere büyük görevler düşmektedir. Bu görevlerin layıkıyla yapılmaması bireyin kişiliğinin oluşumunda ileriki zamanlarda kendini hissettirecek kişilik bozukluklarının oluşmasına yol açacaktır. Kişiliği bu kadar ön planda tutmanın sebebi ise diğer karakterlerin başını çekmesindendir. Bunu bir hikâye ile açıklayacak olursak kişiliğin ne denli önemli bir yere sahip olduğunuz anlarız.

Sınıf, öğrencilerin gürültü patırtısıyla sallanırken sert görünümlü hoca kapıda beliriyor. İçeriye kızgın bir bakış atıp kürsüye geçiyor.

  Tebeşirle tahtaya kocaman bir (1) rakamı çiziyor.

"Bakın" diyor. "Bu, KİŞİLİKTİR. Hayatta sahip olabileceğiniz en değerli şey..."

Sonra (1)’in yanına (0) koyuyor: "Bu, BAŞARIDIR. Başarılı bir kişilik (1)’i (10) yapar".

Bir (0) daha... "Bu, TECRÜBEDİR. (10) iken (100) olursunuz".

Bir (0) daha koyuyor. “Bu DÜRÜSTLÜKTÜR. (100) iken (1000) olursunuz”

Bir (0) daha koyuyor. “Bu YARDIMSEVERLİKTİR. (1000) iken (10.000) olursunuz”

Sıfırlar böyle uzayıp gidiyor:

YURTSEVERLİK... YETENEK... DİSİPLİN... SEVGİ...

Eklenen her yeni (0)’ın kişiliği 10 kat zenginleştirdiğini anlatıyor hoca...

Sonra eline silgiyi alıp en baştaki (1)’i siliyor. Geriye bir sürü sıfır kalıyor.

Ve Hoca yorumu patlatıyor:

"Kişiliğiniz yoksa, öbürleri hiçtir".

Sınıf, mesajı alıp sessizliğe gömülüyor.