- 605 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
aykut
AYKUT
Aykut Bey, şu anda oturduğu siteye taşınalı beş yıl olmuştu. Arkadaşlarına anlatırken, bu siteye ev almaya geldiğimde aşağıdan emlakçı ‘’Aykut Bey sana göstereceğimiz daire burası, şu balkon’’ dedikleri anda ‘’tamam ben bu daireyi istiyorum ‘’ dediğini çünkü bahçesine bakan balkonu çok sevdiğini anlatırdı. Aykut Bey sitede yalınız oturuyordu. Altmışına merdiven dayamış bir adamdı. eşinden ayrılalı on seneyi geçmişti ama neden evlenmiyorsun dediklerinde korkuyorum diyordu. Öyle kimsenin etlisine, sütlüsüne karışmayan bir adamdı. Siteye geleli beş sene olmasına rağmen , site görevlisi ve site yöneticisinden başka kimseyle tanışmamıştı. Aslında girişken bir adamdı ama nedense genelde ilk hamlenin karşıdan gelmesini beklerdi. Bir gün bu kuralını bozarak şu karşı komşularımız beş sene oldu hoş geldin bile demediler benden önce taşınmış olmalarına rağmen ama bu sefer ben onların kapısına gidip tanışayım dedi. Yazdığı bir şiir kitabını, bir de öykü kitabını onların adına imzaladı. İsimlerini de kapının yanında duran su saatinin üzerinde duran faturadan öğrendi.
Kapının zilini çaldı; evin kızı ‘’kim ooo’’ dedi. ‘’Ben karşı komşunuz Aykut Bey’’ kız kapıyı açmadan ‘’Anneee kapıda biri var karşı komşumuzmuş’’ diye yüksek sesle bağırdı. Aykut biraz bekledikten sonra kapı yavaş yavaş açılır, açılan kapının aralığından sadece başını çıkaran bir kadın ‘’Buyurun’’ der. ‘’ Ben karşı komşunuzum da, çok geç oldu ama artık tanışmanın zamanı geldi diye düşündüm, kendi yazdığım kitaplarımı size imzaladı’’der. Kadın Aykut Beyi baştan aşağı söyle bir süzer, süzmek ne kelime uzun uzun inceler. Bu arada kapı kendiliğinden iyice açılır. Kadının sadece başı değil her tarafı gözükür. Kısa boylu, boyuna göre baya kilolu biridir. Öğleden sonra olmasına rağmen üzerinde yatarken giydiği kıyafetleri ile duruyordu. Kızı çağırınca ona çağırmak denirse tabi baya yüksek sesle bağırınca kadın hiç düşünmeden kapıya geldiği her halinden belli oluyordu. Ocak ayı olmasına rağmen ayağına terlik bile giymemişti, soğuk betona basmamak için parmaklarının ucunda duruyordu. Buna rağmen boyu kısaydı. Aykut’un uzattığı kitapları eline aldı ‘’ben bunları ne yapacağım’’ dedi. Aykut ‘’efendim bu kitapları ben yazdın sizin adınıza imzaladım bu bahane ile tanışmış oluruz diye düşündüm’’ dedi. Komşu kadın yüzüne manasız manasız uzun uzun baktı ‘’Para mı istiyorsun’’dedi. ‘’Hayır efendim ne parası, size hediye ediyorum’’ deyince ‘’neise tamam alayım bari, ben bu kitapları ne yapacağımı tam olarak anlamadım ama’’ dedi ve kapıyı kapattı, üzerinden bir de bütün kilitleri şak şak hepsini kilitledi. İçerideki meraklı kızı Annesine yine bağırdı, taa sitenin koridorlarında yankılanacak şekilde ‘’Anne ne istiyormuş o adam’’ ‘’ Ne bileyim kızım ben anlamadım elime iki tane kitap tutuşturdu, kendim yazdım mı dedi amaaan tam da anlamadım’’ dedi kızına. ‘’ tamam Anne kitapları koyver oraya çabuk gel dizinin heyecanlı yerini kaçırdın zaten’’ dedi. ‘’ dur dur geldim geldim kaçırdı mı kız ne dedi oğlana adam da tam gelecek zamanı buldu şu dizi bitince neden gelmedi anlamadım’’ dedi
Aykut daha kapıdan ayrılmadan başlayan konuşmayı başından sonuna kadar duymuştu. Üzüldü tabi en çok da kızın ‘’ tamam Anne kitapları koyver oraya çabuk gel dizinin heyecanlı yerini kaçırdın zaten’’ demesi çok üzmüştü. O iki kitabın yazılması Aykut’un yirmi yılını almıştı. Koridor boşluğuna öylece baka kaldı. Asansörle mi inmiştim, merdivenle mi gelmiştim diye düşünmeye başladı. Bir süre sonra evinin bir adım arkasındaki kapı olduğunu fark etti.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.