- 1940 Okunma
- 24 Yorum
- 14 Beğeni
Uyuduk, uyandık, anladık!
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Yaşadığımız şu âlemde öyle derin bir uykuya daldık ki: Hep aynı mevzular, hep aynı kaygılar, hep aynı kavgalar, hep ayni küfürler, hep aynı söylemler. İnsanların trafikle olan bitimsiz kavgası, hava kirliliğinden şikâyetler, motorlu taşıtların gürültüsü de cabası. Balkonsuz evler, gökdelenlerin gökyüzünü görmeye engel olması, market ürünlerinin, çarşı- pazar alışverişlerinin fiyatların sürekli yükselmesi. Ay sonu geldi, gelemedi; maaş yetti, yetmedi haklı serzenişler…
Dolar savaşları, petrol savaşları, sınır savaşları, silah savaşları gündemimiz oldu. Onun füzesi, bunun tankı, ondan alma benden al tehditlerle kavrulduk, sınır ötesi yerlere savrulduk. Çocuklar evsiz, insanlar yurtsuz. Ve lakin hep mutsuz, şikayet ettik durduk, dönüp durduk. Dönüp durduk ta ne oldu başımız döndü; başımız döndükçe de uyuduk. Olsun çok güzel uyuduk…
Dünya malını, mülkünü, makamını çok önemsedik. Her şeyin gelip geçici olduğunu da unuttuk. Zenginler zenginliğinle imtihan olurken diğeri fakirlikle. Zenginler paranın esiri olurken, diğeri parasızlığın esiri. Küçümsedik belki de küçümsendik. Hor gördük, kim bilir hor görüldük. Gücün, güzelliğin ve paranın, konforun etkisiyle kendimizi dünyanın en mutlu, en güvenli insanları, bu düzen hep böyle sürer ve kendimizi dünyanın efendileri sandık ama yanıldık…
O derin uykulardan bir anda başka bir dünyaya uyandık. Dünyanın en güçlü ekonomisine sahip devletler, az gelişmiş ve hiç gelişememiş ülkeler eşitlenmiş. Bütün insanlar aynı safta. Ne zengin kayırıyor bu salgın, ne fakir, ne fukara. Ne kibir dinliyor, ne de caka fiyaka. Sanki kıyamet günü geldi. Anne- baba evlattan, ev sahibi misafirden, cenaze vedadan, doğum kutlamadan kaçıyor.
Ölüm gibi bir virüs… Genç, yaşlı, güzel çirkin, dinli dinsiz, Doğu Batı, hiçbir ırkı, coğrafyayı ayırmıyor. Camiler boş, kiliseler boş ama hastaneler dolu. Herkes kendinden sorumlu ve herkes kendi canının derdine düşmüş. İki metre kefen bile giyemeden kireçlenerek bir- iki kişi yani kimsesiz gömülüyor cenazeler kara toprağa.
Gücün, sosyal statünün, paranın; çok gerekli olmadığını ve nasıl da değersiz olabildiğini, nefessiz kalınca bir damla oksijen olamadıklarında anladık. Sarılmanın, dokunmanın ve öpmenin sevgi değil, öldürücü bir silah haline geldiğinde anladık. Akrabaları, arkadaşları ziyaret etmek değil, etmemek bir sevgi göstergesi olduğunda anladık. Şikayet ettiğimiz ne varsa dört duvar arasına ( kafes misali evlere ) kapandığımızda özgürlüğün ne kadar anlamlı olduğunu anladık…
Daha çok hastane ve sağlık personeli yaşamak için çok gerekli olduğunu anladık. Sokaklar, caddeler, şehirler boşalınca, tüketim azalınca, petrolün değersizleştiğini anladık. Ekonomisi en güçlü devletlerin binlerce insanları öldüğünde dünya halklarının ölümün karşısında eşit olduğunu anladık. Ölümün; ırk, renk, din veya toplumsal tabakaları ayırt etmediğini anladık. Sıfır savaşın yerküreyi daha yaşanılır hale getirdiğini anladık…
Hayat; sevinç ve mutlulukla, acı ve sıkıntılarla, artı ve eksileri ile iç içe yaşanır. Ancak bütün bu problemler sağlık kadar önemli değildir. Bütün dünya senin olsa bile sağlık olmayınca hiçbir öneminin olmadığını anladık. Ne konuşarak, ne yazarak, ne dövüşerek, ne savaşarak anlayamadığımızı bir virüs ile öpüşerek anladık!
Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihânda bir nefes sihhat gibi
Kanuni Sultan Süleyman
En büyük varlığın zenginliğin ve gücün “Sağlık” olduğunu anladık!
Sağlıklı günler dileğimle saygılar.
Nuray Çakmak/07/04/2020
YORUMLAR
Hayat; sevinç ve mutlulukla, acı ve sıkıntılarla, artı ve eksileri ile iç içe yaşanır. Ancak bütün bu problemler sağlık kadar önemli değildir. Bütün dünya senin olsa bile sağlık olmayınca hiçbir öneminin olmadığını anladık. Ne konuşarak, ne yazarak, ne dövüşerek, ne savaşarak anlayamadığımızı bir virüs ile öpüşerek anladık!
Her satırı ayrı güzeldi ama bu satırları paylasmak istiyorum dostlarima izninizle..
Sevgiler
Nuray Çakmak
Teşekkür ederim ziyaretinize ve yorumunuza.
İstediğiniz bölümü paylaşabilirsiniz tabi ki.
Dostlarınıza selamlar ve sağlıklı günler dilerken,
Size de saygı, sevgi ve sağlıklı günler diliyorum...
Nuray Çakmak
Sağlıklı günler dilerim saygılarımla.
( Kesinlikle VİRÜS yazıma bulaştı. Kaçıncıya yazdığımı bilemiyorum. Şimdi her harfi kaydediyorum! Hadi bakalım!... Sen mi ben mi?!?!..... :))))
Yıllar önce dünyada petrol fiyatları rekor düşüş yaşarken bizde yükselişini sürdürünce toplumsal bir hareketle bir hafta kontak kapanması, her ulaşımın toplu ulaşımla sağlanması istenmişti sosyal bir tepki olarak. Yer yerinden oynadı!...
Allah'ın sopası yok derler ya... İşte öyle!
Şimdi arabası olanın deposunda yakıtı da var ama binemiyor! ( hele yaş ve sağlık yönünden yasaklıysa )
Bankada parası da olsa, çekmeye gidemiyor
İnternet alışverişi yapamıyorsa, kim ne getirecek diye kapılara bakıyor.
Bütün petrol şirketleri, dev alışveriş zincirleri tepetaklak olmak drumunda. Bizde bile petrol düştü!... :)))
Bu meret ne prens taktı ne başkan ne sporcu ne sanatçı... Ölmeden önce de eşitllenebileceğini gösterdi insanlara...
Paranın, şanın, şöhretin, servetin işe yaramadığını öğretti.
Gerçi sosyal bir deney olduğundan söz edilen bu 'VİRÜS'ün özellikle yaşlı ve hasta ( dünyaya yük olduğu düşünülen ) insanları hedef aldığı düşünüldüğünde 'eşitliğin' tanımının bir daha yapılması gerekiyor gibi geliyor insana.
Yarın ölümünün 16. yıldönümü olacak olan Sakıp Sabancı geldi aklıma. Türkiye'nin ve dünyanın en büyük zenginleri arasında yer alan rahmetli Sakıp Bey, son haftasında İstanbul müftüsüyle görüşmek ister. Müftü üç gün gelir, her seferinde giderken canı daha sıkkındır.
Üçüncü gün Sakıp Bey, tüm aile fertlerini de çağırır müftüyle beraber başlar anlatmaya:
- "Ben, Müftü Bey'den bir tek talepten bulundum, üç gündür ısrar ediyorum kabul ettiremedim." Müftü söze girer:
- "Efendim, siz de biliyorsunuz ki dinimizde bu dünyaya çıplak geldiğimiz, çıplak gideceğimiz emrediliyor. Herkese ölümde eşit davranılır, sadece birkeç metre beze sarılır o kadar!.."
Sakıp Bey:
- "Ya... Duydunuz işte!... Sadece bir çift çorapla gömülmek istedim, o kadar... kabul etmediler. Bu kadar malın mülkün içinden bir çift çorabımı bile götüremiyorum!..."
.........................
Silkelenmek, düşünmek için çok güzel bir yazıydı. Ama sadece bilgilendirme yapılmamış, yazım estetiği de üst düzeyde... Her paragrafın kendi içinde konu bütünlüğü sağladığı gibi, kulağa çok hoş gelen secileri de
( düz yazıda uyak ) var...
O nedenle hem ruhen hem beynen doyum aldığım, hak ettiği yerde olduğunu düşündüğüm bu çok nitelikli yazıyı içtenlikle kutlarım Nuray Hanım...
Sevgilerimle...
Nuray Çakmak
Siz kazandınız ve inandığınız doğruda hep kazanan siz olun.
Kontak kopatma eylemini hatırlayamadım ben :((
Rahmetli Sakıp Bey (mekanı cennet olsun)
ile ilgili paylaşımınız bana
Büyük İskender'in ölüme dair aforizmasını hatırlattı
Beni defnederken ellerimi dışarıda bırakın ki
herkes dünyayı ele geçiren adamın mezara
eli boş girdiğini görsün............Büyük İskender
Harika yorumunuza gönülden teşekkür ederim.
Sevgim ve saygım her daimdir size Serap Hanım.
Küçücük bir virüs dünyayı dize getirdi.
Peki tok açın halinden anlayabildi mi?
Hiç sanmıyorum Nuray Hanım. İlk günlerdeki yağmalanırcasına marketlerin boşalması bunun kanıtı bence.
Allah sonumuzu hayır etsin inşallah.
Güzel yazınız için tebrik ederim.
Sağlıklı günler diliyorum.
Nuray Çakmak
İşlevine bakmak lazımmış.
Minik ama dev bir virüs ne kadar ölümcül olduğunu yaşayarak görüyoruz.
Yorumunuza çok teşekkür ederim Suat bey.
Sağlıklı günler diliyorum saygılarımla...
Nuray Çakmak
Saygı ve sevgilerimle sağlıklı günler diliyorum.
Önce çocukları öldürdük. Sonra kadınları ve devamında gücü olmayan herkesi bir bir yok ettik. Esas meseleye bir türlü gelemedik. Gözümüz öyle dönmüştü ki mal mülk makam derken yalancı dünyanın eseri olduk. Başımıza gelen onca şeyin sebebini hep başka kapılarda aradık durduk. Kendi kapımız kirliliğini önemsemedik çünkü biz her şeydik. Her şey olan hiç bir şeye hükmederdi. Ve nihayetinde devran döndü o muazzam halimizden eser kalmadı. Esiri olduk göremediğimiz düşmanın. Yok etmek için uğraşıyoruz lakin yaptıklarımız hep belirsiz. Zengin fakir, siyah beyaz , kadın erkek bir olmadan bu düşmandan kurtulmak mümkün olmayacak sanırım.
Yüreğinize sağlık.
Saygılarımla sağlıklı huzurlu mutlu günler dilerim....
Nuray Çakmak
Biz bu dünyaya neden geldik?
Görevimiz ne?
Bunları unuttuk.
Yaşadığımız her şeyden sorumluyuz.
Korunaklı olduğunu için evlerimize çekildiğimiz bu günlerde kendimizi sorgulamalıyız.
Bundan sonra insan mı olacağız yoksa insancıklar mı ?
Kim bilir belki yine üç maymunu oynayacağız.
Allah ömür verirse eğer, hep birlikte yaşayıp göreceğiz...
Teşekkür ederim Serkan Bey güzel yorumunuza.
Saygılar benden olsun, sağlıklı günler diliyorum.
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi.
Kanuni Sultan Süleymanın bu sözü geldi aklıma, Allah yar ve yardımcımız olsun, durum vahim saygılarımla...
Nuray Çakmak
Teşekkür ederim saygılarımla sağlıklı günler diliyorum.
Çok güzeldi Nuray Hanım. Kutlarım gün güzelliğini. sevgiler selamlar.
Nuray Çakmak
Sağlıklı günler diliyorum sevgilerimle.
Nuray Çakmak
Sağlıklı günler diliyorum saygı, sevgi ile.
Kalemin daim olsun şaire kardeş
Sevgi ile mutlu sağlık dolu yarımların olsun
Nuray Çakmak
Size de sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler diliyorum.
Saygılarımla.
Bunu anlayabilmek için içimizde bir virüsün dolaşması mı gerekti acaba?
Dünya bir nefes aldı,ölümcül vakalar olsada,Evet insanoğlu doyumsuz,nankör.Elindeki değerlerin kiymetini bilemedi,bencil davrandı,hor kullandı elindeki nimeti,doğayı,sevgiyi ve daha bir çok şeyi.Bundan bir ders çıkarırmıyız?Ìnşallah.Kutluyorum,aklımızdan geçenleri siz kaleme dökmüşsünüz,yüreğinize sağlık.
Temiz,sevgi dolu,özgürce sağlıklı bir hayat diliyorum herkese,sevgiyle
Nuray Çakmak
Toprağın dokusunu bozduk.
Sonra tohumu bozduk.
Doğal olan hiçbir şeyimiz kalmadı.
Okyanusları kirlettik.
Hayvanları, ormanları yaktık.
Doğanın ekolojik sistemini bozduk.
Demem o ki; tabiatın sağlığını bozduk...
Sistem çöktü!
Merhametten bahsedip, en acımasız canavarlara dönüştük.
Adaletten bahsedip, adaletsiz olduk. Hak,hukuk dedik, hak yedik.
Umarım yaşadıklarımız hepimiz için ders olur.
Çok teşekkür ederim yorumunuza ve insanlık adına güzel dileklerinize.
Saygı ve sevgilerimle Sevay Hanım.
Acaba anlamamız gereken ve bize verilen bu ikâz sadece ‘sağlığın kıymeti’ miydi, diye düşündüm kıymetli yazınızı okurken. Yoksa insanlığın dibe vuruşunun bir çığlığı mıydı, esas duymamız istenen.
Kişisel menfaatten, çıkardan, zalimlikten, haksızlıktan başkaca yaptığı olmayan insanlığı kaybetmiş insan; saygıdan sevgiden yoksun, tabiatını yıkıp, yıkan, yakan, hoşgörüsüz, adaletsiz, merhametsiz… ve nicesi olmadı mı?.
İnsani ne kadar değer varsa tek tek kaybetmişken, iyi olan her davranıştan bu kadar uzaklaşmışken, kıymetli olan tek sağlık mıydı?
Yazınız çok güzeldi, yanında pek çok sorguyu da içimizde sorup sorup, okutan.
Teşekkür ve saygılarımla.
Nuray Çakmak
Ucu bize dokunmadığı için görmezden geldik, kulaklarımızı tıkadık.
Can başkasının canı olunca çok kolay feda ettik.
Unuttuk bizi var edeni, bizi doğuranı, bizi doyuranı.
Her geçen gün ihanet ettik, acımasızca katlettik.
Şimdi ucu bize dokundu.Dehşet bir korku içindeyiz.
Can derdine düştük.Çünkü can tatlı.
Evlerimize çekildik gün sayıyoruz.Ne zaman bitecek bu salgın.
Kişisel sağlık tek önceliğimiz oldu.
Bütün bu olanlardan hepimiz sorumluyuz.
Şunu da yazmadan geçemeyeceğim.
Yerküredeki en tehlikeli virüs İNSAN.
Çünkü virüsün hedefi belli ama insanın hedefi canlı olan bütün organizmalar...
Sevgi ve saygılarımla çok teşekkür ederim harika yorumunuza..
Nuray Çakmak
Misafir olduğumuz dünyanın efendisi değiliz sonuçta.
Çok teşekkür ederim yorumunuza saygılarımla.
Allahın adaletine, vermeye çalıştığı derse hala corona yakıştırmasıyla kendini avutan bir dünyanın içinde dönmekten sarhoş olduk. İnsanların kirlettikleri bir dünya. Ve dünyanın her bir köşesi ölüm kokuyor.Vah ki ne vah geldiğimiz ve nereye varacağımızı bilmediğimiz sarhoşluğun içinde. Rabbim akıl sağlığımızı almasın. Anlamlı yazınızı beğenerek okudum. Yüreğiniz dert görmesin değerli Şaire. İnşAllah dediğiniz gibi vakit anlama vaktidir. Tebrik ediyorum.
Saygılarımla
Nuray Çakmak
Onca çirkinlik,ahlaksızlık, zulüm ve olmaması gereken ölümler yaşandı, yaşatıldı. Sonunda kıyamet alametleri dedik ve ona yakın yıkıcı , korkutucu bir virüsle karşı karşıya kaldık . Bu arada kurunun yanında yaş ta yandı . Umarım şapkamızı önümüze koyar ve biraz düşünürüz.
Çok teşekkür ederim güzel yorumunuza saygılarımla.
esesligizem
kısaca insan olmak yönünde
birazcık kıpırdanır gibi oldu dünya....
her konusuyla takdir edilesi bir yazı...
gönülden kutluyorum Nuray hanım
selamlar saygılar
Nuray Çakmak
Daha fazla güç, daha fazla para ve bitmeyen hırs.
Sonuç, geldiğimiz durum vahşet, dehşet.
Çok teşekkür ederim değerli yorumunuza saygılarımla.
Mükemmel zengin fakir yok şimdi kornalı koronasız evet dünya biriliri tarafından hizaya sokuldu anlayan anlar anlamayana anlayan anlatır güne düşen bu güzel makalenizi kutlarım nicelerine inşallah
Nuray Çakmak
Saygılarımla.
Hocam dünya gerçeklerini çok güzel özetlemişsiniz.Yazıdan alacağımız çok şeyler var.Son sistem silahların,füzelerin baş edemediği süper güçleri bir virüsün dize getirebileceğini umarım herkes anlamıştır.Duyarlı kaleminiz dert görmesin.Selam ve saygılar.
Nuray Çakmak
Çok teşekkür ederim saygılarımla.
Şentürk Dursun
Çok anlamlı ve üzerinde derin düşünülmesi gereken önemli bir yazı kaleme almışsınız gönülden kutlarım.
Sevgili Nuray Hanım, içeriği o kadar dolu bir paylaşım olmuş ki açıkçası insan ne yorum yazacağını bilemiyor. Ancak şu kadarını söyleyebilirim ki, gerçekten de insanlık ecdadın dediği gibi bir nefes sıhhattin derdine düştü.....acziyet noktasında ibretlik bir durum.
Kaleminize emeğinize sağlık
Saygı ve sevgilerimle.
Nuray Çakmak
Çok teşekkür ederim değerliydi yorumunuz.
Selam ve sonsuz saygılarımla.
Derin bir uyku hali bütün insanlık aleminde... Hiç kimse kimseyi ilgilendirmiyor. Egolar tavan yapmış durumda... Oysa biraz empati yapabilseydik, merhamet duygularımızı ayaklar altına almasaydık, dünya çok daha farklı olacaktı şimdikinden... Öldüğümüz zaman uyanacağız belki de o zaman da iş işten geçmiş olacak... Manidar bir yazıydı...
Nuray Çakmak
Doymayan nefsin açgözlülüğü.
İnsanın kendisi rahatsa, keyfi yerinde ise,
bir adım ötede olanlar onu ilgilendirmiyor.
Nasılsa ucu ona dokunmuyordu.
Ama şimdi dokundu!
Çok teşekkür ederim güzel yorumunuz için.
Sağlıklı günleriniz olsun saygılarımla..
Biz çocukken dağlara çıkmayı severdik ve yolumuzun üzerinde irili ufaklı dereler vardı.Dar olanlarından hemen atlar geniş olanlar içinde geriye açılırdık. Geriye açılma mesafemizi derenin genişliği belirlerdi. Yukarıda arz ettiğiniz maalesef hakikatler virüs sebebiyle geriye açılmamıza sebep olmuyorsa kardayız. Fert fert zaten insanız biz. Ve bunu hiç bir ideoloji inanç yada öğreti deforme edemedi. Kitleler halinde Şucu, bucu olsakta tikelde İnsan hassasiyetlerinden kopmadı hiç birimiz. Son olayın sonuçlarına bakmak geleceği anlamak için yeterli kanaatimce. Hiç bir hayırda birleşmeyi bilmeyen bizler, Büyük ölçekli bir oyunla yeniden ayrıştılıyoruz ve maalesef ŞER de birleştik. Bunun neticesinin hayır olmasını bekleyen boşuna bekler.
Bize ne oluyor diyorduk ya Artık onu da sormayacağız. Bize iyi oluyor. Diyeceğimiz günlere hazırlıktır bu. Önce adını sağcı solcu ortacı koyduklarımızdan tecrit edildik sonra itikadi tecritler yapıldı mahalleden tecrit edildik sıra ev içi tecritlerdi o da geldi.
Vahdet vahdet diye inleyen İnsanlığın Vahşet vahşet diye haykırıp hayret edeceği günlerin kapısı önündeymişiz gibi geliyor bana.
Neden mi ? yeni teknolojiler bağlılıklardan rahatsız bağımlılklara aşık.
Koloniler halinde güdülmeye hazırız artık. Ailede öldü bu süreçte . Bu yöndeki tüm serzeniş ve iç acımaları Günah çıkarma seansları olmaktan öte bir şey değil.
Üzgünüm.
Ümit ederim akıllanmak nasip olsun. Ama oldukça ZOR.
Sevgi ve Selam.
yeğinadnan tarafından 4/8/2020 3:17:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
Nuray Çakmak
Birbirimizi ayrıştırdık, ötekileştirdik.
Zamanın gündemine göre ötekileştirildik.
Bölünmek için bahaneler ürettik.
Bütün dünya ülkeleri, milletleri,
sizinde yazdığınız gibi şerde birleşdik.
Biyolojik savaş dönemleri başladı diyorlar.
Anlaşılan daha kötü şerler bizi bekliyor. :((
Çok teşekkür ederim yorumunuza.
Sağlıklı günleriniz olsun saygılarımla.
yeğinadnan
her şeyi güzel sevebildiğimiz de bu çark çarkın başında oturanların boynunu vuracaktır. Kayıplarına ağlayanlar kazanacakları hayırdan bihaber olurlar. Sevin ve sevinin. gelecek elimizdedir ve Muhakkak ki Allah bizimledir.
Ben teşekkür ederim
Nuray Çakmak
psikolojimiz tamamen bozuldu, gördüğüm herkes virüs bohçası gibi geliyor ve hala bazılarının iktidar kaygısı sinirlerimi bozuyor, bir an önce kıyamet kopsa da herkes günahıyla yüzleşse...
Nuray Çakmak
Annemde bir panik, bir korku. Aç duralım dışarı çıkmayın,
sürekli dilinde bu söylem. Zor durum ve zor dönemden ağır hasarlı çıkacağız tabi çıkabilirsek.
Kendine dikkak et, sağlıklı günler diliyorum ablacığım sevgilerimle.
Afet İnce Kırat
Nuray Çakmak
Sen kimseyi değil de beni patlat canımsın benim :)
"Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi
Fatih Sultan Mehmet"
Bu veciz sözün çok çok anlam kazandığı karanlık bir zaman tünelinden geçiyoruz. Şu anda tünelin sonunda bir ışık görünmüyor. Umarım bir süre sonra aydınlığa çıkarız. Ama bana muhtemel ve müstakbel felaketlerin bir öncüsü, habercisi gibi geliyor. Umarım bu tahminim karamsarlığımın bir yanılgısı olarak kalır.
Yazınızın her satırına katılıyorum.
Paylaşımınız için teşekkürler.
Nuray Çakmak
Bunun devamı gelecek gibi görünüyor.
Okuduğum yazılar ve dinlediğim,
izlediğim videolardan edindiğim bilgi bu yönde.
Biyolojik savaşlar dönemi başladı sanırım.
Çok teşekkür ederim yorumunuza. sağlıklı günler diliyorum saygılarımla.
kaosta düzen var.. kaosun ortasında kaldık.. ve daha bu bir şey değil.. dna , gözbebeği, parmak izi takibi yapan kurşunlar,elementler ve robotlar gelecek ardından..
film gibi geliyor tüm yaşanan bizlere veya bana öyle diyeyim..
senaryosu yazılmış, oyuncu seçmeleri var sanki dünyaya..
yine de en sağlıklı tedbirleri almak gerekiyor. benim ihtiyarlar belkide hiç bu kadar dört duvar arasında kalmamıştı.. her gün iki günde bir aramaya özen gösteriyorum..
ben mi veya bengiller mi, film seyrediyor ekranlardan..acı dolu gerilim zulüm dolu bir korku filmi..
saygılar kaleminize.
esenlikler dilerim
Nuray Çakmak
Birileri yazmış bizlerde oynuyoruz.
Bizden öncekiler de oynamıştı zaten,
bizden sonra gelenler de oynayacak.
Ama esaslı senaryo yazmış senaristler.
Hangi bölüm daha trajik ve final nasıl olacak bizler göremeyeceğiz.
Çok teşekkür ederim güzeldi yorumunuz.
Selam ve saygılarımla..
Hani coğrafya derslerinde ayaklı bir dünya getirirlerdi masaya.
Senin bu yazın öyle bir sahne canlandırdı gözümde.
Ve... Her Kıta'nın üzerinde insanlar.
Başında korona...
Virüs buldu Çin"i, koydu parmağını ve çevirdi küreyi.
İnsanlar döküldüler masanın üzerine. Bir çoğu ölmüştü.
Ve kalan sağlara dedi ki:
"Azdınız, paraya taptınız, adaletten uzaklaştınız, Haksızlıklar yaptınız.
Zengin fakir diye ayırdınız, oysa hepiniz aynı insandınız.
Ben sadece hatırlatıcıyım.
Bu size ders olsun. Aklınızı başınıza alın."
Öperim gözlerinden.
Çok güzel di çok güzel...
Nuray Çakmak
Adaletten, hak,hukuktan, masum çocuklardan, mazlum insanlardan vazgeçtik
Hep ben, yine ben, yarında ben dedik. Ben diye diye bu hale geldik.
Biz demeyi asla beceremedik.
Doğa belgesellerinde izliyoruz. Hayvanlar alemi bile doyacağı kadar avlıyor.
Oysa insan ne hikmetse doymuyor. :((
Çok teşekkür ederim kıymetli hocam harika yorumunuza.
Sağlıklı olun ve bizimle kalın. Önemlisiniz, değerlisiniz bizim ve benim için.
Sonsuz saygılarımla..