- 1199 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
FERFERECİ YALANCI/LAR!
Geçmişte kişisel gelişim üzerine kaleme alınmış bir kitapta okumuştum. Bazı insanlar yaratılış özelliklerinden kaynakla bir olayı veya bir olguyu anlatır veya yorumlarken, mutlaka o konuya yalan katıp olayı gerçek boyutlarının dışına çıkarıp farklı bir boyuta taşımaya çalışırlarmış! Konuyla ilgili herhangi bir çıkarları olmamasına rağmen içgüdüsel olarak böyle davranan ve bu şekilde bir düşünce biçimine sahip olan insanlara Psikoloji biliminde (grandiyözite) deniliyormuş!
Okuduğum o kitapta bu tür insanlar tanımlanırken, bilinçaltına yerleşmiş üstünlük dürtüsüyle, toplumda çatışma ortamı hazırlamaktan özel zevk alan ve bu durumdan kaynaklanan bir tür tatmin duygusu yaşayan insanlar olarak bahsedilmişti. Tanımlamanın devamında ise bu insanlar için, asla kendilerinin doğrudan bir kavganın veya mücadelenin içerisinde yer almayacağından ve buna cesaret edemeyeceklerinden bahsediliyordu. Kısacası bilimsel adıyla grandiyözite denilen bu davranış ve düşünce biçimine sahip insan müsveddeleri yaşamın her alanında var olabilirler. Bu insanların sözünü ettikleri herhangi bir konu veya olayın başlangıç noktası doğru bile olsa ileri boyuttaki iddialarına veya sözlerine temkinli yaklaşılmalı ve mutlaka çok dikkat edilmelidir.
Çok tehlikeli olan bu insanlara halk arasında ferfereci yalancılar da denir.
Sosyal hayatım da ferfereci yalancı/lar sözünü ilk kez çocukluk yıllarımda İlkokul öğretmenimden duymuştum. Öğretmenimiz her ne sebepten olursa olsun öğrencilerinin yalan söylemesine çok kızardı. Söyledikleri söz kısmen doğru bile olsa başkalarını yanıltmak ve kandırmak adına gerçeği yalanla saptırıp olayı abartıp köpürterek anlatan öğrenciler için de ferfereci yalancı/lar sözünü kullanırdı.
Çocukluk yıllarımda tanıdığım ferfereci davranış kalıplarına sahip bazı öğrenciler ilerleyen yaşlarında bu olumsuz davranış ve düşünce yapısından kurtulup dürüst birer insan olmayı başarmışlar mıdır bilmiyorum. Ancak gerçekleri saptırıp farklı bir boyut kazandırmaya çalışan ve sosyal paylaşım siteleri de dahil hayatın her alanında bu tür yalancıların sinsi ve şeytani düşüncelerinin olduğunu çok iyi biliyorum.
Mesela, ferfereci yalancılar, hiçbir zaman yaşanmamış bir tecavüz olayını farklı olaylardan elde ettiği resimlerle yaşamış gibi gösterip Müslüman bir din adamı olan İmam’a bile iftira atmaktan çekinmezler. Dolayısıyla konuyla alakası olmayan uyduruk resmin altına yazdıkları yalan sözlerle olaya farklı bir boyut kazandırmaya çalışa biliyorlar. Ya da salgın hastalıkla ilgili çarpıcı bir yazı yazmak adına bulduğu yakılan bir tabut resmini kullanarak olaylara faklı bir boyut katıp virüsten etkilenmiş veya bu nedenle bir yakınını kaybetmiş insanların panik ve öfke dürtülerini geliştire bileceği bir algıyı oluşturmaktan da çekinmezler. Bu örnekler çeşitlendirilip çoğaltılabilir.
Bu gibi insanlara yaşamın her alanında, doğal afet, savaş ortamı veya salgın hastalık vs hiç fark etmez her durumda ve mutlaka çok dikkat etmek gerekir. Bu insanlar öyle ferfereci yalancıdırlar ki, doğrudan her hangi bir çıkarları olmasa bile, söyledikleri yalanlarla onlarca, yüzlerce hatta binlerce insanın birbirine gireceğini hatta öleceği olaylara sebep olabileceklerini bilseler bile yinede her şart ve koşulda olayları saptırıp farklı boyuta taşımaktan çekinmezler. Üstelik yalancılıkları yüzlerine vurulsa bile bu olumsuz davranışlarından vazgeçmezler. Eğer birde o olayda siyasi veya maddi her hangi bir ölçüde küçücük bir çıkarları varsa, o zaman yapabileceklerini kimse tahmin bile edemez….!
Aman dikkat!!!’’
Serhat BİNGÖL. 05.04.2020
YORUMLAR
Ferfereci yalancılar'ın oyununa gelmemek için ister sağdan olsun ister soldan olsun olağan üstü bir haber duyduğunda bir adım geriye çekilip olaya sağduyulu yaklaşmak gerek. Bu oyunu oynamak isteyen çok güç sahipleri olduğu muhakkaktır. Önemli olan biz neredeyiz? Geçenlerde sosyal medyayı aktif kullanan yirmi yaşındaki arkadaşıma " Sosyal medya aktif olmak güzel olabilir. Hatta gerekli de olabilir. Ancak sosyal medyayı etkin haber kaynağı olarak kullanamazsın. Çünkü burada yalan haber de çok çıkıyor. Farklı farklı medyadanda bu haber kaynağını teyit et " demiştim. Sosyal medyasız kesinlikle olmuyor. Olması gerektiğine sonuna kadar inanıyorum. Ancak sizinde belirtiğiniz üzere buralardan nemalanan büyük bir güç sahipleri var. Onların oyununa gelmemek lazım bizden olsa bile....
Yüreğinize sağlık Serhat Bey!
Saygı ve selamlarımla....
Serhat BİNGÖL
Dediğiniz gibi sağdan ya da soldan bir haber duyduğumuz da geriye çekilip konuya mesafeli yaklaşmak gerekir aslında ideolojik kesimlerin dışındaki ferfereci yalancılara da çok dikkat etmek gerekir. Nacizane düşüncem ferfereci yalancılar düz yalancılardan bile daha tehlikelidirler çünkü ferfereci yalancılar başlangıç noktası doğru olan bir konuyu yalanla boyutunu değiştirip olayı abartarak çok başka bir boyut kazandırabiliyorlar dolayısıyla doğruyla yalanı birbirinden ayırmak çok kolay olmuyor. Oysa düz yalancıların söylediği olayın hareket noktası hiç olmadığı için bir şekilde yalan olduğu ortaya çıkabiliyor.
Ve o ferfereci yalancılar o kadar tehlikelidirler ki, imparatorlukları bile devire bilirler. Bizim yakın veya uzak siyasi tarihimizde de izleri çoktur.
Yorumunuza ve ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle
Sevgili Serhat.
Bu ferferecilerin yalanları maalesef o kadar etkili ki hep medeniyetin eşiği-beşiği olarak gördüğümüz batıda,mesela İngiltere'de bile korona virüsü 5 G nin yaydığı iddiaları üzerine bir sürü baz istasyonu yaktılar. Ve dediğin gibi maalesef bu bir hastalık çünkü bunlar yaptıkları şeyin karşılığında hiç bir maddi kazanç elde etmiyorlar.
Selam ve sevgiler.
Serhat BİNGÖL
Yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle
Dün okudum yazınızı. Ne zaman yorum yapmaya yeltensem, bir şey çıktı, kısmet bugüne imiş:)
“Ferfereci” kelimesini ilk kez duydum. Ama, tanıma uyan insanların varlığına şahidim. Benim onlar için farklı ve daha uzun bir nitelemem vardı; “fitili ateşleyip olacakları kenardan, ellerini ovuşturarak, keyifle seyreden sinsiler”:) eh, daha kısasını öğrendiğime göre bu kadar zahmete girmem bundan sonra:)
Şaka bir yana, hepimiz o kadar tedirginiz ki bütün algılarımız açık şekilde sağdan soldan haber toplamaya çalışıyoruz, çoğu zaman kendimiz bile farkında olmadan. İçinde bulunduğumuz şartlarda, bunu doğal buluyorum. Her akşam, borsa takip eder gibi vaka sayısı, vefat sayısı takip ediyoruz.
Sosyal medya, haber almak için son derece ideal. Ancak, elbette bu mecraları, insanları galeyana getirmek için kullananlar var. Bütün olay “farkında olmaktan” geçiyor. Bugünlerde; daha çok akıla, sağduyuya, metanete ve hatta merhamete ihtiyacımız var diye düşünüyorum.
Çok doğru bir konuya işaret etmişsiniz yine, teşekkürler bu hatırlatma için...
Serhat BİNGÖL
Sevim öğretmenim emekliliğine az bir süre kalmış mesleki tecrübesi olan bir hanımdı.
Sınıfımız da ve arka sıralarda oturan ismini hatırlayamadığım bir erkek öğrenci sıradan bir olayı bile anlatırken olayın başlangıç noktası doğru bile olsa konuyu çok abartıp gözlerini pörtle terek yalan yanlış bilgiyle anlatırdı. Yine bir gün bu öğrencinin verdiği yanlış bilgi yüzünden öğretmenimiz sınıftan iki arkadaşımızın teneffüste okulun bahçesinde kavga ettikleri düşüncesiyle ikisinin de kulağını çekip birer de tokat atmış. Sonradan başka öğretmen ve öğrencilerin tanıklığıyla arkadaşlarımızın suçsuz olduğu kavga etmedikleri aksine kavga eden başka sınıftan iki öğrenciyi ayırmaya çalıştıkları ortaya çıkmıştı. Sanırım öğretmenimizde arkadaşlarımızın o kargaşada üst başlarının dağılmış olmasından kaynakla onların kavga ettiklerini düşünerek sorgusuz sualsiz cezalandırmıştı. Öğretmenimiz yılların tecrübesine rağmen hata yapmış ve kandırılmış olmanın üzüntüsüyle sınıfın ortasında arkadaşlarımızdan özür dilemişti. Kendisini kandıran öğrenciyi de öfkeyle yanına çağırıp kulağını çekip ferfereci yalancı diyerek azarlamıştı. Hatırımda kaldığı kadarıyla ve ilk kez öğretmenimden duyduğum ferfereci yalancı sözünün anısı ve özet hikayesi böyle….
Bu öğrenci büyüdüğünde kötü huyundan vazgeçip iyi insan olmuş mudur bilmiyorum, okul sonrası hayatımda olmadı ve kendisiyle hiç karşılaşmadım. Ancak hayatın içinde dini, dili, mezhebi siyasi görüşü, cinsiyeti fark etmeksizin birçok ferfereci yalancı insanla karşılaşmıştım. Ve maalesef bu tanımlamaya uyan bir insan da defterimizde üye olarak var.
Defalarca ve dostça kendisini uyarma gayretime rağmen beni yasaklı listesine aldı ve olumsuz davranışlarına aynen devam etti. İnsanların karantina altında moralleri bozuk hassas bir dönemde olduğuna bakmaksızın sorumsuzca bir yerden bulduğu uyduruk bir resimle kaleme aldığı yalan yanlış yazısıyla Türkiye’de korona virüs ten vefat eden insanların yakıldığı söylüyor. İnterneti taramama rağmen böyle bir haberin doğruluğuna rastlamadım. Sorsanız aklınca muhalefet yapma hakkını kullanıyor ama yaptığı alenen ve resmen suç. Umarım ve dilerim halk’ta kin ve nefret duyguları oluşturmak yüzünden hakkında yasal işlem başlatılmaz.
Biraz uzun bir cevap oldu ama idare edin lütfen gerçekten arkadaşımızın duyarsızlığına çok tepkiliyim ve yaptığını ya da yapmak istediğini de anlamış değilim.
Yorumunuza ve ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle
Bir Eflatun Ölüm
Serhat BİNGÖL
Yukarıda anlatılan olayların bir adı da bana göre ''Fitne'' dir. Kur'an da geçer fitnenin nasıl bir bela olduğu hatta ''Adam öldürmekten cinayet işlemekten daha kötü'' olduğu belirtilir... Cinayet de bir insan bir insanı öldürür, cezası bellidir, ancak fitne bütün toplumda kargaşaya yol açar, Allah korusun toplu katliamlar olur ki geçmişte bunu da gördük 12 Eylül den önce ... Manidar bir yazıydı...
Serhat BİNGÖL
Bilindiği gibi ülkemizi ve tüm dünyayı etkileyen bir virüs salgını var. An’ itibariyle dünya genelinde ölü sayısı yüz binleri belirtileri pozitif olan virüsün bulaştığı insan sayısı da bir milyonu aştı. Bu şartlarda bile fırsat bu fırsat düşüncesiyle iç siyasete dönük muhalefet yapma anlayışını anlamıyorum. Diyelim ki, yapılmasında bir sakıncası yok. Bari etik olarak yapılsın. Yani her şey mubahtır anlayışıyla yalan yanlış bilgiler üzerinden yapılmasın. Bu yazıyı kaleme almama neden olanda defterde yayınlanan bir yazı oldu. Yazıda Türkiye de korona virüsten ölenlerin yakıldığını iddia edilmiş ve birde alevler halinde yanan bir tabut resmi kullanılmıştı.
Gerçi bu yazıyı yayınlayan şahsın yalan haberlere dayalı yazıları ve o yazılarda kullandığı resimleri ilk değil onlarca sıvar. Bir keresinde de tecavüzcü imam diye bir yazı kaleme almış ve o yazıya da konuyla alakası olmayan bir kadın resmi koymuştu. Bütün interneti taramıştım ve haberin doğruluğuna dönük tek bir bilgiye ulaşamamıştım. Bunu sorunca da yorumumu silip beni sayfasında yasaklamıştı. Bu yakılan tabut olayı da öyle yani sizin anlayacağınız adam tam bir ferfereci yalancı ve bu türden yalancılık adamın kanında var.
Gerçekleri kafasına göre yalan yanlış kirli bilgilerle istediği gibi değiştireceğini sanıyorsa avucunu yalar, ben olmasam bile başka birileri onun yalanlarını her seferinde yüzüne vuracaktır. Utanır ders alır mı hiç sanmam. Gerçi o da haklı geçmişte bu ferfereci yalancılar sizinde dediğiniz gibi bu ülkede kardeşi kardeşe kırdırıp üç ayda bir hükumet deviriyorlardı. Herhalde o dönemden kalma bir alışkanlık olsa gerek ferferecilk ten vazgeçemiyor.
Rabbim Müslüman Türk milletini bu insanların kötülüklerinden korusun.
Saygı ve sevgilerimle