- 493 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
VİRÜS:
VİRÜS:
Oldum olası vardı. Yeni oluşmuş bir durum yok. Öyle olmalı. Bir nedeni sebebi vardır. Niye uyandı başımıza sardı, bunu araştırmak gerek. Neden ve sebep olgusu. Bilinmeyeni keşfetmek marifet. Nedenini bilmek aşısını bulmaktan yeğdir. Kıranı kırılırsa, esbabı mucibe si ayan edilirse çare kolay. Bilinmeyenle hayalle savaşılmaz. Kullanılacak malzeme ve silah neyi gerektirir bulmalı. Araştırmacılar Bilmeli bunu. Alimler uzmanlar izini sürmeli. Av iz sürülerek tuzak lanır. Biz onu avlamalıyız o biz değil. Eşkali bilinmeyeni bulmak kolay değil. Bunlarca olan kişi ve canlı onlarca donanım bilgi gerektirir. Elbet bir gün bir şekilde derde deva bulunacak. Eden ettiğini ettikten sonra. Otopsi neşteri olası çözüm Getirecek. Fakat Giden geri gelmeyecek. Ezeli ve ebedi kural bu. Gelişin gidişin davası yok. Liberallik Sömürü tutuculuk çoğulculuk tekelcilik. Ve diğer cilikler cılıklar kılık değiştirip yakamıza yapışacaklar. Nasıl ki ahret ve sırat olası ise; tokat ve anlık cezalar da olacaktır. Bir gün gaflet ve delalete düşecek olursak acısı gene bizden cıkar. Suçlu aramadan meydanda değil mi? Bahçemizde ballık ve haşarata çare bulan bizler karşı püskürtme lerle savunma yapıyoruz. Onlar kuluçka laşıp tekrar mevsimini bulunca karşımızdalar hep. Kökten çözüm elbet de vardı. Bir zananlar maraz küf ballık ender görülürdü. Bağlarımıza kükürt göz taşı atardık. Zamanında yapılan müdahalelerle engellemesi vardı. Bildiğim gördüğüm yıllarda fideler imize mavi küf denilen illet girdi.Karşılık folidol dednilen zehirle zehirledik. O da insanımızı zehirledi. Naylon çıkacak yalelli denildi. Çıktı içimiz dışımız naylon oldu. Karardık sarardık armut gibi yerlere serildik kangren oldu başımza kral. İnce hastalık vardı ince ince kıydı Alilerimizi Velilerimizi. Analar ağladı bababalar dağladı. Elimizi kolumuzu bağladık yandık yakıldık. Silemedik süpüremedik. Dikildik kaykıldık başımıza altımızı üstümüzü benzettik. Teknolojinin Bakalit devriminin ürünleri cebimize girerse işte olacağı budur. Hatsız iletişimler uzaydan iletişimler ışınlar delip de geçiyorlar. Ne kalbimiz ne ciğerimiz nede altı okkalı olmak buna dayanamaz. Cesaret cehaletin esiri oluyor. Doğru söyleyenler hapishanelere tıkılıyor. Duyurmak halka isyan oluyor teşvik sayılıyor. Duyuranlar boğuluyor sesleri kesiliyor. Arifler anlasınlar bunu. Anlıyan lar korumalı bin odalı yüzlerce korumalı koruganlı kalelerinde. Garibanlar tekel hapishanelerinde çile doldurmakta. GALİBA DUALARI TUTTU DA ÇAYIRA SALINACAKLAR. BARİ ONLAR YAŞARLAR DA BU GÜNLERİ GELECEĞE ANLATIRLAR YAZARLAR. ES KAZA BU YAZDIKLARIMIZ DA BİR GÜN GELECEK NESİLLERE KARA MESAJLAR OLUP ULAŞIR.
Yorumlar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.