- 460 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
K O R O N A V İ R Ü S U Ş A Ğ I S İ G A R A
K O R O N A V İ R Ü S U Ş A Ğ I S İ G A R A
XXI. yüz yılın 20 nci yılında dünya alem Koronavirüs (Covid-19) illeti ile boğuşuyor. Bu virüs solunum yollarını etkileyen bulaşıcı bir hastalık. Kişide solunum ve akciğer or ganı yetmezliğin geliştirip ölüme neden olmakta. İllet bir virüs olduğu için zengin, fa kir, Kral, amele, çocuk, genç ve yaşlı tanımıyor. Sadece yerel, bölgesel ve ulusal satıh ta değil, uluslararası bir afad. Akut ve kronik hastalıklara neden oluyor. Henüz aşısı ve tedaviye en uygun ilacı bulunmuş değil. Uzman bilim insanları şaşkınlık içinde. Pa nik yapmadan yediden yetmişe tüm bireylerin sosyalleşmeden ırak olması, kişinin kendini çevresinden izole etmesi ve akut rahatsızlıkları olanlar ile özellikle altmış ya şın üzerindeki kişiler ve tütün içicilerinin çok dikkatli olması öneriliyor. Yani, kişiyle te mastan kaçın, araya mesafe koy ve kendini izole et ki, korunup sağlıklı kalasın.
Tütün ve tütün mamullerinin insan vücuduna, akciğere verdiği zarar Koranavirüsle karşımıza çıkıyor. Konu ile ilgili uzman Bilim insanları; “Tütün dumanı akciğerde öksü rük refleksini bloke ettiği için ciddi enfeksiyonlara yol açabilen Covid-19 virüsü ve bak terilerin solunum yolları ile akciğerde tutunmasını kolaylaştırıp vücutta akciğeri dev re dışı bıraktığını.” açıklıyor. Karaciğer bir yana akciğersiz neyleriz.
Ayrıca, T.C. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof.Dr. Füsun Öner E yüpoğlu; “Koronavirüsün sigara içen kişilerde etkisinin daha fazla olduğu, akciğer hüc releri yüzeylerinde gelişen değişiklik sonucunda Covid-19 un solunum yolu hücreleri ne girişi kolaylaştırdığını ”belirterek, “Solunum yetmezliğini daha kolay geliştirdiği i çin tütün ve tütün mamulleri (sigara) kullanan kişilerin sigarayı tez bırakmalarını” öneriyor. Böylece İnsan sağlığı için sigaranın Covid-19 virüsüne rehberlik (uşaklık) et tiği iyice anlaşılıyor.
ABD’de bir bilim adamı, “Tütün ve tütün mamullerinin insan sağlığı için zararlı ol duğunu,” 1950’li yıllarda bir sempozyumda bildiriyle açıklar. Bu görüşe pek inanan olmadığı gibi özellikle ABD’nin sigara üreten dev tröstleri şiddetle karşı çıkar. Yıllar sonra sigaranın insan sağlığına zararlı olduğu bilimsel olarak kanıtlanır. Böylece ABD’ de sürdürülen uzun soluklu hukuk savaşı sonucunda, “Sigara insan sağlığı için tehlike içermez, aroması enfestir, dudaklara zarar vermez, akciğeri güçlendirir” içerikli rek lamlar son bulur. Sigara tüketimi teşvik edilmez. Bu bağlamda sağlığını düşünen her kişi sigaraya mesafeli durur. Yinede toplumum her katmanında sigara serbest ve ra hatça içilmeye devam etmekle birlikte özellikle gençler için çekiciliğin sürdürüp karşı lığın bulur.
Ülkemizde sigara tüketiminin kısıtlanmasıyla ilgili olarak İstanbul merkezli önlem a lınmış olmakla birlikte ülke genelinde memnuniyet verici etkin önlemlerin yoğunluğu 2000’ li yıllardan sonra alınmış ve titizlikle uygulanmaktadır. Kanımca bu önlemler den, sigara içerken bırakan kişiler daha fazla memnundur.
İnanıyorum ki; sigara içicisi her kişinin sigaraya başlamasının özgün bir hikayesi o lur. Hikayesiz nefes alınıp yaşanmaz. Hele sigara içmeye başlanılmasının ilk anı ve tir yakiliğin başlangıcı asla unutulmadığı için özgün olmaması düşünülemez.
Ulaşım olanaklarının kıt olup yaya veya binek hayvanları ile seyahat edildiği yıllar da tekerleğin değmediği coğrafyada konuşlu ilçe merkezi ortaokulu birinci sınıfında o kuyordum. İlçe merkezi ile köyümüz arası yirmi beş kilometreden fazla mesafedeydi. Her gün gidemediğimiz için ailemizden ayrı yaşıyorduk. Şehirde bıyığı terlememiş iki, üç veya dört arkadaş aynı evde birlikte kalıyorduk. İş bölümüne göre kendimiz yeme ği yapıyor, bulaşığı yıkıyor ve kalan vakitte derse çalışıyorduk. Canımız isteyince çalışı yor, canımız isteyince gezip tozuyorduk. Bizi kontrol eden, derse çalışıp çalışmadığımı za karışan aile büyüğümüz olmadığı için özgürlüğün tadını çıkarıyorduk. Genelde reh berimiz okulun 2. ve 3. Sınıfında okuyan köyümüzden akrabamız olan ağabeylerdi. Onlar bizi hem koruyor, hem himaye ediyordu.
Yarıyıl tatilini dört gözle beklerdik. Tatil başlayınca birlikte şehirden köye yürüye rek giderdik. Sabah erkenden yolculuk başlar ve takribi altı saat sonra köyümüze ula şırdık. Dağlar, vadiler geçer, kaynak sulu çeşmelerden doyumsuz sular içerdik. Karne mize göre bazımız sevinçli, bazımız üzgün olsa da, ailemize kavuşacak olmanın mutlu luğu üzüntümüzü bastırır geleceğe umutla bakardık. Yolculuğun başlayacağı bir gün öncesinden köye götüreceğimiz helva, portakal, taş fırın ekmeği..gibi nevaleler ile yolculuk sırasında arkadaşlarla yemek için beyaz leblebinin yanı sıra sıcak ekmek içi ne helva koydururduk. Bizi himaye eden bazı ağabeyler, “Yolda sigara içerseniz rakı mı yüksek yaylalardan geçerken içiniz üşümez” diye telkinde bulunurdu. Bizde inandı ğımız için yolda içmek amacıyla bir paket birinci sigarası ile kibrit alırdık.
Yolculuğun başladığı gün sabahı şehir merkezinden köyümüzün bulunduğu istika mete kıvrıla kıvrıla giden patika yola revan olurduk. Yol, evine giden okul çocuklarıy la dolu olurdu. Sırt çantamız arkamızda asılı vaziyette diğer köylerden okul arkadaşla rımızla ikili, üçerli, beşerli gruplar halinde yolu adımlardık. Kış günü ayağımızda lastik pabuçla çamura bata çıka yürürdük. Yolun düz kısımlarında arkadaşlarla sigara paketi ni açıp birer sigara içerdik. Akciğere dolan dumandan ötürü öksürüğün bini bir para. Boğulacak gibi olurduk. Üçüncü sınıfta okuyan ağabeylerden birisi yanımıza yaklaşıp hal, hatır sorduktan sonra birinci paketi ile kibriti alıp içinden bir tane bize verir ve, “Gençler, sigara içmeyiniz, yaşınız küçük sizi verem yapar. Hem ağzınız kokar ve koku su hemen çıkmaz. Evinize varınca ailenize ne cevap vereceksiniz” diye biraz korku dolu nasihat ederdi. Böylece sigara ile okul yolunda başlayan tanışıklığım ve arkadaş lığım ara vermeden soluksuz yıllarca sürüp gitti. Böyle arkadaş olmaz, olsun.
Sigara içmememiz için verilen bu korku dolu sözlere ve bilahare ailemizin tatlı sert ikazlarına, fiziki müdahalelerine rağmen sigara ile yolculuğum en az otuz yıl sürdü. Gurbette geçen günlerimde yemekten önce sigara ihtiyacın düşünüp öncelikle teda rik ettim. İçimiz, giysimiz, elimiz ve bıyığımız çevremize tütün kokusu saçtı. Güzel ve doğal kokuyu unuttuğumu, tat alma melekemi kaybettiğimi yıllar sonra anladım. Gençliğim heba oldu. Nihayetinde doktorlar sigarayı bırakmamı önermeden, Allah bi ze bir sabır verdi, bu illetten kendi kararımla ve ailemin desteğiyle sigara içmekten kurtuldum. Sigarasız bir hayatım başladı. Yer yüzünün bin bir çeşit güzelliklerini kokla maya ve tatmaya başlayınca, “Ah ! Keşke, sigaraya hiç başlamayıp, tanışmasaydım” dedim. Sigaranın kadirşinas bir arkadaş olmadığını bırakınca anladım.
Sigara ile arkadaşlığımı sonlandırmamın 25. yılında Koronavirüs belası depreşti. Covid-19 virüsiyle ilgili bilgiler edindikçe, sağlığım için vakti zamanında çok isabetli bir karar aldığıma hükmettim. Günümüzde yaşımız itibariyle sokağa çıkmak sağlığı mız için daha tehlikeli bir tasarruf oluyor. Sigara içmediğim, temizlik ve korunma ku rallarına uyduğum ve temas, mesafe, izole şartlarını hassasiyetle yerine getirdiğim i çin kendimi sigara içenlerden daha sağlıklı ve korunaklı hissediyorum. Yinede daha sağlıklı olmak, yaşamı kaybetmemek için evde kalıp rahatımıza bakmak gerekiyor.
İlk kez sigara içtiğimde sadece kuvvetli bir öksürük olmuş ve bu öksürük bir paket sigara tükenince kaybolmuştu. Ancak an itibariyle; sigara içenler ile yolda, sokakta, safta, sohbetlerde ve binek aracında karşılaşınca sigara tiryakilerinin yaydıkları sigara kokusu rahatsızlığını ilk anda yaşamış, hissetmiş olsaydım, kanımca asla sigara içmez ve içenlere de imrenerek özenmezdim. Böyle bir olgunun varlığını içici olduğum yıllar da arkadaşlarım bana söylediği halde, inanmadığımı da belirtmek isterim.
Sigara, Koronavirüs için akciğeri açık bırakan bir musibet olup canımız bu açıklık tan vücudumuzu terk ediyor. Sigarayı bırakma anı, bu an.
Kurala uy, sigarayı bırak, Koronavirüsten korun, hayatta kal.
Karar sizin.
Nisan-2020
Süleyman YILDIZ
(LEMOS 5303)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.