- 739 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
Bir Yalnızın Güncesi'nden; Yol Arkadaşı
“Bu hayat böyledir dostum,
Yaşanan gün mazi olur,
En değerli hatıralar
Bir gün olur unutulur…”
Dışarda yağan yağmura eşlik eden bir plak şarkısı insanın acılarını hafifletiyor. Korkularını eritiyor anbean. Sonra yitirilmiş ne varsa acı bırakan tebessüm ettiriyor. Derin bir “oh” çekiyorum açık camdan içeri giren toprak kokusuyla. Işıkları yanan evler bir bir sönüyor. Uykuya gebe insan yüzlerini yutuyor karanlık. Karanlığın ortasında bir sokak lambası oluveriyorum. Boğuk sarı ışığımın altında tüyleri titreyen kediye yoldaş, su birikintisinden hızla geçen bir arabanın ıslattığı köpeğin öfkeli havlamasına tanık oluyorum. Bütün her şeyi yutan zamana bir de.
Sessizlikten korkuyor insanlar, kalabalıklar arıyor kendine. Köşe başlarından, otobüs duraklarından, balkonlardan kendi yalnızlığına boğulmaktan korkan yüzler yansıyor. Yalnızlığından kaçıyor bir ihtiyar. Bir kadın yalnızlığını paylaşıyor bir başka yalnızla. Ortada görünmeyen bir gölge gibi korkuyor herkes ondan; Yalnızlığından.
Görünen yaşantılarımızın altında oysa hep onu saklıyoruz. Hiçbir zaman kalabalıklaşmayan bir “yalnız” var içimizde. Aklımızda ve kalbimizde. Yanımızda yalnızlığımızı paylaştığımızı düşündüğümüz yüzler içimizde birer silik fotoğrafa dönüşüyor. Bir başka yüzün yerini alıyor boşluklar. Aynı yastığı paylaşan bedenler, içinde kendi yalnızlıklarında çürüyen iskeletlere dönüşüyor. Kalplerinde başka bir yüze bakarak uyumanın hasretini taşıyarak. İçindeki yalnızla boğuşmanın yorgunu olan insan kalabalıklara koşuyor ilk fırsatta.
Tekdüze kalabalıklarda içindeki fırtınaları dindiriyor bir başkası. İhanetini ona fısıldayan mahkemesinde çıkan hüküm kararını inkar ediyor.Korkuyor aynaya bakmaktan, kendi gerçeğine dokunmaktan. Konuştukça kendisini hatırlatacak tınıyı duymaktan korkuyor. İhanetler bazen de yalnızlıktan koparıyor canhıraş. Bir gün apansız karşılaşacağını bilmeden.
İnandığımız gerçeklere bağlanıyoruz, koşar adım uzaklaşıp odacığımızdan. Sonra gerçekler yalanın bir yansıması olarak çıkınca karşımıza kıyameti tanıyoruz. Acısa da, dönüyoruz eski gerçekliğimize tıpış tıpış.
Hayatının neredeyse tamamını geçirdiği yol arkadaşını kaybettiğinde ona ait olanın o değil de kendi gerçekliği olduğunu hatırlar insan. “Benim evim oydu. Şimdi nereye gideceğim.” derken de kabullenişi reddeder. Bir tutam ağlar ve içindeki yangın sönecek zannederken artık hep o yangınla beraberdir. O yangın onun aşına da, işine de, gecesine de karışır ve artık aynalara alışır. Hep şu soruyu sorar kendine. Kendi gerçekliğine yabancılaşmış gibi bakıp. Gündüz geceye, gece gündüze akıp. Bir şairin mısralarından çıkıp :
“Gittin ya…
Ben şimdi ne yapacağım kendimle?"
Bir gün her şeyi unutacağız. Acısıyla kıvranıp uyumadığımız geceler belirsiz birer anıya dönüşecek. En mutlu olduğumuz saatler de. Görünce kalbimizi kuş gibi uçuran yüzler bir albümde naftalin kokusuyla eskimeye yüz tutacak. El ele tutuştuklarımız bir yerde yolunu değiştirecek. Birlikte kahve içtiklerimiz kırk yılın hatrından bihaber. Sarılıp uyuduklarımız, birlikte uyandıklarımız…Bir gün belki de en yabancımız olacaklar.
Korkmayın yalnızlığınızdan! Yalnızlaşmayın da. Açın pencerenizi, içinizdeki yalnızla barışın. Bir gün herkes gidince, göçünce bütün alıştıklarınız, bitince ömür dediğiniz son nefes; bize kalacak olan odur.En kadim dostumuz, bizi bizden daha iyi tanıyan.
Ona sarılın ve o sona birlikte yürürken asmayın suratınızı.
Şimdi ona sarılıyorum ben. Başa dönüp tekrar eden pikaptan müziğe veriyorum kendimi. Gökyüzü derinleşiyor. Gölün üzerinde ufak daireler çiziyor yağmur. Rüyalarda gölgesine tutunduğum adam bana yalnızlığımı vadediyor. Gözlerimi kapatıyorum. Karşı apartmanda kalan son ışık sönüyor.Rüzgar artıyor, tül perde bütün gökyüzünü içime dolduruyor. Benim yağmurum süzülüyor yanaklarımdan.
İçimdeki pencereler derinleşiyor. Kabullenemediğim birçok gerçek gibi. Ben, her yağmurun bir gün dineceğine inanan ben, O’na sarılıyorum. Ve bana içimdeki her duygudan haberdar, fısıldıyor o şarkının içinden :
"Bir rüyadır gelir geçer
Her aşk bir gün hayal olur
Unutulmaz denen günler
Unutulur ,unutulur."
NURAY KAÇAN- VAN
1 NİSAN 2020
"Bu günlerde yalnızlıkla olan sınavını vermeye çalışanlar ve acılarıyla baş edebilenler için..."
YORUMLAR
yazınızı okurken,
yalnızlığı yazmak mı zor yaşamak mı zor diye bir soru ilişti aklıma ve çıkamadım işin içinden... kendimizce çokça bölüm okuduğum güzel bir yazı
tebrikler
Sihirli Kalem
Yalnızlık bize lazım.
Üretmek için,dinlenmek için.
Kararında tabii ki.
Aşırıya kaçmaksızın.
Değerli yorumunuz için çok teşekkürler.
Mutlu ettiniz.
Sevgiyle.
Yalnızlığın senfonisi satırlara öyle güzel yansımış ki an be an o yalnızlığı hissettik. Günümüzün gerçeği. Ne karar yığınlar içinde olsak da yalnızız. Kendimize dönmeye korkuyoruz belki de.
Herkesin kendinden bir şey bulacağı eseri çok güzel kaleme almışsınız. Yürekten kutlarım sizi.
Saygılarımla...
Sihirli Kalem
Onunla iyi geçinmek gerek.
Ara ara yüzüne gülümsemek,
Zamanı gelince onu özlemek gerek.
Değerli yorumunuz için çok teşekkürler.
Mutlu ettiniz.
Sevgiyle.
Bugün içinde bulunduğumuz şu ruh halini ne güzel anlattın.
Sihirli cümlelerinde şöyle bir sorguladım her şeyi.
Ellerine sağlık ,sihrine sağlık...
Hep ama hep hep yaz.
Seni okumak çok güzel.
Sevgiyle kal.
Sihirli Kalem
Hep öyle değil mi zaten?
Çok öpüyorum seni.
Geç bir cevap oldu.
Kusrumu mazur gör,olur mu?
Malum girip okuyamıyordum bile.
Bu aralar zamanım oluyor.
Aklımdasın canım arkadaşım.
Sevgimle, sıcacık...