- 590 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YOK OLMAK...
Yorgun muyum ... Ayak bileklerimden ruhuma kadar hem de... Hiç bitmek bilmeyen bir yangının içindeyim, günden güne kül oluyorum. Uyumak, daha çok... Hep uyumak. Hiç uyanmamak istiyorum ki üzülmeyeyim artık. Yorgun ruhumla rıhtıma ulaşmak için savaşmak o kadar zor...
Mutsuzsun ve mutsuzluğunu gizliyorsun... Saklamak zorundasın... Yoksa anlarlar. ’’Susmak zorundasın, susmalısın o zehirli çığlıkları yutmalı güçlü olmalısın’’diye telkin verirken buluyordum bendimi.
Senin mutlu olman ya da mutsuzluğun kimin umrunda ki? Bir bak etrafına kim var yanında diye sordum dün gece. Düştüğümde kaldıran ailemdi tabi. Gerçek olan da o değil miydi?
Herkes gitti, kaldın mı kendinle baş başa? Baktın mı yüzlerine yoksa vazgeçip kaçtın mı her şeyden ya da herkesten? Sustun mu hiç? Etrafındakiler seni senden ederken kapandın mı yine kapanına... Her ne kadar takma deseler de taktın mı? Yoksa bir boşluğa savrulup gecelerce yok olmadın mı? Hangisi?
Ya da şöyle diyeyim; Sen hangisisin? Sen kimsin? Çıkarsana benliğini ortaya? Başkalarının kimliğine bürünüp onlara kölelik yapmak niye? Bırak, sen kendine bak...
Susma ! Haykır ey gönül sessizlik gemilerinde boğulma,
Bu hayat senin sana verildi başkasının kölesi olma,
Bak etrafına kendi değerinin farkına varsana,
Unutma dert de dermanıyla gelir yolun sonunda.
Saysam sana yüreğimdekileri şaşar kalırsın değil mi?
Ben en çok yüreğimden azap yedim sevgili,
Mutluluğu en çıkmazlarda aradım belki,
Mutluluk arayıp da bulunmazmış sevda misali.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.