Aşk cennetin dilinden bize kalan yegane hatıradır. -- bulor
perihan sever dirican
perihan sever dirican
@perihan-sever-dirican

Yasak Elma Yasak Sokaklar

30 Mart 2020 Pazartesi
Yorum

Yasak Elma Yasak Sokaklar

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

519

Okunma

Yasak Elma Yasak Sokaklar


Daha önce hiç duymadığımız, duysak da havsalamıza sığmayacak bir illet, tsunami misali çekti bizi içine. Şaşkınız, suskunuz, çaresiziz...

Ve

“İşi gücü bırakıp bir sahil kasabasına yerleşeceğim, Şöyle sessiz sakin kafa dinleyeceğim!”
“Bıktım valla her akşam bizdeler, ne pişireceğimi şaşırdım artık!”
“Kahveye gitmeyip de ne yapalım hanım, şöyle kafa dengi iki arkadaş yok ki konuşup da sohbet edesin, okey ile oyalanıyoruz işte!”
“Bu trafik, bu kalabalık artık boğuyor beni!”

Diyen biz; kabul edemiyoruz bu sessizliği. Korku, endişe, telaş kapladı içimizi. Bu duygularla evde kapalı kalmak da ayrı bir dert.

Evlerin iç işlerinden ve hijyeninden sorumlu hanımefendiler ailenin moralini yüksek tutmaya çalışsa da nereye kadar? "Okuldan, işten yırttım!" sevinçleri, "Of" "Puf" durumuna geçerken bir iç savaşın habercisi. Şimdilik tezgahlara sert sert düşen tencere, tava sesleri kim bilir kimin başında patlayacak? Çocuklar ise bambaşka bir olay. Onları zapt etmektense; al topunu, tüfeğini çık meydan savaşına daha az tehlikeli, daha çok kolay.

Önümüzdeki günler neye gebe bilmiyoruz. Bir çocuk doğacak ama eli ayağı düzgün mü yoksa hilkat garibesi mi aylar, yıllar sonra anlaşılacak. Ancak şu bir gerçek ki; bu illet başımızdan gitse bile Rehabilitasyon ve Psikolojik Destek Merkezleri dolup taşacak. Dünya ekonomisinin çöküşünden bize de kocaman bir aslan payı var muhakkak. Zaten yama yırtık olan ceplerimizin yırtıkları yama tutmayacak. Şahtık, şahbaz olacağız.

Her acı bir tecrübe, sabır her acıya ilaç. Şu an sabretmekten başka yapacağımız bir şey yok. Bozkır ruhlarımızı sakinleştirmeliyiz. Hala hiç sorun yokmuş gibi hareket eden insanlar ya da 65 yaş üstüne kurgulanmış gibi görünen bu oyuna isyan eden yaşlılar var sokakta. Oysa;

"Sokaklar yasak!"

"Yasak elma"nın tadı hala kanımızda dolaşıyor olmalı ki yasağın cazibesi çekiyor bizleri. Tıpkı dindar şehirlerimizde daha fazla içki tüketilmesi, kaçak avlanmak, kaçak ticaret, yaşadığımız yasak aşklar gibi...
Bu sefer şansımıza "yasak sokaklar" düştü.

Muhtarlar hoparlörden, imamlar camilerden, belediyeler anonslardan, gençler sanaldan bas bas bağırıyor: "Girin içeri !”

Biz gerçekten anlamıyor muyuz? Bu kadar cahil miyiz? Yoksa Bozkırların doğayla iç içe, özgür, üretken yaşantısını bırakıp duvarların arasındaki monoton hayata doğduğumuzdan beri mi iyice kaybettik hasletlerimizi? Don Kişot’un yel değirmenine saldırması gibi hareket yoksa; şaka, kavga, niza ile ortamı hareketlendiren bizler; kumandalar elimizde hayatı yönetmekle yatıştıramıyoruz coşkumuzu, atılganlığımızı, cesaretimizi. Bize anlımızdan şıpır şıpır terler akıtacak çalışma imkanları verilmeliydi. Üretmeliydik, icat etmeliydik, yorulmalıydık ki şimdi bu illetin açtığı zorunlu tatili bir kaçış addedip dinlenelim.

Söz dinleyip evde oturanlar ise (gün = 24 saat) whatsaap mesajları, dizilere bağladı kendilerini. Bu kendini bırakmış, uyuşuk, tembellerden biri de benim. Ben-dim!

Dün torunum telefonda dedi ki:

"Anneaanne! Sakın boş boş oturuyorum deme bana! Senin o yaratıcı düşüncelerin nerede? Onları çıkar gün yüzüne. İnsan kendi içinde mutlu olmazsa dışarıya mutluluk yansıtamaz, unutma!"

Önce, gençlerin bizden daha sabırlı, daha algılı ve sorunlara bizden daha duyarlı yaklaşıp çözüm aradıklarını gördüm, mutlu oldum. Sonra da aldım elime ipi, tığı; şimdi çorap örüyorum koronanın başına…

Koronasız günlere ulaşmak duasıyla...

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yasak elma yasak sokaklar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yasak elma yasak sokaklar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yasak Elma Yasak Sokaklar yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.