- 573 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
HUZUR
Pazar günleri sahafları dolaşmak benim için artık define aramak gibi alışkanlık olmuştu.Raflara göz gezdiriken ,yayın evi ve yazarların ismi önemliydi.Bazı yayın evleri kitap basımında seçici olmuşlardır.Zamanlar güncelliğini kaybetmiş eserlerin yenisini basmadıkları için unutulan değerli eserleri bulmak keyif verirdi.
Sahaflarında kendine özgü tutumları vardı.Değerli eserleri kendilerine saklarlardı.Bazıları ticari amaçla ne bulsa satarlar,hatta değerini bile bilmezler.
O pazar sahaflarda bir kalabalık vardı.Her okur kitabını arıyordu.Birden ardımda bir bayanın acaba Huzur romanına rastlayan oldu mu?sorusunu duydum.Yıllar önce almıştım.Ama her okuduğumda sayfalar bana zor geliyordu.Yarım bırakmıştım.sonra Tanpınar şiirlerini okumuştum.Onlar anlaşılır daha çok sevilmişti.Edebiyat dergilerini her ay merakla bekler okurdum.Bir sayıda Cemil Meriç Huzur için, olayları çıkarsanız geriye deneme kalır demişti.Ama kitap hakkında çok yazı okumuştum.Birazda edebiyat bilgim artınca yeniden okumaya başladım ve yeni bitirmiştim.
-Bende yeni bitirdim ,bakalımd a raflara bulamazsanız size bu romanı ödünç verebilirim.
-Teşekkür ederim,raflara bakalım bulamazsam öyle yaparız.
uzun bir arayıştan sonra bulamadık bu değerli eseri.Zaten sahaf da aradığını değil de tesadüf bulduğun değerli eseri almak zorunda kalırsınız.
Bir kaç kitap bulma şansım olmuştu.
Beraber çıkmıştık sahaf dükkanından.Ne yapacağımızı bilmiyorduk..Ayak üstü konuşamazdık.
-Bir kitabevi var hem bahçesi var,Tarihi mekan içinde isterseniz orada bir çay alırız ve size kitabı nasıl ulaştıracağımı belirlemiş oluruz.
Biraz tereddüt ettikten sonra
-Size zahmet olacak ama dedi
-Yok asla bunun zahmeti olmaz,bilakis memnuniyet duyarım.
-Tanpınar Huzuru yazmakla huzur bulmuş.Sizde okuyunca huzuru bulursunuz.
Haftaya burada yine öğle vakti buluşuruz.Kitabı getiririm memnuniyetle diye ayrılmıştık.
O hafta yoğun geçti.Tekrar buluşmanın heyecenı vardı.Tanpınar hakkında yazılmış diğer yazıları okumayıda ihmal etmedim.
Yağmurlu bir pazarın öğle vaktinden önce varmıştım.Nede olsa bayanlar bekletilmezdi.Bu çok büyük kitabevinin iç kısmı ikiye ayrılmıştı.Bir bölünde kitaplar sıra sıra..diğer yanı cafe olmuştu.Bir süre raflardaki kitaplara baktım.Bir gözüm kapıdaydı.Tam bu sırada girişte gördüm.
-Hoş geldiniz
-Bekletmedimya
-yok zamanında geldiniz.Kitaplara bakıyordum,bu arada.
-şöyle oturalım isterseniz.
-Aradığınız Huzur burada.Umarım sizde beğenirsiniz.
-Belki ben okumak için çok geç kaldım.
-kitaplarında kaderi var.Çok önceleri almıştım ama yıllar sonra bitirebildim.
-En çok Tanpınar’da ne buluyorsunuz?
-O hem osmanlının hem genç Cumhuriyetinden devamını yansıtıyor
-Ben daha çok makalelerini,.Romanları ve Beş Şehir’i okuma listemdeydi.
-Biliyormusun çok ani birşey oldu.İki hafta sonra bu şehirden ayrılmak zorundayım.Aaniden tayinim çıktı.Bunu beklemiyordum.
Bu ani çıkan tayin hüzün vermişti.Başlamadan biten bir edebiyat dostluğu.Hiç alakasız bir şarkı aklıma geldi.Gitme kal bu şehirde.
Bir süre edebiyat sohbetinden sonra sessizce vedalaştık.
Tek ricamı kabul etti.Kitabı ona hediye etmiştim.
Her pazar raflara bakarken o nun sesini bekledim.Ama güzel şeyler tadımlık oluyordu.
YORUMLAR
Mustafa Bey sahafları dolaşaak kitap aramak ve arzu ettiğiniz kitapları bulmak çok keyiflidir. Bu esnada bir edebşyat dostu ile tanışmanız, o bayana arayıp bulamadığı kitabı hediye etmenşz büyük bir incelik. Güzel ve anlamlı yazınız ve bu tutumunuzdan dolayı sizi kutluyorum.
Çok güzel bir yazıydı. Elinize sağlık. .