Alışkanlık yaptığına inandığımız bir takım duygu ve düşüncelerin, zaman içerisinde aklın önüne geçip kişi üzerinde yanlış yönlendirmelere neden olabilir. Düşün içinde binlerce küsleri barındırdığına inanılan tesadüfi rastlantıların, aslında henüz tanımlanamayan, ruhsal yorgunluğun bedene olan yansımalarıdır.

Duygu yoğunluğu içinde kendine henüz bir rehber edinemeyenler, aklına olan ihtiyatı tetbirle, kapalı kapılar dar görüşlü pencere alışımları içinde yoksunluğu daha yoğun hissettikleri gerçeğidir. Potansiyel gereksinimleri dışında zorba yaklaşımlarla kendini ispata çalışma istemleri taraflı tarafsız herkesin anlayabileceği bir yargı biçimi değildir.

Beklentilerin yoğun bir şekilde kişiyi takibe aldığı ütopik durumundan habersiz gerçek dışı yaklaşımlarda bulunması normal karşılanamaz. Hızlı düşünüp hata yapmak için adeta davetiye çıkaran duygu kompleksi içerisinde olan alışkanlıkların aslında akılla olan bağı göz önüne alındığında tam bir fiyasko olarak sonuçlanacak olmasıdır.

Senin bildiğin doğru birken, başkası için yanlış anlaşılabileceği sanılan alışkanlıklara taraf olabilir.