- 360 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KARLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM- 14
KARLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM- 14
Bu sefer Büşra, Tugay baş komiseri aradı,
‘’ Tugay Sedat Amirden izin çıktı. Yarın günlerden Çarşamba. Ben Perşembe günü yola çıkacağım. Şimdi bana yolu tarif et. Yolda yine haberleşiriz.’’
‘’ Demek Sedat Amiri razı ettin?’’
‘’ Bırak numara yapmayı, sen konuşmasaydın, hayatta bana izin vermezdi.’’
‘’ Ordu merkeze gel, Sivas kara yoluna sap. Altmış beş kilometre kadar gittikten sonra, Deringöl kasabası karşına çıkacak. Otobüs garajına gir. Orada haberleşiriz.
‘’ Sakın yanıma gelmeye kalkma. Ben seni takip edeceğim. Uygun bir yerde buluşup konuşuruz. Yola çıkarken benden haber bekle. Hadi şimdilik eyvallah.’’
‘’ Seni görmek bana mutluluk verecek. Evdekilere selam.’’
2
‘’ Gel bakalım Selma, yıllar sonra sana böyle hitap etmek beni bir hoş etti.’’
‘’ O sizin teveccühünüz Amirim. Doğruyu söylemek gerekirse, bende çok heyecanlıyım.’’
‘’ Seni tek başına göndermeğe kalbim el vermiyor. Yanına bir kişi daha alabilirsin. Tercih senin.’’
Büşra Baş komiser kimi yanıma alayım derken, Sedat Amir,
‘’ Sen en iyisi Serra Komiseri yanına al. Ne zaman yola çıkıyorsun?’’
‘’ Emrin baş üstüne Amirim. Perşembe sabahı yola çıkacağım. Ben Serra’ya haber vereyim.’’
‘’ Çıkabilirsin Selma.’’
Çıkarken arkama dönüp Sedat Amire baktım, gördüğüm sadece gözlerinden sevgi akıyordu. Hemen Serra Komiserin yanına gittim.
‘’ Serra Komiser hazır ol.’’
‘’ Ne oluyor askerde miyiz Baş komiserim?’’
‘’ Yarın benimle sabahtan Ordu’ya doğru yola çıkıyorsun. Bugün izinlisin. Hazırlığını yap, seni sabah evden alacağım. Rahat asker.’’
Serra soru soran gözlerle etrafına bakındıktan sonra, ‘’ Bir şey anladınız mı bundan?’’
Heval,
‘’ Anlasana kızım, Büşra yanına yoldaş olarak içimizden seni seçti. Kıymetini bil?’’
‘’ Ben değil şu odada oturan adam seni seçti. Onun kıymetini bil. Hadi evine git hazırlığını yap.’’
Sabah erkenden yola çıktık. Olup bitenden bir nebze olsun haberim yoktu. ‘’ Baş komiserim, beni biraz olsun aydınlatmayacak mısınız?’’
‘’ Bana bir şey sorma, bende tam olarak bilmiyorum. Yakında öğreneceğiz. Yolumuz uzun, on saat kadar sürecek. Uçakla da gidebilirdik ama ben kara yolunu tercih ettim. ‘’
‘’ Benim için hava hoş Baş komiserim, siz yanımda olduktan sonra.’’
‘’ Beni iyi yıkama yağlama yaptın. Hoşuma gitti.’’
‘’ Hayır, Baş komiserim, benim okulumda siz profesörsünüz, , bende öğrenmeye aç bir talebeyim.’’
‘’ Aferin Serra, bu alçak gönüllülüğünü hiç kaybetme. Her zaman sen kazanırsın.’’
Zamanın içinde akıp giderken, rüya gibi bir on saat geçti. Ordu’nun çıkışından Sivas yoluna saparak, arabayı sürmeye devam ettim. Ta ki Deringöl kasabasının tabelasını görünceye kadar. Serra’da bu arada bol, bol uyudu.
‘’ Bir daha seni yanıma yol arkadaşı olarak almayacağım. Neredeyse beni de uyutuyordun.’’
‘’ Baş komiserim vermediniz ki arabayı ben kullanayım?’’
‘’ Neee senin ehliyetin var mıydı?’’
‘’ Evet, var hem de ağır vasıta.’’
‘’ Alacağın olsun Serra, dönüş yolunu şimdiden düşün.’’
Kasabanın küçücük otobüs garajına girmeden, arabamı sağa çekerek indim ve içeri doğru yürüdüm. Tugay Baş komiseri uzaktan gördüm. Oda beni gördükten sonra, arabasına binerek yanımızdan geçip yola çıktı. Bende peşine takıldım. Yaklaşık bir kilometre gittikten sonra, arabayı ağaçlık bir yol kenarına çekerek beni beklemeye başladı.
3
‘’ Hoş geldin Baş komiserim, Allah’a şükür yüzünü gören cennetlik olacak.’’
‘’Sende mi Tugay? Evet, bizi buraya neden çağırdın? Telefonda anlattıklarından hiçbir şey anlamadım?’’
Tugay, Büşra ve Serra ile ağaçların iç tarafına doğru yürüdükten sonra, bir ağacın dibine oturdular.
Tugay, bu güne kadar olan biten her şeyi uzun uzun anlattıktan sonra, Büşra’ya,
‘’ Önce sizin fikrinizi almak isterim Baş komiserim.’’
Büşra tam ağzını açıp konuşmaya başlayacakken, Serra ortaya atıldı. Önce yerden bir dal parçası alarak, toprağa kare çizip köşelerini işaretledi.
‘’ Baş komiserim, çalışma alanımızı bir kare olarak düşünün. Her köşesinde ölümle sonuçlanmış bir olay var. Biz karenin merkezinden başlayacağız.’’
‘’ Orada dur Serra, sen öncelikle Recep’in yaşamından sorumlu olacaksın. Ne malum üçüncü defa denemeyecekler? Bilirsin, çekirge bir sıçrar, iki sıçrar üçüncüsünde yakalanır. Karenin içini bana bırak. Biraz ortalıkta dolaşıp kendimizi gösterelim. Mutlaka birilerinin ayaklarına dolanırız. Tugay seni Recep’in yanına bıraksın. Ben de kalacak bir yer bulurum. Bu arada Sena Baş komiserle de tanışmak isterim ama daha sonra.’’
Serra ile Tugay Baş komiser gittikten sonra, aracına binen Büşra, kasabaya döndü. En sonunda başını sokacak bir yer bulup, bir oda kiraladı. Biraz dinlendikten sonra, pansiyondan çıkıp kasabayı dolaşmaya başladı. İşe yarın sabah başlarım diye düşünmekten kendini alamıyordu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.