- 367 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mustafa Kutlu - Tolstoy
Mustafa Kutlu - Tolstoy
Akşam haberlerinde Sağlık Bakanı, virüs nedeniyle evlerinde tıkılıp kalan vatandaşlara bazı tavsiyelerde bulunurken: “Mustafa Kutlu’yu, Tolstoy’u okuyun,” deyiverdi. Doğrusu bu ya, o anda hem şaşırmış, hem mutlu olmuş, hem de kendimle gurur duymuştum.
Şaşkınlığımın sebebi bu iki ismin yan yana, birlikte telaffuz edilmesiydi. Başka bir ifadeyle Sağlık Bakanı, “Rusya’nın Tolstoy’u varsa, bizim de Mustafa Kutlumuz var,” demek istiyordu. Bu eşleştirme doğru mudur, yanlış mıdır bir yorum yapamayacağım.
Mutluluğumun sebebi ise ömrünü hikâye türüne, edebiyata ve yayıncılığa adamış bir yazarımızın, bir Bakan tarafından sözle de olsa taltif edilmesiydi.
Evet, Tolstoy’un birçok eserini okumuştum ama hiç tanışmamıştım – zaten yaşadığımız çağ ve coğrafya gereği bu mümkün değil-; Mustafa Kutlu’nun ise benim hayatımda özel bir yeri vardı, çünkü onunla bir buçuk yıl aynı yayınevinde çalışmış ve hikâye üzerine sohbetler etmiştim. Gurur duyduğum olay da buydu işte.
Gece geç vakitlerde tesadüfen Halk tv’yi açtığımda genç, çakma sarışın, kırk yaşlarında bir köşe yazarı kadın, Sağlık Bakanını eleştirirken: “Mustafa Kutlu’dan bahsetmenin zamanı mı, Mustafa Kutlu da kim, ben onu hiç duymadım ve okumadım,” mealinde sözler söylüyordu.
Kendisini yazar zanneden bu kadın adına utanıp yerin dibine geçtim.
Be kadın, tamam, anladık, kendi mahallendeki yazarlardan başka hiç kimseyi okumazsın ve onlara değer vermezsin. Hiç olmazsa kendini küçük düşürme! Önünde bilgisayar var, “Mustafa Kutlu” yazıver Google’a, gör bakalım neler yapmış, neler yazmış bu adam.
Körler ülkesindeki sağırlar gibiyiz vesselam!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.