- 744 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yaşadıklarımız Kıyamet Günü Provası Gibi
“Korona Virüsü Yüzünden Yaşadıklarımız, Dünyadaki Kıyametin Provası Aslında”
Sevgili dostlar,
Üç aydır Çin kaynaklı insandan insana geçen öldürücü korona (Covıd-19) virüsü yüzünde adeta dünya ülkeleri alarma geçti, görünmeyen bir düşmanla savaş veriyorlar. Görünmeyen düşman diyorum çünkü ortada bir düşman var ama insanlığa savaş açan o düşman öyle topu-tüfeği, uçakları-füzeleriyle değil gözle görülmeyen varlık; bir virüs, bir canlı.
Hani bir zamanlar Kâbe’yi yıkmaya gelen Yemen Kralı Ebrehe vardıya, onun ordusunu gökyüzünde peyda olan Ebabil Kuşları ağızlarından bir ok gibi fırlattıkları çamurlar değdiği yeri yakıp Ebrehe’nin ordusunu perişan etmişti; Kur’an-ı Kerim’in 105. Suresi olan Fil Suresinde hepimiz okuduk, okuyoruz.
Bu defa Ebrehe yok ama ondan daha güçlü, her türlü silahlarla donanmış nüfusları ile, orduları ile sağlıkçıları vs. ile bütün insanlık var. Ama ne gariptir ki bu muazzam güce savaş açan ise gözle görülmeyecek kadar küçük bir canlı, adına bilimsel olarak corona (Covıd-19) adı verilen varlık. Orantısız güce kafa tutan minik dev…
Bu görünmez savaşta ülkeler, kurumlar, aileler ve kişiler kendilerini izole ederek hastalığın yayılmasını önlemek, hem de yakalanmamak adına dışa kapattılar kendilerini, insanlar evlerine kapandılar. Bu tedbir amaçlı önlemlerde yaygınlaşmasında devletlerin aldığı özellikle 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olanlara getirilen sokağa çıkma yasağı gibi sıkı yaptırım kararlarının da etkisi büyük oldu.
Henüz aşısı dahi bulunamayan insanlığın insanlığa hediyesi(!) olduğu da söylenen bu virüs öyle hızla yayıldı ki en güçlü ekonomiler bile çaresiz kaldı. Ülkeler çare olarak, ekonomilerini ve yaşantıyı olumsuz etkileme pahasına insanların seyahat ve hareket kısıtlaması ile insan ilişkilerinin yoğun olduğu okulları, daireleri, işyerlerini kapatarak insanların evlerinden çıkmamalarını, diğer insanlarla temasların kesmelerini tek çıkar yol olarak gördüklerinden evlerinden izole etmeyi çare olarak gördüler.
Hareketleri kısıtlanan, okulları, işyerleri kapanan evlerine kapanan insanlar artık belli süre birbirlerine yaklaşmamakta ve önlem olarak aralarına ve ilişkilerine belli bir mesafe koydular; hatta aile içerisindeki bireyler bile yaşam biçimlerinde değişikliğe ve önlemlere başladılar.
Bu durum neyi akla getiriyor sizce?
Kıyamet gününü.
Yüce Allah Kur’an- Keriminde kıyamet gününden söz ederken Abese Suresinde 33 ila 42 arası ayetlerde bu hali nasıl açıklamıştı, kıyamet gününü nasıl tasavvur etmişti bir bakalım, demişti ki:
"Kulakları sağır eden o ses geldiğinde, 0 gün kişi kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçar. 0 gün her kişinin işi başından aşkındır. 0 gün bir takım yüzler ışık saçar; güleçtir, müjde almıştır. Bir takım yüzler de o gün toza toprağa bürünmüş; kapkara kesilmiştir. İşte bunlar inkârcılardır, günahkârlardır."
Şimdi içerisinde bulunduğumuz günlerde dünyada yaşananlar en hafif biçiminde de olsa dünyada kıyameti hatırlatmıyor mu, insanların birbirinden kaçması, zengin-fakir demeden görünmeyen bir düşman karşısında çaresizce önlemler almaları en basiti ile herkesin nefis ve can derdine düşmeleri değil midir, nasıl izah edilebilir, yaşadığımız dünyada tamda bu tablo değil mi?
Demek ki sosyalleşen insan, güçlü olan insanlar bile zamanı gelince sevdiklerinden ve servetlerinden vaz geçerek can derdine düşebilmektedirler. Bu virüs bun bize gösterdi.
Bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
Ankara, 24.3.2020 05:36
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.