Şu korona hakkında ben de bir şeyler yazayım çizeyim dedim ama o kadar çok yazılan, çizilen, bestelen; şiirler, fıkralar, meseller, resimler, videolar var ki; kalemimi hangi aralığa soksam önü kilitli.

Her konuda ahkâm kesmeyi iyi biliyoruz. Ee, mangal yürekli, bükülmeyen bilekli, güçlü, kuvvetli olunca güç odaklı yaşıyoruz. “Yok benim videom senin videonu döver!” misali.

Hani birimiz ilimle bilimle uğraşsak “Benim ilmim senin ilmini döver!” diyeceğiz de; ne gerek var bu taraf daha eğlenceli.

Hem korona da neymiş, altı üstü gözle göremeyeceğimiz kadar küçük bir virüs işte. İki oku, üfle geçer. El altından hazırladık muskaları, cevşenleri.

Sokağa çıkma yasağı gelmiş kimin umrunda; Çekiyor kendine virüsün öldüren cazibesi.

Mikroskopla bakıldığında, ışık hüzmesi şeklinde bir taca benzediği için adını latince kraliyet tacı anlamına gelen “corona” dan almış. Adımı çekiyor kendine bizi? Bunun için mi girmiyoruz sokaklardan içeri?

Yeni yetmeler fazla korkaklar. Onlar bilgisayardan, kitaplardan falan öğreniyorlar virüs hakkında bir şeyleri. Oysa yaşı altmış beşin üzerinde olan kahvehane erleri, ilk kez bu kadar büyük bir kıran-ın ortasında kalmış, merak ediyor ne yapılabilir? Güç denemesi… Hani virüsü bir görseler çekecekler kılıçları. yükselecek “Allah! Allah!” sesleri, hücum! İleri!…

Bir taraftan da diyorsun, “kahvehane yok, cami yok, çarşı yok, pazar yok; evde kadınının dırdırı, torunların hırgürü, damadın asık suratı, oğulun suskunluğu, gelinin kıskançlığı, kızın vurdumduymazlığı… Evden kaçmasın da ne yapsın bu Allah’ın neferi”

Ama amca! Şurada katlanacağın birkaç ay, ömür dediğin şu uzun sürenin içinde birkaç ayın ne hükmü var? Sabret. “Rabbinin hükmüne sabret! Çünkü Sen, Bizim nezâretimiz altındasın!” der Allah’ın emri

Hem bak, doktorların, hemşirelerin… senin için, senin sağlığın için seferber olan onca kişinin vebali senin üzerine. Kıyma onlara, EVDE KAL düşünme gerisini.

Bu olaydan alacağımız dersler çok ancak beynimizin unutma lopu iyi çalışıyor, çok az zaman sonra yine sütü üfleyerek içmektense bardağı başımıza dikmeyi yeğleyeceğiz Hayatı kotarma çabamız bütün bencilliğiyle sürecek, merak etme! Bu yüzden o bunu dedi, şu bunu yedi, yapma; onu bunu boş yere suçlama. Şimdi sükunet zamanı, dinle kendini. Unutma senden büyük Allah Var! O, bilir iyisini!

EVDE KAL!