Tenkit
Allah için biriniz cevap verin bana… Duvara asılan her çalışmaya methiye dizmek, kalemin ayaklarını yerden kesmek, hatta her çalışmayı şiirden saymak, başınızı ayyuka değdiriyor mu?
Literatürün ağabası siz misin ki şiir sizinle şiir oluyor, karalayan sizinle şair…
Ben senin çalışmanı onadım sen de bana gel…
‘’Körler ve sağırlar birbirini ağırlar’’ modundaki bu haliniz yüzlerinizin kızarmasına sebep olabiliyor mu? Hadi kendinizden utanmıyorsunuz; şiirden de mi utanmıyorsunuz? Nazım’dan, Cemal Süreya’dan, Şemsi Belli’den, Ahmed Arif’ten, Attila İlhan’dan, Cahit Sıtkı’dan, Abdurrahim Karakoç’tan, Cemal Safi’den, Fuzili’den, Baki’den, Yunus’tan, Köroğlun’dan, Pir Sultan’dan, Mevlana’dan ya da Şems’ten de mi utanmazsınız..?
Çok zaman, aranızda olmaktan esef duyuyorum bilesiniz…
Antakya, 23 Mart 2020
Ali Asafoğulları
YORUMLAR
Şiirlerin altında en garip yorum da "şiirdi" denilmesi bence
Başarılı bir çalışma olsa/olmasa dahi görünüm olarak şiir olması yeterli der gibi
Hani derim ki, matematiğe şekle oturan ancak duygu akışı zayıf (ki hece yazmadığıma göre haddimi aştıysam affola) bir hece ya da sembolizmden, ahenkten, renkten, desenden yoksun nağmeyle yavenin birbirine karıştığı serbeste de aheste beste havası estirdiyse bir nebze, şiirdi demek mümkün ama ironi makamında çalmaz mı acaba?
Sözün özü bir şiire şiirdi demek gerçekte şiir değilse, olmamışsa ancak mümkün derim
Değerli yazınızı okuduğumda, şahsen bende mahcubiyet duymadım diyemem sevgili hocam
Zaman zaman övgünün ayarını, kantarın topuzunu kaçırmıyor muyum sanki
Ne ki, hiçbir zaman beğenmediğim bir şiire güzel ya da mükemmel bulmadığım kaleme mükemmel diyemem, demem de
Demem o ki, yanıldıysam bile güzel bulmuşumdur muhakkak
Ancak dediğim gibi sayın hocam, methiye düzdüğüm yorumlarıma mim koymak imkansız da değil hani
Methiyeden sakınmak gerek, görünen o ki
Tahlil/tenkit hududunun dışına çıkmamalı pek
Hele ki, bizim gibi nesri aşan bir şiir geleneğine sahip kültürde
Ve hele ki, şiir edebiyatın kraliçesi ise, o saygıyı duymalı/duymalıyım
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket hocam
Saygı ve selamlarımla...
levent taner tarafından 3/24/2020 1:40:13 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ali Asaf
Sayın Ali ASAFOĞULLARI,
Yazılarınızı çok dikkate alarak okuyorum ve her okuduğumda da yorum yapmaya çalışıyorum.
Saydıklarınız edebiyatımızda sayamayacağımız kadar çok sayıdaki ulusal şairlerin arasında kalbur üstü kalanlar. Eleştirdikleriniz ise, amatör bir sosyal iletişim sayfası olan 'Edebiyat Defterinde' yazdıklarını paylaşanlar!...
EL İNSAF!..
* Edebiyat Fakültelerinde yıllarca başaltılıp yarım bırakılan tezlerden biri de 'Divan Edebiyatı' şairlerinin ve tüm şiirlerinin toplanacağı bir antoloji çalışmasıdır. İki nedenle:
1- ( muhtemelen sağlıklı kayıtlar olmadığı için olsa gerek ) Divan Edebiyatı ekolünde Hoca Dehhani'den beri kaç şair şiir yazmıştır tam saptanamadı.
2- Kayıtlardan varlığına ulaşılabilen şairleri ise ( divanlarına kaydedilmeyen ya da adı geçen divanların bulunamaması nedeniyle ) eserlerinin tümüne ulaşılamadı.
* cumhuriyet döneminin adı bugünlere ulaşmış şairlerinin yanında yüzlercesi şiir yazdı, toplum aralarından seçimini yaptı, saydığınız isimler kutup yıldızlarımız oldu.
Demem o ki!...
İçinden dünya çapında isimlerin çıktığı edebiyatımızda adı sanı anılmayan binlerce kişi de şiir yazdı. İyi ki yazdılar da 'büyüklerin' ayrılmasına yardımcı oldular.
Çünkü karanlık gecede yıldızlar daha çok parlar. Kaliteleri ne kadar tartışılırsa tartışılsın, temele onlar kondular, pramitin duvarları az daha iyilerle örüldü, zirveye 'büyükler' çıktılar.
Unutmayalım!
Bugün çok iyi şiir yazdığını düşünenler de bir zamanlar (yeni başladıklarında ) yazdıklarını pek ortaya çıkarmazlar. Ulusal şairler bile bundan imtina ederler. Bu sayfadakileri siz düşünün. Bu da bizi KESTANE gibi yapar. Hani kestane çıktığı kabuğu beğenmemiş, geçmişini reddetmiş ya!.. ... Onun gibi...
YAPMAYALIM!...
Birbirimizden öğrenmeye, birbirimize öğretmeye daha yakın olmalıyız. Mevlana'nın dediği gibi:
"Bir mum, diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez."
'Al gülüm, ver gülüm' adına yazdığınız her cümlenin altına imzamı atarım. Karşıdan izleyip sadece eleştirmekle de bunu değiştiremeyiz. Kendimizce uygun gördüğümüz paylaşımlara dönerek bu seviyenin değişmesine katkıda bulunabiliriz.
Öneri getirmeyeceğimiz hiçbir şeyi eleştirmemeliyiz. Gelişime hiçbir katkısı olmaz çünkü...
Saygılarımla.
Ali Asaf
Onlara 'lütfen benim çalışmalarımı tenkit edin ki eksiklerimi ya da göremediklerimi göreyim' diyorum...
Uyarmak, çözüm üretmek, doğruya sevk etmek mümkün olmuyor...
Bir Eflatun Ölüm tarafından 3/23/2020 1:51:21 AM zamanında düzenlenmiştir.
Bir Eflatun Ölüm
Aslında çoğu doğruydu ama, Ali Bey’i başka bir üyeyle karıştırdığımı sonradan fark ettim ve sildim.
arel.
deseydi Ali bey :)
ama kendisini okuyorum güzel yazıyor
Bir Eflatun Ölüm
arel.
ben bi yasak olmasına rağmen sokağa çıkan amcaları teyzeleri anlayamadım
bi de her fırsatta grevlerde dahil halay çekenleri:))
sevgiler mutlu geceler:)