- 562 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Sosyolog Yazar ayla Bağ ile...
Sosyoloğ Yazar Ayla Bağ: “Bu şehir kendi değerlerine sahip çıkmasını öğrendiği gün şaha kalkacak.”
SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız ? Hangi okullarda okudunuz?
AYLA BAĞ- Öncelikle merhabalar hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Ben Ayla Bağ 1971 Niksar doğumluyum. Evliyim. İki evlat sahibi bir anneyim. Öğretmen bir babanın ve okuma yazma bilmeyen bir annenin 5 çocuğundan biriyim. Eskişehir Anadolu üniversitesi Sosyoloji bölümü mezunuyum. Marmara üniversitesinden Aile Danışmanlığı eğitimi aldım. Okumayı, yazmayı ve gezmeyi çok seviyorum.
SORU-Büyük ses getiren kırk kızlar efsanesinden sonra ustalarla alakalı kitap yazmak nereden aklınıza geldi.?
AYLA BAĞ- -Kırk Kızlar hikayesi ilk duyduğumda beni çok etkilemişti ve bu aşkla yollara düştüm. Anadolu’nun saf bozulmamış maya niteliğindeki bir çok değerli insanıyla tanıştım. Hayat hikayeleri topladım. Sıradan ama sıra dışı hikayeleri bir kitap haline getirip okuyucuyla buluşturdum. Yapılan projelerle Bu hikayelerin kahramanlarını okullarda öğrencilerle buluşturduk ve hikayeleri kendi ağızlarından anlattırdık. Bu çalışma İlimizde eğitim camiasında bir ilki oluşturdu ve çok ses getirdi. Bu çalışmaya destek veren kıymetli öğretmenlerimizle birlikte Türkiye’de yapılmayan bir ilk ki yapmanın onuru ve gururunu yaşadık. Projeye Valiliğimizin himayesinde İl Milli Eğitim Müdürlüğünün desteğiyle devam edildi. Buradan hepsine verdikleri destek için çok çok teşekkür ederim. Ustalar kitabına gelince sahada gezerken bir çok kıymetli ustayla tanıştım. Gördüm ki Zanaatkarlarımız; Anadolu’nun mayası olan bu topraklarda yerel tohumların içinde evrensel değerleri barındıran birer hazine. Unutulmaya yüz tutmuş somut olmayan kültürel mirasın taşıyıcısı ustalarımızla ettiğimiz sohbetler beni çok etkiledi. Ve hepsine hayran kaldım. Bu hazinelerle herkes tanışsın istedim. Mücadele güçlerine, eserlerindeki kaliteli işçiliğe, azimlerine , hayallerine herkes tanık olsun istedim ve böyle bir kitap çıktı ortaya. Alanında rakibi olmayana Tek, ustası olmayana İlk, çırağı olmayana Son usta diyerek, efsane ustalarımızın hikayelerine ve tecrübelerine yer verdiğim “YAŞAYAN EFSANELER İLK TEK VE SON USTALAR “ kitabını yazdım. Amacım; Kaybolmaya yüz tutmuş sanatlarla ve ahilik geleneğinden gelen ustalarla öğrencilerimizi tanıştırmak ve 45 ayrı dalda ustanın tecrübelerinden faydalanmak, geçmişi geleceğe bağlayan ustalarımızla köprüyü oluşturmak, sanatlara dikkat çekmek öğrencilerimize bir ön bellek oluşturmak, sanatların yeniden yeşermesini sağlamak amacıyla böyle bir çalışmayı kendime dert edindim. Üç yıl önce 2016 da çıktığım bu yolculukta 60 usta ile görüştüm. Farklı alanlarda ki ustalıkları da ele aldım. Alanında bir ilk olma özelliği ile özgün bir kitap. Ve böyle bir kitap çıktı ortaya. Alanında yine bir ilk’e imza attık böyle bir çalışma bugüne kadar yapılmamış. Bize nasip olduğu için yaradana Hamd ediyorum.
SORU-- Bu kitabın genel konusu nedir ?Eğitimci olmamanıza rağmen okullarda konferanslar tertip ediyorsunuz bu çocuklara ne kadar etki bırakıyor ?
AYLA BAĞ-Çok güzel bir yere temas ettiniz sayın hocam şöyle cevaplamak istiyorum.
Bu kitabın genel konusu biziz. Bizim değerlerimiz. Bu topraklar bizim. Bizim değerlerimiz olan kültürümüz, tarihimiz, sosyolojik yapısıyla geçmişi geleceğe bağlayan köprü olan sanatçılarımızın kıymetini bilmek onlara yaşarken değer vermek istedim. Bu değerleri yeni nesille tanıştırmak istedim. Bu toprakları tanımadan ne yazar olursunuz, ne usta ne insan. Doğduğun şehri tanıdığın için sahip çıkarsın özüne. Kah usta olur, kah şair, kah kadın, kah erkek tecrübeleriyle DEMLENMİŞ İNSAN olursun bu topraklarda. İşte bu düşünceyle yaşayarak öğrenmiş, usta çırak ilişkisiyle yıllarını sanatına harcamış, usta olmuş değerlerimizi “AHİLER KERVANI” çalışmasıyla okullarda öğrencilerimizle buluşturup onların tecrübelerini birinci ağızdan naklederek bir bellek oluşturmaya çalıştım. Sanatlarla tanıştırmak ve üreten insanın dünyaya bıraktığı ize şahitlik etsinler, kendilerinin içindeki var olan cevheri açığa çıkarmalarında yardımcı olmak, merak salmak amacıyla düzenlediğimiz söyleşilerin tesirinin çok yüksek olduğunu gördük. Yaşayarak, dokunarak, duyarak ve görerek öğrenmenin altını çizdik. Sanatın insana kattığı güzelliği paylaştık. Üretmenin, çalışmanın, öncü olmanın, bizi biz yapan otantik değerlerin bize kattığı mutluluğu öğrencilerimizle paylaşmak istedim. Farkında olmak ve değerlerimize sahip çıkmak için çıktığım bu yolculukta üzerime düşen görevi değerli öğretmenlerimizle birlikte yerine getirmeye çalışıyorum naçizane...
SORU-Bu kitabınızı özellikle kimler okusun diye yazdınız? kitaplarınız genelde yerel değerleri tanıtmaya yönelik amacına ulaşıyor mu sizce ? Yerel değerlerimize gereken değer veriliyor mu?
AYLA BAĞ--Evet çok güzel bir soru teşekkür ediyorum bu kıymetli sorularınız için.
Dedim ya bu topraklar bizim bu şehir bizim. Kendimizi tanımadan kim olduğumuzu bilmeden ayakta duramayız. O yüzden yerel çalışmalara çok kıymet veriyorum. Elin iyisinden bize fayda yok. Biz kadim bir milletin torunlarıyız. Bizlerde gelecek olan neslin torunlarının nineleri ve dedeleriyiz. Nasıl bir dünya bırakmak istiyorsak o yönde çalışmalıyız. Benim amacım bakış açılarımızı değiştirmek, ön yargılarımızı kırmak, farkında olmak, köklerle bağı kuvvetlendirmek, var olan değerlere sahip çıkmak ve güzellikleri tanımak ve tanıtmak için bütün çabam. Gençlerimiz gerçeği duymayı çok seviyor ve gittiğimiz söyleşilerde can kulağı ile dinliyorlar öyküleri. Kendilerinden bir parça buluyorlar ve samimi güzel bir söyleşi gerçekleşiyor. Onlar mutlu olunca bizde mutlu oluyoruz. Söyleşilerde anlatılan hikayelerle imkansızlıklar içinde biz bunları başardıysak, gençlere; sizler çok daha iyisini “yapabilirsiniz” in mesajını vermeye çalışıyoruz. Televizyonlarda ve sosyal medyada gördükleri sanal alemden uzaklaşıp gerçeklerle yüzleştiriyoruz insanları. Okuyucu kitlemiz daha çok öğrenci. Onlara; hayata atılacaksınız mücadele etmeyi, hayattan vazgeçmemesini, hayallerinin olmasını , sağlıklarını koruya bilmek için çalışmaları ve üretmeleri gerektiğinin altını çizmeye hatırlatmaya çalışıyoruz. Herkese dokunabildiğimizi zannetmiyorum. Çünkü insanların beklentileri farklı. Bizim hedefimiz gittiğimiz söyleşilerde bir kişiye dokuna bilirsek ne mutlu bize diyoruz. Bu şehir kendi değerlerine sahip çıkmasını öğrendiği gün şaha kalkacak.
SORU-Yeni çalışmalarınız var mı konusu ne ?
Elbette ki yeni çalışmalar var, yolda geliyor sürpriz olsun okuyucuya.
SORU- Tokatlılarda kitaplarınız konusunda neler yapmalarını beklersiniz?
AYLA BAĞ- -Sizin çok güzel bir sözünüz var Turan hocam “kitap hediyeleşme kültürünü geliştirmeliyiz “diyorsunuz. Bende katılıyorum bu söze. Birbirimize kitap hediye etmeliyiz. Ev görme hediyesi, düğün hediyesi, sünnet hediyesi, okuldan mezun olma hediyesi, doğum günü hediyesi, anneler günü, sevgililer günü ... her yere kitap yakışıyor. Okumayı ve yeni dünyalar keşfetmeyi en ucuza yapabileceğimiz bir eylem. Kitap almak ve hediye etmek. Bunu kültür haline getirmeliyiz. Sanal alemden uzaklaşmanın en güzel yolu kitap okumak diye düşünüyorum.
SORU--Baska ne anlatacaksınız?
Okumak ve yazmak insanı en güzel rehabilite eden iki şey. Bunun yanında spor, müzik, zanaatlarla uğraşmak insanın insan olma yolunda ki olgunlaşmasını sağlayan en kıymetli uğraşlardır. Ne olursanız olun önce insan olun. İşte bu doğrultuda üretiminize katkı sunan, çalışmanızı tetikleyen fayda sağlayan faaliyetlerden de geri durmayın. “YAŞAYAN EFSANELER İLK TEK VE SON USTALAR “ kitabı belgesel niteliğinde sanatlarla ve sanatçılarla tanışmanın yaşarken birbirimizin kıymetinin bilinmesinin altını çizen, yaşadığımız şehrin önemine vurgu yapan kadim şehrinizin kadim ustalarının hayat hikayelerini içermektedir. İlkler tekler ve kırklar şehri olan bu topraklar keşfedilmeyi bekleyen henüz kıymet bilinmemiş cevherlerin değerleriyle gök kubbe altında var olmaya kendine has olan saf, temiz, doğal ruhu yaşatmaya devam etmektedir.
Bana bu çalışmamda yardımcı olan hayat hikayelerini ve tecrübelerini bizimle paylaşan tüm ustalarımıza, bu çalışmamı destekleyen beni yüreklendiren kitaba ve yazara verdiği destekle gönlümüze taht kuran şehrimizin mülki amiri Sayın Valimiz Dr Ozan Balcı’ya , okullarda “Ahiler Kervanı “ çalışmamla söyleşileri destekleyen İl Milli Eğitim Müd. Sayın Murat Küçükali’ye, Kıymetli okul müdürleri Sevil Alaçam’a, Murat Yılmaz’a, Müd yar. Özlem Çivilidağ ve Nuri Çabuk öğretmenlerime, Edebiyat öğretmeni Hülya Şenkul’a çok çok teşekkür ederim. Kitabın hazırlanmasında emeğini esirgemeyen değerli Remzi Zengin hocama ve TOŞAYAD başkanı Hasan Akar hocama ve kitabın tasarımını yapan Seda Batur hanımefendiye ve Emeği geçen herkese çok çok teşekkür ederim. Bu güzel sohbet için, köşenizde yer ayırdığınız için çok teşekkür ederim Turan Yalçın hocam.
Güzelliklerde buluşmak dileğiyle...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.