KARLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM- 13

• 22 Mart 2020 Pazar 12:53:49

KARLA GELEN ÖLÜM BÖLÜM- 13

Sena ve Tugay Baş komiser, gazete binasından içeri girince, güvenlik elemanı yanlarına gelerek,
‘’ Baş komiserim Cavit Bey şu anda toplantı odasında bir görüşme yapıyor. Sizi bekleme salonuna alayım. Geldiğinizi hemen haber vereceğim.’’
‘’ İyi olur arkadaşım.’’
Fazla beklemedik, bizzat Cavit Bey bekleme salonuna kendisi geldi.
‘’ Hoş geldiniz Baş komiserim.’’
‘’ Hoş bulduk Cavit Bey, tanıştırayım. Arkadaşım Tugay Baş komiser. Arşivinizde bir, iki şeye daha bakacağız.’’
‘’ Yolu biliyorsunuz. İstediğiniz zaman izin almadan girebilirsiniz. Ben görevli arkadaşlara tembih ederim. İşiniz bittikten sonra yanıma uğrarsanız. Çayımın tadını biliyorsunuz.’’
‘’ Bilmez miyim? Bir dahakine sadece çayınızı içmek için geleceğiz.
Gazetenin arşivine girdik, Hemen kapının yanında bulunan masanın önüne bir sandalye çekerek oturdum,
‘’ Tugay bana listedeki tarih sırasına göre o günün gazetelerini bul getir. En dipteki rafları görüyor musun? Aradıkların orada. Bulduklarını şu poşetin içine koy. Asayişe götürüp inceleyeceğiz.’’
‘’ Aklından neler geçiyor bana da anlatsana?’’
‘’ Sen hele gazeteleri bul.’’
‘’ Anlaşıldı bana anlatmayacaksın. Çok kötü polissin, bunu biliyor musun?’’
‘’ Sen çok mu iyisin? Ama öğle yemeğine fit olurum.’’
‘’ Anlat dinliyorum?’’
Sena, sadece Tugay Baş komiserin duyacağı bir sesle aklından geçen düşünceleri anlattı. Anlattıkça Tugay hayretten hayrete düşüyordu.
‘’ Şimdilik kimseye bir şey söyleme Asayişte bir toplantı yaparak Celal Amirle de bu düşüncelerimi paylaşacağım .’’
Gazetenin arşivinden çıkınca nezaketen Cavit Beyin yanına da uğradık. Demli çayını içtikten sonra, Asayişe doğru hareket ettik. Yolda Tugay Baş komiserin ısrarlı bakışlarına dayanamayarak, kafamı kurcalayan şüpheyi detayı ile anlatmaya başladım. Beni dikkatle dinle kararını daha sonra verirsin.’’
‘’ Dinliyorum, hem de tüm dikkatimle.’’
‘’ Poşetten 4 Nisan 1999 tarihli gazeteyi çıkar ve birinci sayfadaki flaş haberi oku.’’
Sena’nın okumasını istediği gazeteyi poşetten çıkaran Tugay, birinci sayfada katliamı yazan haberi okumaya başladı. Sena Tugay’ın okumasını keserek,
‘’ Burada dur. 4 Nisan gece yarısı Recep’in evde gerçekleşen olayın haberi 4 Nisan gününün baskısında olaydan en az on iki saat önce yer alıyor
. Sen bundan ne anlıyorsun?’’
‘’ Katliam gerçekleştirilmeden önce, en ince detayına kadar planlanmış ve o plan doğrultusunda gerçekleştirilmiş. ‘’
‘’ Diğerlerinde de karşılaştırma yapacağım ama çıkacak sonuca hiç şaşırmayacağım.’’
İşlenen diğer cinayetlerde de aynı durumla karşılaştık. Olay gittikçe büyüyordu. Tugay Baş komiser,
‘’ Bir fikrim var, artık bu işin profesyonellerinden yardım almamızın zamanı geldi. Bana müsaade et biriyle görüşeyim.’’
‘’ Bize faydası olacaksa niye olmasın.’’
Sena’nın yanından ayrılan Tugay Baş komiser, İstanbul Asayiş şubeden, Büşra Baş komiseri arayarak işe başladı.
Büşra Baş komiser,
‘’ Tugay Baş komiserim, bu ne sürpriz. Sesini duydum mutlu oldum.’’
‘’ Ben de Büşra, sana burada ihtiyacım var? Gelebilir misin?’’
‘’ Sedat Amirle görüşmem lazım.’’
‘’O işi ben hallederim, sen evet de yeter.’’
‘’ Nereye geleceğim? Biraz ipucu ver.’’
Tugay, Deringöl kasabasında yaşananları kısaca özetledikten sonra,
‘’ Büşra Baş komiserim, gelirken yanında Selma’yı da getirmeyi unutma. Ona ihtiyacımız olacak.’’
‘’ Vallahi Tugaycığım bilemiyorum. Razı edebilirsem getiririm. Şimdi kapatmam lazım daha sonra haberleşiriz.’’
Telefonunu cebine koyan Büşra, vakit kaybetmeden Sedat Amirin yanına giderek, Tugay Baş komiserle yaptığı konuşmayı aktardı. Sedat Amir,
‘’ Sen ne cevap verdin?’’
‘’ Amirim sizle konuşmadan cevap veremezdim.’’
‘’ İyi yapmışsın. Bir de ben konuşayım Tuğay’la.’’

2

Bu sefer kötü haberi vermek bana düştü. Şehmuz diye konuşmaya başladı Kamil.
‘’ Senin çok güvendiğin Sinsi, verdiğin işi başaramamış. Baş komiser yine paçayı sıyırmış’’
‘’ Deli edecek bu kadın beni. Peki, Sinsiden haber var mı? Hangi delikte saklanıyor?’’
‘’ Var, var, öbür dünyaya göç etmiş sana selam gönderecek.’’
‘’ Bizle uğraşmaları yetmedi şimdi de dayıma sardılar. Anlayacağın burada saltanatımız çatırdamaya başladı.’’
‘’ Suçu kimsede arama, bu birazda senin suçun. İntikam gözünü boyamış, hiç bir şey görmüyorsun. Şimdi ne yapmayı düşünüyorsun?’’
‘’ Ulan Kamil, azıcık sizde saksıyı çalıştırın.’’

3

Sena,
‘’ Tuhaflık sadece bu kadarla da kalmıyor. Haber Günlüğü, alt tarafı bir kasaba gazetesi. Üç yüz bilemedim beş yüz baskı yapması gerekirken, on bin basıyor. Bu kulağa tuhaf gelmiyor mu? Düşün bakalım?’’
Emine Komiser,
‘’ Evet, kasaba gazetesine göre çok büyük rakam.’’
Alper Komiser,
‘’ Araştıralım mı Baş komiserim?’’
‘’ Gerek yok kılıfına uydurmuşlardır boşuna zaman kaybetmeyelim.’’
Sena Baş komiser, dosyaları önüne çekerek, yeniden incelemeye başladı. İşe yarayacak bir şey bulamamanın sıkıntısı ile kantinden bir bardak çay alıp masasının yanına gelirken, Seda Komiserin koşarak yanına geldiğini gördü.
‘’ Bana iyi bir haber getirdiğini söyle Seda?’’
‘’ Tamam, beklediğin iyi bir haberse, dinle beni. Geçen akşam Recep’in beynini dağıttığı adamın parmak izi n de eşleşme var. On yıl cezaevinde yattıktan sonra firar eden tetikçilerden biri Kazım Elibol. Takma adı Sinsi kısaca kiralık katil. Bu bilgi işine yarar mı?’’
‘’ Eh şimdilik idare eder. En azından daha dikkatli oluruz.’’