- 630 Okunma
- 4 Yorum
- 3 Beğeni
Sevgili Geçmiş
Sevgili geçmiş!
Bugünleri anlatmak çok zor. Öyle zor günler geçiriyoruz ki sorma gitsin. Bir yanımızda özgürlüğümüzü kısıtlayan hayali prangalar diğer yanda çatışmalar. Elimde olsaydı bugünlere gelmeseydim. Elimde olsaydı da hep o günlerde kalıp hep o güzel günleri yaşasaydım.
Sevgili geçmiş!
Zaman döndü dolaştı adı konulmamış bir tutsaklıkla bizi hapsetti. Dünya hiç olmadığı kadar kirlendi. Biliyorum şimdi söyleniyorsun bana " o zamanda dünya kirliydi " diye . Lakin dünya senin bildiğin gibi değil. Dünya çok değişti. Evet o günlerde de kirliydi ama bugünkü dünya ile kıyas bile olmaz. Biliyor musun bir tarafta çocuklar ölürken diğer tarafta hergün savaşı çıkaranlar mutluluktan purolarını doyumsuzca tüttürüyorlar. Eski dünya ile kıyas olmayacak şekilde hırslarımız arttı. " Tüfek icat oldu mertlik bozuldu " derdin ya o günleri bile mumla arar olduk. Her yerde savaş var. Her yerde huzursuzluk var. Öyle silahlar üretiyoruz ki aklın hayalin almaz. Bileği güçlü olan kazanmıyor savaşları. Silahları güçlü olanlar savaşı kazanıyor. Ve bu silahlar dünyanın her yerinde savaş baronları tarafından pervasızca sergiliyor. Sergilediği yetmiyormuş gibi kendisi gibi olmayana yaşama hakkı bile tanımıyor.
Sevgili geçmiş!
Dünyanın kalbine öyle kirli bir çivi çakıldı ki ne çivi dünyanın kalbinden çıkıyor ne de dünya bu kirle yüzleşebiliyor. Kirlendikçe batıyor dünyamız. Dünya hem inançlar bazında ayrıldı hem de siyasi menfaat bazında ayrıldı.
Senin de bildiğin üzere eskiden savaşın da bir hukuku vardı. Kadınlara çocuklara dokunulmazdı. Yeni dünya düzeninde hem kadınlarımızı hem çocuklarımızı kaybettik. Savaşta en çok çocuklar ve kadınlar’a zulmediliyor. Bir tarafta bombalar patlarken küçük bedenleriyle çocuklar yurtsuz yuvasız oyuncaksız kalıyorlar. Kadınlar geleceği belli olmayan coğrafyalara umut var diye göç ediyorlar. Gidilen yerlerde ne umut var ne gelecek. Her yer kirli her zehirli baldıran.
Sevgili geçmiş!
O yaşadığım günlerden bugünlere çok şey kaybettik. Neyi kaybettik biliyor musun? En çok da masumiyeti kaybettik. Çocukların gözlerinden dünyaya bakmayı kaybettik.
Sevgili geçmiş bir de ne çıktı karşımıza biliyor musun? Görülmemiş bir düşman var karşımızda. Zengin fakir ayrımı yapmadan yakamıza yapışıyor. Caddelerde sokaklarda yürürken en olmadık zamanda karşımıza çıkar endişesiyle bunalıma kapılıyoruz. Tam travma hali yaşadığımız. En sevdiklerimize dokunamıyoruz. Bi panik havası var ki sorma gitsin. Akli selim davranmayı bi kenara koyduk. Dünyanın başka ülkelerinde ne oluyor çok bilemiyoruz. Medya ne kadarını doğru yansıtıyor onu da bilmiyorum. Virüs var dediler sonrasında hiç olmadık şeyler oluyor güzel ülkemde. Hemen okulları tatil ettik. Çocuklar okullarından öğretmenlerinden koptu. Öğretmenler sevgi çiçeklerinden ayrılmak zorunda kaldı. Salgın dünyada ve güzel ülkemde yayıldıkça her gün yüzlerce insanın hayattan koptuğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldığımızı duymak bizleri çaresiz bırakıyor. Öyle çaresiziz ki aynı anda ülkemin her yerinde yüzlerce insan işinden ayrılmak zorunda kalıyor. Hep birlikte yaşadığımız mekanlar kapanmaya başladı. Cafe, kahve, eğlence mekanları derken yavaş yavaş spor müsabakaları dünya ile birlikte güzel ülkemde de oynanmaz hale geldi. Yavaş yavaş evimize çekilmeye başladık " Evinde kal " mesajını topluma yayarken gelecek günlerde bizin neyi beklediğini bilememenin endişesiyle yaşamaya başladık. Bilmiyorum günler haftalar böyle mi gider. Bugünler haftalarla mı sınırlı kalır yoksa gelecek aylarımızı da etkiler endişesinin hep birlikte yaşıyoruz.
Tarihi okumakla geçmişte yaşananları bazen anlayamıyoruz. Ancak geçmişte böylesi bir an olmuş mudur bilemiyorum. Görünmeyen düşman tüm dünyayı esir aldı. Adına da virüs koydular. Özgürlüğü damla damla soluklarken görülmemiş prangalar her bir yanımızı esir aldı. Nefes almaktan, dokunmaktan korkuyoruz. Bu yaşananlar kimin günahı bilmiyorum.
Anlattıklarımdan sonra sevgili geçmişim sen de bana hak veriyorsun değil mi? Sen olsan bugünlere gelmek ister miydin?
YORUMLAR
Yazınız bir çizgi romanda ki cümleleri hatırlattı bana "Ne olursa olsun doğduğunuz çağa lanet okumayın. Başkalarının dediklerini boş verin. Ne olursa olsun gülmekten vazgeçmeyin. Hayatta kalabilirseniz bir gün mutlu olacağınız zamanlar gelecektir." Saygılarımla.
Serkan BOL
Saygılarımla...
'Gelen gideni aratır.' şaşmaz bir döngü gibi...
Gelecekte, 'geçmiş' diye anacağımız bugünleri arayacakmışız gibi bir kaygı taşıyorum açıkçası Serkan Bey...
Saygılarımla.
Serap IRKÖRÜCÜ tarafından 3/21/2020 11:59:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
Serkan BOL
Yorum için teşekkür ederim hocam.
Saygılarımla...
Dünya illaki kirleniyor da kirleten de hep biz insanlar. Kendi nesline kıyan, kendi neslinden başka başka canlılara da kıyan, tabiatı bile mahveden biz insanlar. Hayvanlar yaşamak için öldürürken biz insanoğlu adeta öldürmek için yaşıyoruz. Yazıklar olsun bizlere... Manidardı...
Serkan BOL
Saygılarımla
Serkan bey bugün aynı frekansı tutturmuşuz.. Geçmişle yüzleşmek ve ona bugünü anlatmak geçmişe bile zulüm olmuş.Ne günlere kaldık....harika bir yazıydı.
Serkan BOL
Saygılarımla...