3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
643
Okunma
16 Mart 2020 Salı İstanbul
4 -5 yıldır hep kendimle çelişki yaşarım. Kendime hep niye doğum günüm için bu kadar mutlu olduğumu sorarım?
Yeni bir yaşa sağlıklı, huzurlu , sevdiklerimle mutlu girmek güzel ama bir yıl daha yaşlanmanın nesi güzel sorusu kafamı kurcalıyor hep. İşte bunun için kendimle çelişmem. Yaşlanıyorum diye kutlama yapıyoruz. Birileri de "aferin ne güzel yaşlanıyorsun" diye hediyeler alıyorlar maneviyatı yüksek olan cinsinden.
Doğduğumuzda ailemiz sevinir. Bende kızımı ve oğlumu dünyaya getirdiğim zaman çok ama çok mutlu olmuştum . Bu doğum olayının , mutluluğunu her anne gibi bende yaşadım elbette. Ama kızımın 27 yaşına , oğlumun 21 yaşına girerken gözüm korktu . Onlara sürpriz yaş günü planları yaparken de aklıma kendi yaşlanmam geldi bu yıl nedense. Belki kızımın dünyaya getirdiği torunum Alya Neva etken bu düşüncemde ama yıllardır ilk kez , yani dün 45. yaş günüm beni ürküttü.
Bir insanın ortalama ömrünü 65 yaş kabul edersek ,ki geleceği ve ömrü ancak allah bilir...
20 yıl kalmış alemi ebediyete göçmeme.
Şaka gibisin hayat....
Sanki bu güne kadar çok muhteşem bir hayat yaşamış gibi birde bugün itibariyle 45 ’’ten bir gün daha yedirdin bana....
Bu yıl yani 2020 felaketler yılı gibi tövbe ya rabbim.
Deprem, savaş, salgın hastalık (korona) herkesin psikolojisini bozdu .
Gerçi benim ikinci evliliğim iki yıla yaklaşırken bana işim konusunda ve eşim sayesinde başarı getirse de dünya salgın hastalığın pençesinde kıvranıyor.
Kıyamete çeyrek mi kaldı nedir?
Şubat ayında çıkan "Beni Sevin Nolur " kitabına bile şans diyemiyorum.
Karamsar biri değilim ama benimde çoğu insan gibi gözüm korktu açıkçası.
Bu bloğu yeni indirdim ve ilk bu günlüğümü yazdım .
Hayırlara vesile olmasını temenni ederim tabiki.
Yine her zaman olduğu gibi Facebook tan hiç tanımadığım bir şair (İsmail Esiner) bey tavsiye etti burayı sağolsun. Hadi hayırlısı.
Daha güzel ve mutlu şeyler yazmak dileğiyle...
Müzeyyen Eser.