Korona Kolonya (Kısa Öykü)

• 17 Mart 2020 Salı 12:18:13

Sokaklarda maskeli insanlar, birbirlerine “acaba bu da koronola mı ?” diye şüpheyle bakan gözler, kapalı devlet daireleri ve hayalet bir şehir… Bakalım bizim Haldun Abi’nin kıraathanesinde işler nasıl? Mekana girerken bizim Kolonya Halit ve Komplocu Hasan’la karşılaşıyorum. Beni göz ve el işaretleriyle masalarına davet ediyorlar. Tam meseleyle ilgili adamlara denk geldim. Biri işin biyolojik tarafıyla ilgili diğeri ise politik tarafıyla… Halit’e kolonya lakabının takılmasının sebebi yanında sürekli ya kolonyalı mendille ya da kolonya şişesiyle gezmesi… Bununla da yetinmeyip kolonyanın yararları konusunda öğütler vermesi ve herkes için kolonyayı cimrilik etmeden hizmete sunması… “Offf Halit amma abarttın” derdik fakat zaman onu haklı çıkardı. Şimdi fahiş fiyata kolonya satan fırsatçıları görünce Halit gözümde dev bir insan haline geldi. Hasan’a gelince onun çenesi mitralyöz gibi bir başladı mı susmaz fakat ALLAH vergisi bir belagati ve hitabeti var ve bir de kitap kurdu bir adam… Özellikle son dönemlerde televizyonlarda sıkça gördüğümüz Ubeydullah Rençber ile bu konuda kitapları olan Şaban Kurt’un hayranı olması. Oturur oturmaz Halit elime kolonyayı uzatıyor:
-Elini kolonya ile temizlemeden oturma.
Elimi kolonya ile dezenfekte ettikten sonra masaya oturma hakkını elde ediyorum. Hal hatır sorma faslından sonra Hasan Abiye:
-Yav Hasan Abi nedir bu işin aslı astarı? Televizyonda bir dünya şey söylüyorlar ama aklım almıyor.
-Plan büyük yiğenim… Ubeydullah Hocayı dinleseydin, takip etseydin anlardın. Sana o kadar Şaban Hoca’nın kitabını verdik; açıp okumadın mı?
-Abi ne bileyim? Ben pek bir şey anlamadım? Tapınakçılar, illüminati, Füller, Scild, biyo-politik savaş bir dünya şey anlatıyor İşin içinden çıkamıyorsun. Bir de bu adam iktisatçı değil mi? Biyolojik ve tıbbi bir olaydan ne anlar? Bir de ben edebiyatçı adamım ne anlarım abi bu işlerden?
-Eee benim akıllı kardeşim. Sen hiç disiplinler arası yaklaşım diye bir şey duymadın mı? Senin alanın edebiyatta diğer bir dünya sosyal bilimle ilişkileri yok mu? Tarih,sosyoloji v.b gibi. Bir romanı ve şiiri incelerken çeşitli disiplinlerden ve akımlardan faydalanmıyor musun? Hayatta hiçbir şey iktisat, siyaset ve dinden kopuk değildir… Demin bir kavram zikrettin biyo-politik savaş. İşte işin özü bu… O bahsettiğin iki aile ; Scild ve Füller dünyaya yeniden kendilerine göre dizayn ediyorlar. Dünya nüfusunu azaltmak istiyorlar bunun da en kestirme yolu salgın hastalıklar…
-İyi de iki tane aile ile bunu nasıl yapacaklar?
-Senin aileden anladığın 4-5 kişilik çekirdek aile değil, bine yakın hatta daha fazla bir ferdi var. Paraları ve oluşturdukları bir sistem var. Bu yüzyıllar içinde teşekkül etti. Şimdi sana Scild ailesini anlatmaya kalksam buradan birkaç gün kendimizi kapatmamız lazım…

Hasan Ağabey bunları anlatırken kafam zonklamaya başlıyor. Bizim komplocu konuşurken ocağın girişinde bizim Erzurumlu Naim Emmi’ye rastlıyorum el ve göz işaretiyle masaya davet ediyorum. Yoksa Hasan Ağabey’in susacağı yok. Naim Emmi:
-Ulan Hasan yine ne diye milletin kafasını şişiriyorsun?
-Emmi burada önemli şeyler konuşuyoruz. Karışık meseleler abi…Arkadaşlara Korona’nın arka planını anlatıyorum.
-Anlatacak ne var Hasan? Tedbir bizden, takdir ALLAH’TAN. Vaden dolmuşsa öbür tarafa gidersin. Sen elini yüzünü yıka aha bu bizim Halit gibi kolonyanı sür. Bakan Bey’in dediklerini yap. Gerisini ALLAH’A bırak.
-İyi de emmi ben bu belayı başımıza açanlardan bahsediyorum.
-Ne bir dünya laf kalabalığı yapıyorsun? İblisin uşakları işte… Onların planı varsa ALLAH’IN takdiri var.
-Halit’im ver şuradan dört tane kolonya ver de eve götüreyim.

Neyse ki Nail emmi yine o mütevekkil tavrıyla imdadıma yetişti. Aslında Hasan Abi’nin anlattıkları mantıksız değildi fakat çok fazla ayrıntıya boğuyordu insanı… Üçü de lazım bize Hasan’ın şüpheci, analitik tavrı, Halit’in tedbiri ve Nail Emmi’nin tevekkülü ve feraseti… İşte koronalı ve kolonyalı bir yurdum hikâyesi…