- 318 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mantığını Oluşma 6
Varlık belirmedir. Belirme Planck sabiti kadar sayısal nicelikle türlü türlü oluşla aynı andalıktır. Bu nedenle çokluk ta teklik, teklikte de çokluk asıl olan ve asaldır.
Aynı anda türlü türlü oluşlardaki bağıntılarından birine bir kaçına çöktürülen durum diğer durum ve durumlarla görünemezse, bu hal yavaşlamış bağıntısına çöktürülenle belirlemedir. Bu hal şimdiki aklın içinde olduğu sürece çöktürme yapmasıyla olgu ve olayı biçimsel mantığa indirgemesinin bir kuralıdır.
Asıl olan şimdiki mantık, olayları bağıntılarıyla kapsanan çoklu mantıktır. Çoklu, girift düşünen mantık yükselen diyalektik yıldızımızdır. Belirme, sahneye çıkma, bağıntılıma girişmesi etki eylemliğidir. Bir şey makro dünyaya göre etki ve eylemiyle hepten belirir. Bağıntı kılınamayan perdeli gölgeyle belirir.
Şimdiki anlak disiplini makro dünya gibi belirmeleri yavaşlatır. Yalınlaştırır. Aynı anda olan milyarlarca kes milyar kere olan kuantum eylemli devim sellik yavaşlar. Üst üste olan kuant eylemseliler makro belirsizle durgunlaşır (durgunlaşır gibi olur).
Bu durgunluklar aklın seçeceği tek tek sayımı ölçümü yapılan hal ile birbirine göre olan durum belirmeler haline gelirler. Zaten varlık yokluğa göre yokluk ta varlığa göre değil mi?
Üst üste devimli bağıntılılar tek tek belirlilik olarak ölçülen şeyler olmakla çokluktan sıyrılıp bir tek duruma veya bir kaç çoklu bağıntı duruma çökerler.
Ölçülebilir olan çökmenin, önce duyumladır, duyumu yapılır. Çöktürme eylemi belli değerler sınırı içinde olan devimler olmakla referanstır. Referanslar standart olmakla duyum alanı içinde adata devimsizlik belirsizliğidir. İşte bu referans, devimsiz, sabit duruma göre olan sapmalar ölçme değerlendirmedirler.
Unutmayın ki dışta olup bitenler düşüncemize göre değildir. Aksine düşüncemiz dışta, evrende olup bitene göredir. Nebze oluşla kısıtlı bir Planck sabiti olan durumlarladır. Biz dış dünyada olup biteni, kendimizle olup biteni; kendi anlamamıza göre anlak içinde çöktürüp, bilgi ve bilim haline getiriyoruz.
Tekrarlana bilirlik ölçmenin, çöktürmenin, kaynağıdır. Şöyle söyleyeyim. Niceli ile oluş bir kısıtlamadır. Üç sayısı bir niceli oluşun mantığın düzeyine çöktürülmüş sembol halidir.
Nokta bir boyutlu tekillik patlamış ve patlama evreni, salınım tirillerine dönüşmüştür. Eylemin temeli salınım ve tiril ile kuantum evren iki boyutlu alandır.
En boy gibi iki boyut bir çelişki bir fark bir girişme ortaya koymakla alandır. Alan etkisidir. Semboller gerçeklik içinde kısıtlı ve kırpık durumlarla ne kadar gerçeğe yakın o kadar hakiki bilgi olmakla zihne yansıyıp zihnimize konu oluş haline göre zihinsel giriştiricilerdir.
Salınım ve tiril oluşla, üç ve beş sayısı aynı orijinle sembolize edilir. 3 sayısı 5 sayısı salınım ve tiril farklılığı özellik olmakla birbirinin sıcağı soğuğu gibi olmakla uyumsuzu, birbirinin büyüğü küçüğü, eksiği tamamlayıcısı, ağırı hafifi, kırpılanı çıkarılanıdır.
Bunlar bize göre tanım, anlam sembol edilen yanlardır. Değilse varlık, böyle bir tanımı bilmeden belirmeleriyle, alanlarıyla girişir.
Orijin oluşla 3 beşi bilir, ama niceli fark oluşla 3, 5 i bilmez. Bilmez yanı, bilir yanıyladır. Bilir yan da orijindir. En temel ölçülebilir dalga salınım boyu evrensel iki boyuttur.
Bu nedenle her niceli oluş her niceli oluşla ölçülmez. Lakin 5 sayısı 3 sayısını bilir. Ama 3 sayısı 5 sayısında tekrarlandığı için 3 sayısı 5 sayısını ölçülebilir yapar.
3 beşe göre kısa, çelişki ve fark verir. Fark kırpmadır. Farkını vermeyen, yani ölçmesi yapılmayan belirsizdir. Varlıktır ama bilinen ile ölçülen çöktürme ile var oluş değildir.
Duyumların ölçülür, biçilir olmasıyla, şeyler anlak alır hale gelir. Şeyler anlak alır hızıyla ölçülebilir oranlanabilir hale gelir. Bu durum ölçme biçme tekrarları yepyeni bir durumla öznede tahmin denen bir durumu ortaya kor.
Tahmin eylem gücü bilgi, bilim ve merakın diğer bir kaynağıdır. Şeyler anlak alır hale gelmekle ölçülen değerlendirmesi yapılan şeyler de belirmelerle, bağıntılarla, belirliliktir.
İşte sinaps bağlarının yani mantığını oluşmanın gücü burada ortaya çıkar. Makro belirme sürecin ölçülsün veya ölçülmesin çoklu bağıntı yanıdır. Belirlilik indirgenmiş ölçülmelerdir.
Belirme aynı anda çok türlü olmaktı. Makro oluşun kısıtlanmasına karşın mikro devimli Planck sabiti gibi aynı anda 10 -43 (on üssü eksi 43) sıfırlı bir devim çeşitliliğidir.
Var oluş, vücut buluş salt hayata özgü değildir. Özdek bir saniye içinde saniyenin 10 -43kattuordesilyon da biri ile bu kadar devim çeşidi süreç özellikleriyle olmadır.
Hayat var oluşun bileşen kuantum düzlemler sonrasındadır. Hayat atom, molekül bileşimin korunan özne düzeyiyledir. Bir varlığı kattuordesilyonda bir oluşla düşünürsek varlık kuantum zamanlı belirme Planck sabiti kadar bağ ve bağıntıdır.
Sonuçta var oluş ve belirme tekillikteki bilinmezle her bilinmezi çok türlü devinme zıddı oluşla olasıdır.
Kuantum sürecin mantığı şöyle de oluşturulabilir. Bir saniyelik durum sayıp ayırt edemeyeceğimiz kadar üslü sayılarla ifade edilen çoklu bağıntı devimleriyle belirmedir. Makro belirme daha yoğun bir durumdur. Girişme bileşeni bir saniye ve saniyeler içinde bir tek durumla veya birkaç çoklu duruma çöktürmeyle, belirliliktirler.
Varlık bir veya birkaç bağıntı girişmeli bileşenlere çöktürülen geçici anlarla durumsalıdır. Bu kuantum anlar kuantum dünyaya göre makro dünyada çok yavaşlamıştır. Ölçülen çöktürülen durumsalın belirli olması ise, varoluştur.
Varlık genelliktir. Varoluş belirlenenle özelliktir. Vücudumuz bir özellik ve özel durumlar bağıntısıdır. Vardan var oluş bağıntısıdırlar. Özel var oluşların özdeği, bir işleve çökmüş nesnelliktir. Bize göre var oluş sedimente olup çöktürülenlerdir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.