- 709 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Mantığını Oluşma 1
Adım atılmışsa, adımı destekleyen; adımla eşleşen; adıma eşlik eden, adımın koşutunda olmakla adıma göre adımı düşün sel oluşla bir tümle yen vardır.
Yani adıma koşut bir destekle o adıma yönelik istek; bilinç; seçilim veya tercih vardır. Bu eylemseliler bilince göre seçilim, bilince göre anlam edilme, bilince göre farkına varmadır. Veya bilinç bu eylemseli olana göredir vs. Zaten bu kendisini bilmedir(karakterini giderek dolaşığını bilmedir).
Farkına varılanla olgu, olay, bağıntı olmakla beliriş veya belirme verenler; ölçülen eylemlerdir. Ve bu iş ölçülen biçilen eylemlerin ıra sal bilincidirler. Bu durumda bilinç, bir ucuyla hal iken diğer bir ucuyla kuplaj durumuyla oyuğa atıftır.
Olup bitenler parçada ve çevresinde olmakla bilinç diğer bir ucuyla parçaya ait eylemin kotarıcısıdır. Eylemle biçimleniştir. Bilinç oyuğun parça olandaki dolaşığı, bilincin parçada dolaşıkla taşınmasıdır. Parçanın çevresi parçaya oyuk veya boşluk etkisi değerindedir (mesabesindedir).
Eylem ise, bilincine varılandır. Bilinç eylemi, eylem de bilincini bilmiştir. Bilincine varılan gibi olandır. Bilincinde olanı (tümleşiğinde olanı) taşımayan eylem, eylemine (tümleşiğe) göre olmayan bilinç, pek pek düşünülmemelidir.
Parça bütündeki bağıntısıyla vardır. Parça bu bağıntıyla eylem, akış ve işlevdir. Parça bu bağıntı ilişkisiyle eylemlidir.
Bütün olan yeknesak süreklilikten, bir kısım ve bir kısımlar bütünden kopmakla, yekpare bir evrenden, kıpır kıpır bir evrene atlayan faz uzayları oluşmaktadır.
Tekdüzelik durumundan kopan ve kopulan tekdüzelik bütününde eylem seller üzerinde ve eylem seller içinde kopulandan etki dolaşığı olan bağıntı yansımasıyla parçanın kendi özeli arasında zıtlıklar oluşur.
Parça bütünsel bağıntıya göre olanı yapamamak lığın davranış sal dolaşık lığını hafıza, bilinç olukla kısmi bir depo enerji olukla taşırken kendi yalıtımına göre oluşun çelişkisiyledir de.
Bu durumda kopan ile kopulanda, bütünselde olmayan durumla; bağıntı kırılmalı eylemseliler belirir. Bütünde oyuk eylemi, parçada da parça eylemi ortaya konur. Bütün tamamen kuantına parçalansa da yeri oyuk alanlı oyuk veya boşluk devinmesidir.
Kopma veren süreçte bütünlük kapsamında bütünlüğün bir dizi tamlama ve tamlaşma olduğu gerçeği ortaya çıkar. Tamlayan ve tamlaşan, bütünlüğün tümseleli hali olmakla, parçalı; eylemli duruma göre geçmişe baktığımızda; bütünlük tümden belirsiz ve yekparedir.
Bütünlük parçalanır. Parçalarda şöyle böyle hayaletimsilerle bütünselliğe ait olan yansımalar kalır. Bu durum parçalanan bütünsel kuantlar da bütüne ait olan bağsalar eksikliği nedenle parçadaki eksikliğin eğimiyle kuantik parçadaki parçanın bilincidir.
Bütüne aitliği veren etki, kopan kesiklikle, eksiklik ile kuantik parçaya, parçanın bilinci oluşla parçada tamamlanacak olandır. Eksikli belirme parçada düşünmeydi. Kuantum durumdu.
Eksikli belirmedeki veya parça belirmedeki eksiklik bütüne atıftı. Bütüne atıf, bütündeki belirsizlikle o parçadaki sürükleyen belirsizlikti.
Parçalanan bütüne ait belirsizliğin parçaya aktarılan kuplajı kuant parçayı dışta birleşme eğilimli kılar. Veya bütünsel bağıntıdaki kopmanın faz kırılmasını oyuk hareketi olarak taşıyan oyuğun, bu derişimi parçaya manyetik olarak aktarması, o kuant parçayı dışta birleşme yatkını yapar. Yönsenici kılar.
Birleşme yatkınlığı parçadaki devimdir. Yatkınlık devimle, kılgın lığı ve parçanın eylemselisin olarak beliren girişmelerini ortaya koyacak olan polarmalarılardır.
Kopuş ile parça bütünlüğünü arar. Bütünlük ayrılığa devinir. Ayrılık girişmenin türlü süreç deneyleriyle kendi birleşmesini, kendi bağ çekimlisini arar. Parçalanan bütünlük, gerek parça hareketi ile gerek ise oyuk hareketi ile bütünlük bağıntısını girişme olarak arar.
Bütünlük ile olan tümseklinde kopmakla oluşan durumların biri kopan, biri kopulan, diğeri de kopanla kendisinde kopulanı, tümselen içinde ilişkin kılan bağıntı olmakla fazlama içinde üç tür eylem sel eğim oluşur. Bir girişme olmadan bağıntı beliremez. Kopan ve kopulan, bu bağıntı nedenle devingendirler.
Devingenlik tümselen imgesidir. İmgenin kendisinde kopulan olmakla, kopmanın sonrası yerinde kalanı, oyuk hareketidir. Parçadaki de parçanın yönelici eğimdir. Adeta yol haritası, pusulasıdır.
Oyuk hareketine göre zıt eylemle zıt yükle olan yönelicin parçacığın devingenliğidir. Oyuk aktifliği ve parçacık aktifliğini veren devinme kendi özelinde bu tür girişme etkinliği kazanmadıkça süreç içinde bağıntı devimi ya da ilişkindik devimli boyutlanmalar, beliremez.
YORUMLAR
İlk okuyuşda anladım...bu Bayram abimin yazısı, umarım sağlık iyidir abi.
Selâm ve saygılar.