ADIM ADIM KIYAMET
Yakın bir zamanda kıyamet koparsa, hiçkimse; "Yahu, hani daha Allâh’ın vâdettiği büyük alametler ortaya çıkmadı ki. Bu kıyamet, neden vakitsiz (!) koptu böyle?" DEMESİN!
Alametlerin, hemen hemen hepsi mevcut. (Görecek gözden, idrak edecek akıldan gayrı.)
Ama biz, devekuşu misali kafamızı kuma gömdüğümüz, yada at gözlüğü taktığımız için, dünyayı güllük-gülistanlık sanıyoruz.
Meselâ;
Nelerdir görmezden-duymazdan-bilmezden geldiğimiz şeyler?
Allâh’ın haramlarıdır.
Peki, haram nedir?
Haram;
Bizâtihi Yüce Râbb’imizin, yasakladığı şeylerdir.
Kulların, mutlak surette uzak durması gerekir.
Haramların, haram olduğunu bilmek ve Allâh istediği için uzak durmak, kulun birinci önceliğidir. Bile bile işliyorsa, hesabını Râbb’i sorar.
Kul;
Amma hesap verebilir, amma veremez. Kendi bilir.
Lakin, şöyle de bir gerçek vardır ki;
Yöneticilerin de, bu kuralları uygulayarak, insanlara yardımcı olması gerekir.
Misâl ki;
İçki haramdır.
Ama;
İçki içmek, bulundurmak, almak ve satmak yasak değildir. Sadece, içkili araç kullanmak yasaktır. Para cezası vardır.
Yani bu ceza, günaha engel olmak amacıyla değil, para kazanabilme amacıyladır. Allâh’ın içkiyi haram etmesi ile hiçbir şekilde alakalı değildir.
Faiz haramdır.
Ama devlet bankası dahi, vergi aldığı vatandaşına, faizle para satar. Vatandaşı bu borcu ödeyemezse, o borcun karşılığı olan evini yada arabasını, altından alır ve satar.
Bu olay da;
Faizi, Allâh’ın haram kılmasıyla alakalı değildir.
Zina haramdır.
Ama, kanunlarımıza göre yasak değildir. Ayıpta, değildir.
Hatta;
Ailesini ve çocuklarını bırakıp, bir başkasına kaçan bir kadın yada erkek, bunu televizyonlara dahi çıkıp, bas bas bağırarak anlatabilmektedir.
(Bkz. Esra CEYHAN , Müge ANLI vs.)
Domuz eti haramdır.
Ama uzmanlara göre, ülkemizde her insan, şimdiye kadar ortalama büyüklükte bir domuz tüketmiştir.
(Katkı maddeleri, hazır kıyma veya işlenmiş gıdalar kanalıyla)
Ve youtube’a baktığınızda, Türkiye’de kaç üründe kullanıldığı, kaç tane çiftliği olduğu, kimlerin sattığı, bir bir açıklanmaktadır.
Kan haramdır.
Ama kan dökmek yasak değildir. Yasaksa da, önlem adına caydırıcı cezaları yoktur.
Örneğin;
Savaşlar, kadın, çocuk ve organ ticareti, almış başını gitmektedir.
Ve;
Bir köpeğin öldürülmesine, bir insanın öldürülmesinden daha çok zaman ayırır, ana haber bültenleri.
Allâh’a ortak koşmak haramdır. O’ndan başkasından medet umulmamalıdır. O’ndan başkasına, el de açılmamalıdır.
Ama Ramazan’da bir türbeye gidip, türbenin duvarına tesbih, kalem, cüzdan sürmek, yasak değildir.
Allâh derken, sadece Allâh der. Şeyhinden bahsederken, methiyeler düzer. (R.a, ks, vs)
Yılın 11 ayı, paylaşımcılıktan bihaber olan ablam, Ramazanda Oruç Baba türbesine gidip, sirke dağıtmayı infak sanır.
Hırsızlık ve rüşvet haramdır.
Ama hırsızlığın boyutu küçükse, bir ceza verilir.
Hırsızlık büyük çapta ve hırsız prestijli biriyse, yasak değildir. Cezası da, yoktur.
Keza rüşveti alanın mevkisi yüksekse, o da suç değildir.
Kumar haramdır.
Ama piyango bileti, devlet kanalıyla satılır.
Hem haram olduğunu ilan eder.
Hem satışından gelir elde eder.
Hem de, kazanılan ikramiyeden vergi alır.
Bunun da, Allâh’ın yasaklaması ile alakası yoktur.
Ana-babaya karşı gelmek, hatta "Öf" bile demek haramdır.
...
(Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babaniza iyi davranmanizi emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yaninda yaşlanirsa onlara öf bile deme! Onlari azarlama! İkisine de gönül alici güzel sözler söyle! ) İsra Suresi-23
...
Ama onları huzurevine yatırmak, hastane köşelerine bırakmak, yasak değildir.
Dolayısıyla;
Bütün bunlar, Allâh’ın haram kılması ile uzaktan-yakından alakalı değildir.
Yani kıyamet koparsa, neden koptu demeyelim.
Biz alametleri görmedik, yapmadık diye, kopmayacak bilmeyelim.
Dünyanın her yerinde, ortaya çıkıyor bütün izleri.
Kıyamet dediğimiz şey de;
Bütün dünyanın üzerine kopacak, sadece bizim mahalleye değil ki.
Üstelik, bütün bu saydıklarım bizim ülkemizde.
Sen piyango bileti almıyor olabilirsin.
Ama;
Yılbaşı geldiğinde, Nimet Abla’sının önündeki üç kilometrelik kuyrukta bekleyen, senin ülkende.
Sen içki içmiyor olabilirsin.
Yüz binlerce meyhane, milyonlarca içen, derdinin dermanını içkide bilen, senin ülkende.
Savaştan kaçan Müslüman muhacire, "S..tirsin gitsin" diyen, senin ülkende.
Savaştan kaçıp, Müslüman gibi davranmayan, her haltın altından çıkan muhacir de, senin ülkende.
Fas’tan, Suriye’den, ordan-burdan, muhtaç kadını getirtip, evlenme vaadiyle satan-alan- pazarlayan pezevenkler de, senin ülkende.
Bütün bunlar;
Bizim ülkemizde, bizim devrimizde.
Bizim dünyamızda, yaşadığımız şu zamanda.
..........
(İnsanlar sana kıyametin zamanını soruyorlar. De ki;
Onun bilgisi Allah katındadır. Ne bilirsin, belki de zamanı yakındır.)
Ahzab Sûresi- 63
Bütün bunlardan yola çıkarak, aşağıdaki şıklardan kendinize yakın olanı seçiniz.
A-) Müslüman bir ülke değiliz.
B-) Müslümanca yönetilmiyoruz.
C-) Bizler, Müslüman değiliz.
D-) Hepsi...
Hani, büyük holdinglerde bir kural vardır.
Sahibi yaşlanınca, ona "Onursal başkan" ünvanı verilir. Yani bunun anlamı, bir nevî şudur;
"Sen yoksun demiyoruz, yokta saymıyoruz. Ama, işlerimize burnunu sokman da, işimize gelmez."
Bizler, Allâh’ın varlığını elbette kabul ediyoruz. Ama O’nu, dünyanın onursal başkanı olarak görüyoruz.
Lisan-ı Hâl ile, diyoruz ki;
"Bu dünyayı sen yönetiyorsun, amenna.
Ama emirlerin, geçmiyor bu dünyada. "
İLKER KAHYA
{Veliaht}
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.