- 2144 Okunma
- 16 Yorum
- 5 Beğeni
Birazcık empati lütfen!
Bir komutan yazmış bir harf dahi değiştirmeden aslını paylaşıyorum.
Siz oğlu şehit olan aileye acı haberi vermeye gittiniz mi hiç?
Hayır mı? Dinleyin o halde;
Sabah daha mesaiye başlamadan yazılı bi emir düşer önünüze. Yukarı köyden Ahmet oğlu Mehmet şehit düşmüştür… Yarabbim dersin, dağa çıksam üç gün aç susuz kalsam da şu haberi vermesem.. Ama giyersin tören üniformanı, bir kaç Mehmetçikle birlikte, hastaneden gelen ambulansı alırsın arkaya, düşersin yola.
Vatandaş da öğrenmiştir artık, önde bir askeri araç, arkada bir ambulans ile geliyorsa bir eve ateşin düştüğünü.. Yaklaştığın her kasaba veya köyün buz kesildiğini hissedersin. İçinden geçip gittiğin her yer rahatlar… Neyse varırsın köye. Askerde evladı olan her haneden inceden bir sızının yükseldiğini, “aman bizim eve doğru gelmesin” diye dua edildiğini duyar gibi olursun… Bütün köy donmuştur adeta…
Herkes büyülenmiş gibi izler seni. Hangi eve gidilecek diye ıstıraplı bir merak sarar ortalığı… Şehidin evine doğru yaklaşmaya başladığında, bahçedeki ihtiyarın büyülenmiş gibi sana baktığını, bacaklarının titrediğini. Elindeki bastondan güç alarak zar zor ayakta durmaya çalıştığını görürsün. Ayakların geri geri gider.
Pencerelerde bir hareket başlar ve kapının önüne telaşla bir anne çıkar, bir sana, bir arkanda yere bakan Mehmetçiklere, bir de ambulansa bakar. Sonra atar kendini yere. Oğlu daha toprak altına girmeden, o ana düşer toprağa…
Öyle bir vurur ki yere, zelzele oluyor sanırsın… Konu komşu yığılır; bin feryat bin figana karışır, dersin ki kıyamet budur… Kimi ana önce sana doğru koşar, ellerine sarılır, son bir umutla yüzüne bakar, “Yaralı değil mi komutan?” der; başını öne eğer, hiçbir şey diyemezsin. Dizlerinin bağı çözülür, çökersin anayla birlikte yere, o ağlar sen ağlarsın… Hemşire elinin titremesinden, gözünün yaşını silmekten sakinleştirici iğneyi yapamaz bile…
Baba… Fidan gibi evlatlarını vatana feda eden o babalar… Sicim gibi gözyaşları dökülürken gözünden, acıya gark olmuş bir gururla, “Vatan sağ olsun, vatan sağ olsun şehit babasıyım ben” dediğini duyarsın . Kimi içine akıtır gözyaşlarını, kimi de donar kalır.. Kimi günlerce konuşamaz, kimi dua eder, kimi beddua… Kimi kendi saçlarını, kimi saçlarımızı yolar. Ne şapka kalır başınızda ne rütbe omuzlarınızda, söker atar…
Asıl büyük kıyamet bir iki gün sonra kopar. Gerçekle yüzleşme günüdür… Bu sefer cenazeyle birlikte varırsın köye. Tören mören hak getire. Köylü alır şehidini omuzlarına, yer yerinden oynar, ne protokol kalır ne düzen… Kimi “Evladımı en son haliyle hatırlamak istiyorum” der, görmek istemez naaşını. Kimi de illede “Göreceğim” der. Gösteremezsin ki; ya yüzü yoktur ya bacağı..
Yanımızdaki bi üsteğmen ya da yüzbaşı elinde daha önce de okuduğu, sadece isim hanesi değiştirilmiş standart metni okur:
“Kanı yerde kalmayacak”
diyerek, bitirir konuşmayı… Tabuta sarılı analar, babalar, bacılar, gardaşlar duymaz bile bunu, duysa da inanmaz…
Sonuç olarak; orada bir mezar, bir bayrak, bir ana, bir de baba kalır… Her gün daha da duyarsızlaştırılan toplumumuzda akşam 45 saniyelik haber olarak izlersiniz siz de...
******
Empati; bir insanın, kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması anlamına gelir. Empati ile insan ilişkileri gelişir. İnsanlar arasındaki kavgaları azaltır ve hatta zamanla yok eder.
Empati ya da diğer adıyla duygudaşlık; bir başkasının içinde bulunduğu durum veya davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek anlamına da gelir. Olaylara onun bakış açısıyla bakmaya çalışarak içselleştirmesi demektir.
Evi yıkık, halısı hasır, döşeği çul!
Oğlu şehit, torunu yetim, gelini dul!
Neden hep vatanı koruyanlar yoksul!
Bir çığlık düşer yollara, kırsala, dağlara, bayırlara. Vakitsiz akşam çöker, düşer şehidin gölgesi gömütlerin başına. Herkes susar, konuşur ölüm!
Söz kısa, sükut koyu, matem uzun! Kolay mı anlatması? Anne kalbi mahşer yeri; mahşerde gözyaşı kaynar, kırkikindiler de yaşar kıyameti!
Son vedaları. Biri mezarın başucunda, diğeri içinde "Affet oğlum 18 bin liram yoktu." Ayrılık ateşinden, ateşin şiddetinden, fırtınalı deniz misali özür diliyor kabaran yüreği.
Vatan sağ olsun elbette. Vatan sağ olsun da, şehitlerimiz bu vatanın evlatları değil mi ? İnsanın ne nefesi, ne de yüreği yetiyor böylesi şiddetli acıyı telaffuz etmeye.
“Şehidin helvası sizin ocakta kavrulmadığı sürece size hep tatlı gelecektir.” Derken şehit annesi: Evlat; senin, benim değilse çok kolay olur onu feda etmek.
Birazcık empati lütfen…
Ey Vatan! Bu günlerde hiç dinmiyor gözyaşın
Mehmetçik tabur tabur beklerken ateşkesi.
İdlib’den haber geldi kara dumanlı başın
Doğusundan batıya duyuldu sâla sesi.
Otuz altı şehidi kucaklar vatandaşın
Yine şehit yazıyor vatanın alfabesi.
Bizim hakkımız yok sizde. Siz haklarınızı helal edin bize. Mekanlarınız cennet, ruhlarınız şad olsun...
Nuray Çakmak/ŞUBAT/2020
YORUMLAR
yazının her bir satırını okurken tüylerim tiken tiken kabarmakta
birazcık empati yapmak çok mu zor
maalesef ki çok çok zor gelmekte insanlığa
neden peki nede!
asıl can alıcı nokta bu sorunun yanıtında gizli
eline mikrofonu alan iktidar ve güç sahipleri ve onun yalakları basın medya
olayları o kadar normalleştirmekteler ki
içim daralıyor, yazmaktan dahi iğreniyor zorlanıyorum
hayasızlığın tarifini
nice saygılarımla
Nuray Çakmak
Bizler kaç kişiyiz bilemiyorum ama aynı durumdayız.
Yanlışa yanlış demek bile insanı ürkütüyor.
Yaratılmış tüm insanların parmak izleri bile farklı iken, nasıl aynı düşünebiliriz.
Hep destek, tam destek sanırım bu olmalı.Sanki futbol takımı tutuyoruz.
Evlat bu ya! :((
Benden de güzel yüreğine kocaman sevgiler.
Allah kimsenin ocağına kimsenin köyüne böyle bir acı yaşatmasın evet Vatan sağolsun ama vatanın sağolması için illede şehitlerin gelmesi mi lazım barış içinde bu dünyada yaşanılabilir yeter ki zalimler zalimlik yapmasa hakka hukuka riyayet etseler ahh içim parçalandı yazıyı okurken bir baba olarak gerçekden müthiş etkilendim çok teşekkür ederim paylaşımınız için şair dost
sözler anlamını yitirse de...söylenmiyor söylenecekler zira her şey ortada duruyor...bir zamanlar biz şehit denildiğinde sokaklarda yürürken insanlar başını kaldırmazdı...müzik dinlemez gülmezlerdi içleri kan ağlarken susarlardı...ama o bir zamanlardı işte...
alışmadığımız şeyler vardı alışamadıklarımız vardı geçmişte kalan İnsanlık gibi....
paylaşım için teşekkür ederim....Şehitlerimize Rahmet ve Minnetle.
Nuray Çakmak
Teşekkür ederim saygılarımla.
sözün bittiği yerdeyiz,mekanları cennet olsun..güzel ve anlamlı bir yazı okudum,kalemiin daim olosun değerli dost,selamlar sevgiler efendim,şehit yakınları vatan sağ olsun diyorlar.şimdi soruyorum hangi vatan sağ olacak kimlerin için gencecik fidanlarımız ölüyorlar. kim kiminle savaşıyor.it dalaşı gibi oldu ortalık.iki zaar çıktı meydana havladı havladı,müslüman kardeş ülkeleri birbirine düşman etti.ulan sen kimsinde esata kafa tutuyorsun.adamı ülkesindenmi kovacaksın,yoksa katil amerikaya yermi açıyorsun istanbulun topraklarını katarlılara iranlılara sattığın gibi..önce fetoya bu ülkenin en güzel yerlerini karış karış sattın ne istedilerse verdin,yoksa şimdide suriyenin topraklarını alıp amerikayamı satacaksın.bak öz vatandaşlarından üstün tu8ttuğun o vatansız vatan hainleri şimdi nasıl kaçıyorlar türkiyeden.artık nemelenmelerı bitti hiç bir şey kalmadı satacak,emeklinin üç kuruşuna göz diktiniz ulan yalakalar,sonra pkk illetini bu ülkeye devlet törenleri ile getirip militanlarını elebaşlarını her şehirlere yerleştirdin. tüneller açtılar kuyular kazdılar sığınak yaptılar yığınak yaptılar sende üç beş tane yalakayı topladın başına kürtçe halaylar çekerek türküler söyleyerek birşeyler yapacağını sandın ve kandırıldın artık kandırıla kandırıla bir gün hamile kalacaksın ve fetonun pkk nın çocuklarını doğuracaksın..şimdiye kadar sizlerden yani büroklatlardan hanginizin oğlu göğsünü gere gere askerlik yaptı.chp genel başkanına eeey bay kemel diye aşşağıladığın beyefendinin oğlundan başkası gitmedi Allaha yalvarıyorum o ateş bir günde senin ve sizlerin evine .yüreğine düşer amin..
Nuray Çakmak
Teşekkür ederim Arel.
Hava Kuvvetlerinde en çok şehit pilotlardan olur.
Bir uçak düştüğünde heyet uçak enkazına gider.
Teknik araştırmalarını yapar, pilotun parçalanmış et parçalarını da toplayıp dönerler.
Bizlerin bilgilerinin bulunduğu kartlardan kilosuna, boyuna bakar, o ölçülerde
kum dolu bir kefen hazırlanır, buldukları etleri de içine korlar. Uygulama öyledir.
Sonra törenle şehidin cenazesi kaldırılır.
İğne yapılır yakınlarına.
Merzifon'da görevliyim. Şehit olan bir pilotun cenaze töreni.
Genç bir üsteğmen. Ruhu da,kendisi de güzel bir insandı.
Eşine o iğneden yapmışlar. Daha yeni evli.
Kolunda bir çanta. Çantanın açık ağzından bir örgü ve şişler gözüküyor.
Ne olduğunun farkında değil. Ruh gibi gidiyor cenazenin peşinden..
Üzülmemek,ağlamamak elde değil.
Peki iğnenin tesiri geçtikten sonra???
İşte şimdi onu en iyi otuz dört evdekiler biliyor...
Kardeşim kusura bakma. Daha fazla yazamıyorum.
Bunları da ağlayarak yazdım zaten.
YÜREĞİNE KALEMİNE SAĞLIK.
Nuray Çakmak
ben ağlayarak okudum sesli
yorumu annemde ağlayarak dinledi.
Üç kez kıymetli hocam. :((
Çok teşekkür ederim sonsuz saygılarımla.
Aslında çok bildik şeyleri çok etkileyici bir şekilde okuduk. İçimizi titrettiniz, acıttınız...
Bu ateş sadece düştüğü yeri yakmamalı, herkesi yakmalı... İşte o zaman empati kendiliğinden gelişecek.
Herkes davulu yakından dinlemeli. Hissetmeli...
Beşiktaş'ın bir marşı var "Hadi hisset hislerimi.." diye...
Onu dinlediğimde kendimi o takımın bir parçası olarak hissederdim.
Şehit yakınları da seslenmeli; hadi hisset hislerimi...
Hissettiğimiz kadar insan, hissettiğimiz kadar ana baba, kardeş, eş, dostuz...
Hissettiğimiz zaman bu gereksiz, anlamsız, hiçbir pozitif amaca hizmet etmeyen şehadetleri durdurma şansımız olacak.
Bu şehadetlerin baş sorumlusunu izlediniz mi bugün ? Adam espri yapıyor gülüyor, yalakaları da kakır kakır onunla gülüyor. Kanım dondu izlerken. Ekonomiden bahsediyor ! Petrolden bahsediyor ! Çünkü empati duygusu yok ! Çünkü kendi çocukları ya parayla yapmış, ya da çürük raporu alarak yırtmış. Keza damadı da öyle... Yaşamayan bilmez Nuray hanım.
Ha bir de kimlerde empati sorunu vardır bilir misiniz ? Sosyopatlarda !
Açın google'a bakın. Sosyopatların en ciddi sorunu empati yapamamaktır.
Asla kimsenin sözüne inanmamaları ve sürekli yalan söylemeleri en belirgin özellikleridir.
Ve en kötüsü de tedavisi yoktur.
Ve sanırım bu toplumun yarısı hasta.
Şehit yavrularımızın daha bedenleri soğumadan taptıkları saray tanrısını aklama derdine düştüler.
Yazıklar olsun bize be...
Bu muhteşem yazı için size çok teşekkür ederim.
Saygılar...
Nuray Çakmak
Yazacak başka söz bulamıyorum, saygılarımla.
dersiniz ki yer yarılsa da içine girsem bir yumruk oturur boğazınızın tam ortasına
değil konuşmak nefes bile alamazsınız nefes kapıyı açanlar size öyle bir bakar ki Allah'ım ben neden yaşıyorum nefes alıyorum diye kendinizi suçlarsınız
ve empati
ve açıklama yapar zat şehitler tepesi boş kalmayacak diye anaların gözyaşları evlatlarımızın kanları üzerinden uyanıklık yapmaya devam ederler açıklama yaparken gülerler yedi sülalesi çürük almış yaşayan cesetler
bazı tiplerden empati beklemek yılanı arı kovanına sokup bal yapmasını beklemek gibidir
muazzam bir paylaşımdı eyvallah yüreğiniz üşümesin gam keder değmesin
Nuray Çakmak
ağıt tütsülü tülbenti sarar anne yüreğine.
Gün yanar
An yanar
Kül yağar sabah ve akşam yanan evlerin üstüne.
Millet goy goy peşinde :((
Teşekkür ederim saygılarımla.
Nuray Çakmak
Bu Atasözünü hepimiz biliriz.
Günümüzde öyle değil işte.
Zenginin parası evladının canını korumak için kalkan olurken,
züğürdün evladı vatanı korumak için kalkan olur.
Teşekkür ederim saygılarımla, Vatan sağ olsun.
''Savaş zorunlu ve kaçınılmaz olmalıdır, milletin hayatı tehlikeyle karşı karşıya kalmadıkça, harp bir cinayettir. ''
Mustafa Kemal Atatürk
Ne yediğimden tat alabiliyorum, ne içtiğimden. İki oğlum var, o anaların yerine koyuyorum kendimi aklımı yitirecek gibi oluyorum. Ne söylenir, nasıl teselli edilir, nasıl dindirilir ki böyle bir acı, nasıl söndürülür ateş düşmüş o yüreklerin yangını. Ne söylesem boş ve anlamsız sanki. Sonsuz sabır dilemekten başka bir şey gelmiyor elimden ve sebep olanlara lanetler yağdırıyorum. Ruhları şad olsun evlatlarımızın.
Nuray Çakmak
"Türk çocuğu, artık Arap çölleri için kanını dökmeyecektir."
Mustafa Kemal Atatürk (1930)
Ateşi söndürebilmek adına bir damla su bile olamamak çok acı duygu.. Allah sabırlar versin Amin...
Çok etkileyici bir yazı olmuş, yüreğinize sağlık...
Ateş düştüğü yeri yaktı, kül etti ne desek boş.
Allah tüm Mehmetçiklerimizin yardımcı olsun, korusun.
Nuray Çakmak
dumanı bize geliyor mu mesele bu.
Allah asker ocağında olan bütün evlatlarımızı korusun,
yar ve yardımcı olsun. Amin...
Başlık çok doğru.
Bir acıyı anşamak için ille de yaşamak gerekmiyor. Hele evlat sahibi olanlar bu empatiyi çok daha kolay yapabilirler.
İki gündür şehit ailelerine haber verildiği an çekilen vidyoları izliyorum. Yüzüm gözüm şişti ağlamaktan. O anaların babaların acıları insanın içine işliyor. Bir an bu acıyı yaşadığınızı düşündüğünüzde kaldıramayacağınızı hissediyorsunuz sanki. Çok zor gerçekten...
Bir de bu haberi vermekle görevli olanların o anki acıyı virebir yaşamaları elbette çok zordur. Yazı dili komutanın da ne kadar içinin yandığını yansıtıyor.
Önceden oğlunu askere göndermek bir şerefti, şimdi herkes ( bence haklı olarak) başka bir çıkış yolu arıyor. Ben de aynı şeyi yaptım. Gözümün nuru evladımın neyin adına savaşacağını bilmediğimden bedelini ödemeyi göze aldım.
Yazıda oğlundan özür dileyen ebeveyn yüreğini okuyunca içim acıdı gerçekten. Parasızlığın gözü kör olsun, o aslan gibi evlatların da mekanı cennet olsun.
Yazınızdan çok etkilendim Nuray Hanım. Yüreği yanan herkesin başı sağolsun. sabırlar diliyorum.
Sevgilerimle.
Nuray Çakmak
çok teşekkür ederim Serap Hanım sevgilerimle.
Acı ve gözyaşı...kaderimiz bu olmamalı.
Çok sey var söylenecek ama susuyoruz birbirimize bakarak, anlamsızca.
Rahmet diliyorum.
Nuray Çakmak
Susmakta ne.
Acıyı anlamak, hissetmek mesele.
Teşekkür ederim saygılarımla.
şehitlere acı taziye yas belirtmesi gereken zaat
ekranlar karşısında espiri yapıp sırıtıyor,
hiç umurunda değil ne anaların yanan yüreği
ne babaların gözlerinden sicim gibi yaşlar...
kahrolmamak isyan etmemek elde değil...
ruıhları şad olsun şehitlerimizin
vatan sağ olsun
Nuray Çakmak
Bayrak inmesin
Ezan dinmesin
Türkiye Cumhuriyeti devletimiz bölünmesin
Vatan sağ olsun ama, aması var işte.
Birazcık empati .
Haber bile izlemek istemiyorum o derece içim acıyor Ahmet Bey.
Teşekkür ederim saygılarımla.
İçim titreyerek okudum yazdıklarını. O acıya yakından şahit olanlardanım. Tek tesellimiz bizim oğlumuz ( amca oğlum) vatanımızı korumak için Hakkari'de şehit olmuştu, kendi vatanımızdı... Ne demek istediğimi anlamak isteyen anlar. Sebep olanların Allah belasını versin. O gariplerin de mekanı cennet olsun.
Nuray Çakmak
Ne demek istediğini de çok iyi anladım ablacığım.
Sevgilerimle .