- 676 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ORTADA KALMAK
Orta bütçeli ailenin ortanca çoçuğuydu. Orta boylarda bulunmakla beraber ortalama bir kiloya sahipti. Orta sıralarda ki takımları tutar, en ortada ki siyasi görüşe oy hakkını gözünü kırpmadan verirdi.
Hayat felsefesi her zaman orta yolda bulunmak ve oranın daimi müşterisi olmabilmekti en büyük arzusu. O’nun yapacağı bişey yoktu çoçukluktan kendisine bu fikirler çoktan empoze edilmişti. Hayatının her alanında istemesede bir şekilde hep ortada kalmıştı. Öğrencilik hayatında da bu durum aynıydı. İlk ve orta okulda da ne takdire şahan bir öğrenci olarak görüldü ne de dümdüz geçilmesine gönüller razı oldu. Bu yüzden teşekkür belgeleri verilerek kapıdan uğurlandı. Üniversite hayatında da hep not ortalamasının tam ortasında yer almıştı.
Sonraları çok başarılı olacağı fırsat ve olaylarla da karşılaştı bir çok kez ama bu yöne de hiç meyil etmedi.
Aklında fikrinde hep onun ortalarda olmak gibi bir arzusu vardı. Bu fikir kendisine ne kadar başarılı anlatılmış ki ! Taaaa genlerine işlemiş hayat görüşünü bile değiştirmişti bu düşünce.
Günlük yaşantısında hep böyle istemdışı davranışlar sergiledi. Futbol oynarken hangi mevkide oynayacağını kimse sormazdı ’’O’na’’
herkes bilirdi ki ’’O’’ ortasahanın tam ortasında oynardı. Arkadaşlarıyla çoçukken oynadığı oyunlarda bile ortada sıçan oynardı. Oyuna başlarken gönüllü ortaya geçecek kişi aranıldığı durumlarda bile hemen kendi isteğiyle geçerdi ortaya. O kadar ortada olmayı seviyordu işte...
Gençti kanı kaynıyordu ortamlara girdi çıktı ama her iki yaşam şeklini de bir türlü içerisine sindiremedi. Ne aşırı eğlenceli mekanları sevdi, ne rutin geçen günlere tahammül etti. Gün geldi sevdalandı sevgisini bile mantığı ile kalbinin tam ortasına aldı.
Gün geldi çok acı çekti ! Acının dozunu bile en ortalama değerde hissetmek istedi. Hiçbir durumda ne aşırıya kaçtı ne az olanı tercih etti.
Alışveriş yapacağı zamanlarda sezon fiyatlarının en ortalama seyir ettiği zamanları kollardı. Ne çok pahalı giyinirdi ne de ucuz olan malın yahnisini severdi aldığı ürünler bile ortadaydı.
Askerliğini bile ülkesinin tam ortasında yapmıştı. Askerlikte ortanca bölüğün en ortasındaki ranzada geçirdi günlerini. Ortalama bir görev adamıydı ’’ O’’ hep. Ne aşırı sorumluk aldı gittiği yerde, ne de görevden kaçan insan konumuna düşürdü kendisini.
İş hayatına orta ölçekli bir şirkette ortalama bir gelirle başladı. Ne müdürüne yalakalık yapan bir adam oldu nede arasını kötü tuttu. Çalışma arkadaşlarına karşı duruşunu sorarsanız? o’da tahmin edeceğiniz doğrultudaydı.
Hayalleri vardı onun da her insan gibi. Düşük kazancıyla elde edemeyeceği bazı fani şeyler istiyordu sadece. Çok yükseklerde ne gözü vardı ne de o taraklara bezi asılıydı.
Orta yaşlara geldiğinde küçük bir sahil kasabasına yerleşip kalan ömrünün en iyi şekilde değerlendirmekti tek arzusu.
Gün oldu evlendi barklandı, önceleri çok mutluydu ama cicimaylarının henüz sonuna bile gelinmemişti ki ! Annesiyle eşinin şiddetli geçimsizliğinin tam ortasında kalmıştı. Öyle bir durumla karşılaşmıştı ki bir çıkış yolu arıyordu. Doluya koyuyordu almıyordu boşa koyuyordu bir türlü dolmuyordu. ’’Bir yanda anam, bir yanda sevdam deyip’’ dövünüp dururken bir çare arayıp durdu kendince. Hayatının hep orta şeridinden gitmeyi alışkalık haline getirmiş birisinin, bu şekilde ortada kalmayı hiç hazmedesi gelmiyordu!
Nerde hata yaptım diye sorgularken geçmişini birden düşündü ve sinirinden güldü bu haline.
Kendi kendine söylendi : ’’ Ortada kalmanında bir yolu yordamı vardır bunca yıldır ortalardayım, bu mesleğin çıraklığından yetişmiş bir insanım böyle bir olayı ne duydum ne de gördüm.
Meğerse tanışmak bugüne kısmetmiş! Demek ki yaşadıkça daha neler göreceğim! ’’ diyerek
ortada olmaktan , ortada kalmaktan ve
bundan sonra da oralarda bulunmaktan işte o anda vazgeçti ...
SALİH YILDIRIM
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.