- 766 Okunma
- 5 Yorum
- 3 Beğeni
"Edebiyat defteri" okulunda tam on üç yıl
’Evvela dün itibariyle Suriye’de kalleşçe bombalanan ve şehit olan Otuz Üç ciğerparemize Allahım gani gani rahmet eylesin.Yaralı askerlerimize Şafi ismiyle sonsuz şifa nasip etsin.Düşmanlarımızı da Kahhar ismi ile kahreylesin.Ciğerlerimiz yanıyor.../’
İkibinyedi’nin yine böyle bir yirmi sekiz şubat günü kendimi ANSIZIN burada bulmuşum.O zamanlar şiir yazmanın kafiyeden, yazı yazmanın ise cümleden ibaret olmadığını burada öğrenecektim.
Büyük bir edebiyat okuluna kayıt yaptırdığımı zaman bana gösterecekti.
O zamanlar daha süt çocuğu olan ve şu an Gazi Hukukta okuyan oğlum M.Semih’in isminden yola çıkarak koyduğum "Semihcik" rumuzunu iki bin on iki’ye kadar kullandım.
O rumuzla ilk olarak sayfama astığım, "Aşk Neyi Anlatır?" isimli şiircikti. Sadece kafiyeden ibaret bir şiir olduğunu, yıllar sonra yeniden okuyunca anladım.İlk yorum yapan muhterem " Gaile" rumuzlu kalem dostumuz olmuş.Sonra çok değerli Edebiyat öğretmeni hemşehrim Bahattin Kızılkaya’dan hece şiirinde durak denen bir olgunun olduğunu öğrendim.Yıllar ilerledikçe arada boşluklar oluyordu. Zamanın bizi acımasızca törpülediği farklı yıllarda "İbrahim Erzurumlu" ve "Erzurumlu Selim" rumuzlarını iki bin on yedi’ye kadar kullandım.İki bin on yediden beri de mevcut rumuzumla sizlerin gözlerini bozuyorum farkındayım.
Kendimi ve yazdıklarımı bir şey sanıp cahil cesaretiyle "Hüzün Nameleri" isimli CD’li kitabı İki bin on da çıkardım.Antolojilerde şiirlerimiz yayınlandığında hindi gibi kabardığımı da dün gibi hatırlarım.
Her yazdığım yazıya ve okunabilir şiirlerime yazdıklarımdan daha fazlasını peşin peşin adam gibi yorum yazan ve bana tam bir hocalık yapan rahmetli "Kemnur" rumuzlu Kemal Paracıklıoğlu abime minnet ve saygı borçluyum.Rabbim günahlarını affedip rahmet eylesin.
Ne cesaretse "İsli Demlik" başlıklı II.Abdulhamit döneminde yaşadığını varsaydığım bir paşanın hayatı konulu yazı dizisi bir çok dostu tanımama sebep oldu.Herkes tarafından sevilen mizahın ve tarihin duayeni Sami Biberoğulları adeta bir danışman gibi bana yol gösterdi.
Kendisine sonsuz teşekkürler.
Yine kalemi adam gibi adamlardan "Yeğinadnan" rumuzlu abimiz karşı fikirleriyle münazara nasıl yapılır öğrettiler.Afet Kırat, Gülperi, Ayşe09, Nurten Tarım, (-MELEK-),Babidim, Nilüfer Sarp ,rumuzlu ablalarım kaliteli şiir ve yazıları ile bir aile ortamında olduğumu hiç unutturmadılar.
Aynur Engindeniz ,Sultanıhurrem ,Hicran Aydın Akçakaya kardeşlerim hikaye, şiir ve makale nasıl yazılır adeta resital yapıyorlardı.Yazdığım yazılarda noktadan,virgüle yaptığım hataları o kadar güzel düzeltir ve yön gösterirlerdi ki mest olurdum.
Bedri Tokul, Çınar Göle, Âşık luzümsuz, Ahmet Turanoğlu, Meselci, Osman Nalbant, Harun Yıldırım, Zekeriya Efiloğlu, Makberi, Abdulkadir Bostan,Işık memetali,Suat Zobu, Erolabi, Halil Şakir, Denizz, Ozan Fedai, çaycı Zakir,Yoksul ve ne olur beni affetsinler isimlerini buraya yazamazdığım sitemizin kaliteli şiir ve yazılar yazan ağır topları hep yanımda oldular.Hepsi öğretmenim oldular.Sonsuz saygı ve selamlar olsun.
Ne diyor Hz.Mevlana" Gün oldu beşyüz öğretmenim oldu benim" tam da burayı anlatır gibi söylemiş mübarek.
Ruhumun dinlence mekanı olan bu platformu hayata geçiren değerli yöneticilere sonsuz teşekkürler.Öylesine ulvi ve değerli iş yapıyorlar ki dilerim bir ömür boyu sürer.
Hele Dr.İrfan Yılmaz hocam, tam bir edebiyat profesörü. Şiirlerimize ve yazılarımıza katma değer kattığı aşikardır.Tek kusuru sayfaya çok nadir uğraması.
Ahmet Zeytinci abim, adeta bir yazı makinası gibi durmaksızın yazıyor. Onu okurken gençliğimi ve geleceğimi adeta yaşıyorum.Her daim yorumlarıyla yanımda oldu.Sakin,devamlı ve derinden gitmeyi onda gördüm ve hep imrendim.Sonsuz teşekkürler.
Sabır ve sebatla hiç durmaksızın yazdığı değerli ve dolu seri yazıları ile Onur Bilge. Fazla teşviki mesaimiz olmasa da yazılarından çok şey öğrendim.
Az ve öz yazan ama yazdığında ortalığı kasıp kavuran "Bir eflâtun ölüm" rumuzlu sırlı ve de sihirli kaleme hayranlığım tarif edilemez.Melankoli ve kadim yazılar ile nereden ve nasıl bulduğunu hala çözemediğim söz ve duygu öbekli şiirlerini kıskançlık ve hayranlıkla okurum.
Yaptığı kısa ve net yorumlar günlerce beynimi kurcalar.İyi ki böylesi kaliteli insanları tanımışım.
"Edebiyat Defteri Üniversitesi"nin birbirinden değerli hepsi hoca hepsi öğrenci mensuplarına saygı ve selamlarımı sunarken tekrar söylüyorum;
"İsmini unutup yazamadığım tüm kalem ve kelâm erbapları ne olur beni affetsinler."
En deruni selam ve muhabbetlerimle.
YORUMLAR
Sevgili kardeşim yazınızı baştan sona kadar ilgiyle okudum. Edebiyat defterinin solmayan gülleri ve çiçeklerini iliniz döndüğünce ne kadar da güzel anlatmışsınız. Eserinizi beğendim ve gönülden tebrik ettim. Benim hakkımdaki paragrafı da okudum. Kusurumu kabul ediyorum. Ancak elimden gelenin en iyisini yapmanın çabası içinde zaman sıkıntısını çok yaşadım. Çünkü hâlen aktif olarak çalışmakta olan bir acil müdahale hekimiyim. Bu satırları da kendi kliniğimden yazıyorum. Keşke çok zamanım olsa da her kardeşimin sayfasına uğrayabilsem. Gördüğün gibi ayda bir ancak zaman ayırmaya çalışıyorum.
Her şeyin sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olmasını dilerim.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. BODRUM.
SelimADIM
Çok hüzünlü olaylar ve günler yaşıyoruz halihazırda Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Milletimizi de her türlü kötülükten korusun. Burada olmak yazı paylaşmak, şair ve yazarlar ile dost olmak, bir şeyler öğrenmek yeniden, gerçekten güzel. Hayat da bir okul Edebiyat Defteri de bir okul, hala bir şeyler öğreniyoruz ve öğrenmeye devam edeceğiz. Bir düşünür ''Bilmediklerimi ayaklarımın altına alsam başım arşa değer.'' demiştir. Biz de iyi bir öğrenci olmaya, bilmediklerimizi öğrenmeye devam edeceğiz her zaman. Çok güzel anlamlı bir yazı yürekten kutlarım Selim bey...
Sevgisiz olur.Aşksız olur,Arkadaşsız Olur. Eş siz,Sıhhatsiz de Olur Hatta Şiirsiz makalesiz Kalemsiz kelimesiz de Olur ve Olunur; Da Vefasız olunmaz Olunamaz. Yer yüzünde neyi kendi tadında ve tam kıvamında görürseniz Lezzetini Vefasına borçludur. Çırağı , Ustasına; Üstad-ı- muazzam yapan çırağın vefa duygusudur. Aynı suyun köklerine aktığı fidanda, Gül'ün yetişdiği kadar dikende hayat bulur.
ismet Özelin de dediği gibi. Kertenkele kertenkele olarak doğar ve ölür.İnsan tercihleriyle İnsandır. Vefanız'ın sizi taşıdığı yere yine vefanız gereği düşmüşsünüz. Şu acı günde bir damla rahmet gibi gönlümüze düşen yanınıza Selam olsun.
Cümle şehitlerin Şehadetler inin Hak katında makbul kılınması nı temenni ederek. Sizi Onun rızasına ısmarlıyor yazınızı teşekkür ile aralıyorum. Allah adınızla sizi müsemma kılsın. Amin.
SelimADIM
Bu yazıyı başka bir gün okumuş olsaydım çok farklı şeyler yazabilirdim ama çok üzgünüm. Saygı çerçevesi içinde her türlü yoruma, eleştiriye saygı duyuyorum, fikirler farklı olsa da şiir için buradayız. Teşekkürler saygılar size.
SelimADIM
Adı gibi “aziz” Hocam!
Zaten göz yaşlarım düştü düşecek dolaşıyorum sabahtan beri. Hakkımda yazdıklarınızı okumak, bardağı taşırdı...
Sayfamda 9 yıl yazar üyeliğim, ama son birkaç yıldır aktif olarak kullanıyorum bu platformu. O kadar korkarak başladım ki yazma olayına, her an kaçıp gitmeye hazırdım başarısız olduğumu duyduğumda. Ama, öyle şefkatli, öyle yapıcı ellerle karşılaştım ki! Şevkimi kırmadan eleştiren, yüreklendiren eller... Siz de onlardan biriydiniz. Hala öylesiniz. Hep anlar, hep destek verirsiniz.
Geçenlerde bir yorumda da söyledim; bazen aynı fikirde olmuyoruz. Ama bu, size olan sevgime, saygıma zerre kadar zarar vermiyor. Çünkü, inandığınız, düşündüğünüz şeyleri başkasına dayatmaya çalışan insanlardan değilsiniz. Başkalıklara duyduğunuz saygı ve kabulleniş-ki, buna çok zor rastlanıyor artık-saygıyı hak etmenizin nedenlerinden biri...
Ve ben, yazın kabiliyetinizi tartışmayacağım bile! Bana öyküyü sevdiren insanlardan birisiniz. Eğer birazcık bir şeyler karalayabiliyorsam, bu çorbada sizin de tuzunuzun olduğunu bilin isterim!
Yazdıklarımla ilgili güzel sözlerinizi, teşekkür, hatta minnetle geçiştireceğim. Yüzüm kızaracak kadar mahcup oldum çünkü.
Bizler de iyi ki sizi tanıdık Hocam... Bu bir veda cümlesi değil! Umuyorum ve diliyorum ki; sizin kurduğunuz cümleler de öyle değildir, sadece bir “seneyi devriye” paylaşımıdır!
Saydığınız ve sayamadığınız tüm isimlerin adına, sevgi ve saygılarımı kabul buyurun lütfen...