KIRK EZER

• 27 Şubat 2020 Perşembe 13:38:56

KIRKEZER
Memleketin birinde uyanık
ve tembel bir delikanlı varmış
Tembel tembel yatarmış,
uzun yıllar bu halde de yaşarmış
Hiçbir işe yaramaz,
saçın bile taramazmış
Bu asalak bu tembel,
Anası ve babası bıkmış ona bakmaktan
Everelim haylazı
Bitsin bizim de kara yazı,
Gelsin bizim haneye diyarın güzel kızı
Aradılar etrafı,buldular kara bahtlı kızı
Sevinmiş kız anası, döğecek sonra dizi
Gelinim olurmusun dedi tembel anası
Kızların olmuyorki sözlerinin manası
Zamanın şartlarında bulamamış dengini
Aile fakir olunca gelmez koca zengini
Kısa bir zamanda her şey oluvermişti
Konu komşu gelerek eve doluvermişti
İki gencin muradı ortaya gelivermişti
Sofraya uzanan el zamanla çoğalmıştı
Evdeki yiyecekler dahada yoğalmıştı
Hanım diyor ev beyi yatma artık kalk uyan
kalmadı evde erzak,yok artık karnı doyan
Çık meydana görsünler, olur sesini duyan
Git eve para kazan, kaynasın evde kazan
Belki sana da acır, kötü bahtını yazan
Adsızdı,herkes ona asalak can diyordu
Kadını çalışarak evine bakıyordu
Önceleri laflara pek de tınlamıyordu
Evin gerçek halini hiçte anlamıyordu
Geçen günler sonunda evin dişisi de tükendi
Tembel canı sonunda kadının fendi yendi
Kadın onu gönderdi eve ekmek bulmaya
Kapıları kitledi, herif eve gelmeye
Asalak can bekledi saatlerce günlerce
Neredeyse yalvardı, tövbe etti binlerce
Ümitleri tükendi, elinde ekmeği bitti
Koyuldu mecbur yola, uzak diyara gitti
Ayakları yoruldu yürüdü hayli zaman
Ağrıyordu her yanı yürümekse çok yaman
yorgun ve uykusuzdu karnı da acıkmıştı
Buldu bir çeşme başı, su içti kana kana
Uyuyacak bir kovuk, aradı yana yana
Üstündeki hırkayı seriverdi bir yana
Başını koyunca yere uyuya kalıverdi
Derince bir rüyaya orada dalıverdi
Çeşmenin suları akıyor şırıl şırıl
Tembel can ise uyuyor mırıl mırıl
Yakınında dere var, içi dolu sinekle
Haşereler görünce akın etmiş binekle
Sivri sinek durmadan dağlıyordu
Onunsa tatlı canı, Kaşınıp yanıyordu
Uykulu bir edayla, vuruyordu yüzüne
Hücum eden sivriler ölüyordu dizine
Bu halde uyuyarak sabahı dar etmişti
Bunca zorluğa rağmen yinede kar etmişti
Ölen haşerenin sayısı kırktı yada geçmişti
Bu duruma sevinip adını da seçmişti
Kırkezer adını sopaya da geçmişti
Durmuyordu yerinde onun adı kırkezer
Yakını değil, uzak yerleri bile gezer
Bu halde az gitmiş uz gitmişti
Ulu bir ormanın kenarında sızmıştı
Orada yaşıyordu, cüsseli iri devler
Etrafta bulunmazdı, insanı olan evler
Ormanın az dışında gördüler onu devler
Uyuyorduköşede, küçücük bir yaratık
Azığı boş idi, bulunmaz içinde katık
Yanındaki sopada yazıyordu kırkezer
Merakla yaklaştılar civarına yanına
Hayretle baktılar, değnekteki sanına
Onu alıp uykudan götürdüler merkeze
Bu devler diyarında gösterdiler herkese
Devler yurdunun kurdu kükredi heybetiyle;
Ey küçük mahluk, söyle bize sen kimsin
Söyle varsa hünerin, herkes tanısın bilsin
Bizim asalak can bağırdı tüm gücüyle
Görmediniz mi benim sopamdaki sanımı
Bütün diyar biliyor, benim bu ünvanımı
Benim adım kırkezer; kırkını birden ezer
Her şeyi biliyorken bütün diyarlar gezer
Bir hileyi hurdayı çabucak biler ve çözer
Kahraman bir varlığım, namım illerde gezer
Devler birbirine baktılar; gülüp onun adına
Bakarız bir gün elbet bu canlının tadına
Diyorken içteniçe devbaşı gürledi birden
Kanmayız bu sözlere, kaldır başını yerden
Hünerini göster ki, olmayasın bize yem
Kırkezer girdi ormanın kuytu yerine
Buldu leziz meyveyi verdi devin birine
Dev koymuştu meyveyi tabaktaki yerine
Bilinmeyen bu meyveyi afiyetle yediler
Bu meyveyi nerden buldun dediler
Meyvelere serpmişti, uyku veren tozları
Oracıkta kapanmış, o devlerin gözleri
uykudayken devler, kırkezer inleri gezer
Sırlarını öğrenip bir bir sıraya dizer
Birgün, uzun bir gece, geçmiştiki aradan
Devler uyanarak çıkmıştı mağaradan
Kırkezeri gördüler uyur iken bir dalda
Dev lideri böğürdü” sınavın bitti sanma
Devler seni el üstte, tutar diye aldanma
İkinci sınavına hazır olacaksın anca
Git şimdi hoşça geçir vaktini
Unutma sakın bize verdin akdini
Kırkezerin beyninde şimşekler çakıyordu
Ne düşünür bu devler diyerek bakıyordu
Devler gece olacak bir plan yapıyordu
Gece olsun hele bir bakalım çaresine
Büyük bir ders verelim bu tahıl faresine
Onların planını öğrenince cin fikirli kırkezer
Beyninde tilkiler kuyruğu değmeden gezer
Devler gece karanlığında yaktılar kaldığı evi
Gizlice evden çıkarak, kandırdı bütün devi
Sabahleyin kalkınca baktılar yanan o harabeye
Küçük mahluk sağ idi, yoktu onda yara bere
Karşıda gülüyordu, arsız arsız kırkezer
Devler bunu görünce oldular çok gergin
Bu mahlukun elinden, evlerinden didergin
Bir başka gece kaynar su döktüler o yatağa
Kütük koymuş yerine, ev dönmüştü batağa
Kırkezer bilmezlikten gelerek dedi;
Bu gece çok sıcaktı her tarafım terledi
Artık devlere bu orman küçülmüş dardı
Bundan kurtulmanın, başka yolu da vardı
Onu göndermek istediler, odun toplamak için
O tembel bundan da kurtulmuştu o biçim
Hergün odun toplayıp yorulmayın dedi
Olmuştu bütün devler elinde sanki kedi
Verin bana bir urgan ormanı getireyim size
Devler sinir olmuştu bak hele bu densize
Telaşlı endişeli dediler, bu deli bunu yapar
Orman elden gidince dikenler bize batar
Oturup konuştular aldılar ortak karar
Kırkezer belasını defetmenin yolunu
Bulacaklar sonunda, kesecekler dilini
İnsanoğlu ne sever, diye kafa yordular
Sana bir küp altın verelim diye duyurdular
Çok bilmiş kırkezer istemem ben diyordu
Herşeyi bildiği halde, güya inat ediyordu
Sizin gibi dostları bırakıp gitmem diyor
Devler üzgün görünüp içten bayram ediyor
Verilen değerli şeyler, artık onun malıydı
Eşeğinin heybesi tıka basa doluydu
Gideceği öz evi mutluluğun yoluydu
Az-uz giden kırkezer varacaktı evine
Herkes onu görünce neşe ile sevine
Kapıya vardığında oğlu kızı ve eşi koştu
Merkebin heybesini görünce hepsi coştu
Hoş geldin, evimizin direği, büyük beyi
Sen otur biz indirelim,getirdiğin heybeyi
Büyük sevgi bulmuştu, evin o tembel beyi
Altınları görünce sevinçten bayıldılar
Bir tas suyu içince, yeniden ayıldılar
Heybedeki sopayı, görünce şaşırdılar
Bu nedir ki diyerek, bardağı taşırdılar
Kırk ezer gürledi birden,oturduğu yerden
Bundan böyle sizlere babanızın sanıdır
Getirdiğim bunca şey bizi elbet tanıtır
Parası çok olanın şakşakçısı çok olur
Ailemizin sırtı pek, karnı da tok olur
Artık hayat olacak, mutlu, güzel ve rahat
Bu olsun bizlere hem ibret hem nasihat