üryan dudak tatlılığı
kenarlarından görüyorum o kırmızının parlayan yıldızlarını derin bir ilk bahar gibi tenin kokusu ve saçlarının uzun kıvrımları , ve belinden tutuyor rüzgar ve sen titremeyi bekleyen o gece o ay karası seviş...
depremler oluyor gözlerimizin içinde dönüp dönüp koşuyor çıplak yalnızlıklarımızın banyo kokuları ve tırnakların ısırıyor yatağımın soğuk tarafını hissetmek gibi dudaklarının kızıllığını öperek büyüsün istiyorum arzu yarımlığı diri gergin ellerim ısınıyor o ıslak soğuk vücutta uymak gibi sabahın sesleri karışıyor düşümün renklerindeki kadın, ürkek bir bakire gibi gök kuşağının altın sesleri
istek bir yarım dün gibi düşün avuçları alımlı bir çiçek kokusu hangi renk hangi doku bu çözemiyor aklımın tutku mevsimi , art arda sıralı düşünceler , özgür her bir yerim tutsa gecelerin gündüzlerim erir biliyorum bir ateş bu aklımın tavanında yanan bir yağmur bu düşümde benim ile olan uzaktan uzağa hissetme o ve ben bir elma gibi bir yanımız çürükten kalan hayat diğer yanımız uyumlu bir birine aynı nehir gibi o taş ben su her damla bizimle büyür her titreme ışık gibi ve gece sessiz , avluda yıldızlar ve saçlarının uzun ve tatlı kokusu gece yorgun omuzların gibi öpsem günah sarılsam bana yazık bir deyse etin etime yanmak için yağmur nede ilk günün bitişi alışır ki yaşasın ölmesin aşktan öte yanlarımız...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.