- 329 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Hallac'ı Mansur - X -
Bütün bunlar Alman araştırmacı profesör ve doslarının ’ Barış Şehri’
Bağdat’a gelmelerinden iki gün önce olmuştu. Hallac’ın oğlu Hamid’i
buldular,ondan olup bitenleri sordular. Hamid’i da yanlarına aldılar.
Bir katolik olan Prof kendi dini olan hıristiyanlıkğın pek çok
dalaveresine kızdığı olmuştu.Şimdi bu olanları görünce İsa
Mesihi ve başına gelenleri düşünmekten kendini alamıyordu.
Bunları düşünürken yanlındakilerle Halife Sarayının önünden
geçen caddede yürüyorlardı. Meşhur şöhretli alimlerden olan
filozof el RAZİ’nin emrindeki Maristan bilim yuvasını ve
tabiat ile tabiatın tanrıyla olan ilişkisini derinlemesine incelemiş
olan bu büyük bilim adamı el Razi’iyi içinden saygıyla anıyordu.
Fakat şu anda sadece el Hallac’ın yaşamakta olduğu büyük
trajedinin etkisi altındaydı.
’Bu gördüklerimizi asla unutmayacağız’ dedi yanındakilere.
Abbas ağa başını sallamakla yetindi. Rüstem efendi derin
düşüncelerdeydi. İdam meydanına gelmişlerdi.Alan meraklılarca
doluydu. Kolluk kuvvetleri başından izin alıp Hallac’ın yanına vardılar.
Ölümlü dünyaya veda etmekte olan Hallac kendilerini tanıdı.
Avurdu çökmüş yaralar içindeydi inliyordu.Prof’un ve dostlarının
Emin oldukları tek şey vardı ;Bağdat şehri işkence gören adamın
çığlıklarıyla çınlıyordu ve uzun süre belki de sonsuza değin
çınlayacaktı.
Hallac’ın memleketi olan BAYZA
Kötü haber çabuk yayılır derler,
Bayza köyü sakinleri öğlen sıcağında köy kahvesinde ordan burdan
konuşurlarken yine konu yine Hallac’a gelmişti Muhtar dışarıdan gelince
Onun mutlaka bir duyduğu olmuştur Soran gözler ağızdan sormalara
dönünce Muhtar Halifenin Postacısının anlattığına göre Hallac adında tanınan
biri varmış Bağdat’ta herkes onu koşuyor. İdama mahkum olmuş iki güne
kadar asılacakmış
Söylediğinin Bizim Hallac olduğu belli, Zaten aylardan beri yargılanıyordu
biliyorsunuz dedi. Böylece kötü ve acı haber doğduğu büyüdüğü ve
sığmadığı köyü olan Bayza’da ve tüm çevrede bir anda yayıldı duyuldu .
" O bizden biriydi ve hep bizden biri olarak kalacak"
"Huistarda sufi öğretisini vaaz ederdi"
" Çok yükseklere çıktı"
" Çok yükseklere çıkanların başına mutlaka bir kötülük gelmiştir bu hep böyle
olmuştur!" vs vs.
Bayza’da bunlar konuşulur yas tutulurken Bağdat’ta Hallac cellatın önünde boynuna
halka takılmadan derince nefes aldı verdi ve aldığı nefesi tutup boynuna halka geçirilince
kendisine bu cezayı ve bu işkenceleri reva görenlerin yüzlerine tükürür gibi son kez ’pufff!’
Devam edecek
İdam edilmeden son sözleri
a g.e, 224 vd.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.