KADINA ŞİDDETE HAYIR

• 22 Şubat 2020 Cumartesi 18:15:39

KADINA ŞİDDETE HAYIR
Yetmiş üç yaşındaki oldukça sağlıklı bir görünüme sahip olan, yaşını hiç göstermeyen Yusuf Yılmaz sabah koşunu yaptıktan sonra evinin bulunduğu sokağın başındaki parka girdi. On dakika bel ve omuz hareketleri yaptı, burnunundan derin derin nefes aldı, ağzından verdi.
Biraz ileride uzun boylu, yakışıklı genç bir delikanlı ile yaklaşık aynı boylarda, kıvırcık saçlı, beyaz tenli sevgilisi olduğu belli olan genç kadının tartıştıklarını gördü. Şaşırdı, olduğu yerde kalakaldı. Genç adamın daha da sinirlendiğini ve sesini daha da yükselttiğini görünce iri gövdeli çam ağacının arkasına saklandı. Çok geçmeden delikanlı sağ elinin tersiyle kadına ağır bir tokat patlattı. Bu ağır tokadın sert etkisiyle genç kadın yüz sırt üstü yere düştü. ’Yalvarırım yapma! Yemin ederim hiçbir şey senin bildiğin gibi değil! Yalvarıyorum lütfen vurma!’ diye yalvaran yer de acı içinde yatan kadının çenesine, sinirden deliye dönmüş, gözleri dönmüş delikanlı, sivri burunlu ayakkabısıyla sertçe vurdu. Canı oldukça yanan kadın iki eliyle boynunu tuttu. Biraz sonra boynundan sağ eline, oradan da çimlerin üstüne sıcak kanın aktığını fark etti. ’Yapma diyorum! Öldürecek misin beni?’ diye yalvaran kıza delikanlı ölümcül bir bakış attı ’Evet seni burada öldüreceğim. Senden böylece kurtulacağım lanet olası kadın!’ diye bağırdı.
Daha fazla tepkisiz kalamayan Yusuf Bey, hemen çıktı ağacın arkasından ’Hayır! Yaptığın doğru değil! Savunmasız kadını öldürmene izin vereceğimi mi sanıyorsun? diye bağırarak ve o tarafa doğru koşmaya başladı.
Buna çok sinirlenen delikanlı ’Sen de nereden çıktın moruk? Sakın bir adım daha atma,’ dedi ve cebindeki bıçağı çıkardı.
Yusuf Bey olduğu yerde kaldı. Bir adım bile atamadı. Adeta kanı dondu. ’Ne yani beni de mi öldüreceksin’ diye sordu titrek bir ses tonuyla.
Biraz önce genç kadının boynuna vurduğu ayakkabısının sivri ucuyla yerde yatan ve yalvaran kadını gösteren delikanlı ’Evet. Onu öldüreceğim. Ondan kurtulacağım. Görgü tanığı olarak seni de öldüreceğim. Böylelikle senden de kurtulacağım! diye deliler gibi bağırdı.
’Yapma yavrum! Kadına şiddete hayır! Kadını öldürmek şurada dursun, kadına el bile kaldırılmaz. Kadın şiddet görmeye değil, sevilmeye layık. Kadınlar çocuklarımızın annesi. Yani geleceğimiz onlar,’ diye yalvarır bir şekilde açıklama yapmaya ve delikanlıyı bu kötü kararından vazgeçirmeye çalıştı.
’Hayır!’ diye haykırdı delikanlı ’bana akıl öğretmeye çalışma moruk. Senin de onun da ölümü geldi. Yani son anlarınızı yaşıyorsunuz!’ diye itiraz etti.
Kadın kısık bir sesle ’Yapma, yalvarıyorum yapma!’ der demez ’Sus Allah’ın belası! Sonun geldi!’ dedi.
Yusuf Bey delikanlıyı ikna etmekteki kararlılığını devam ettirdi ’Kadına şiddete hayır! Ömrünün kalanı hücrelerde geçer. Yazık etme o masum kadına ve kendine. Eğil, kadının elinden tut ve kaldır. Sonra beline sıkı sıkı sarıl. Daha sonra alnından öp.’ dedi.
Delikanlı elindeki bıçağı yere bıraktı, eğildi kadının elinden tuttu ve onu kaldırdı. Sıkı sıkı sarıldı. Kadın da hiçbir şey olmamış gibi aynı şekilde delikanlıya sarıldı. Kadının alnından öptükten sonra el ele tuttular ve sahnedeki sanatçıların izleyicileri selamladığı gibi Yusuf Bey’i selamladılar.
Yusuf Bey şaşkınlıktan bir şey diyemedi. Kadın ’ Size çok teşekkür ediyoruz Beyefendi. Bir bir televizyon kanalından geliyoruz. Kadına Şiddetle ilgili farkındalık oluşturmak için böyle bir oyun oynamak istedik,’ dedi.
’Ne yani tüm bunlar oyun muydu?’ diye sordu şaşkın Yusuf Bey.
’Evet,’ dedi delikanlı ’siz de bunun bir parçası oldunuz. Bakın soldaki ağacın arkasında kameraman arkadaşımız size el sallıyor. Duyarlılığınızdan dolayı sizi tebrik ediyoruz,’ dedi.
Yusuf Bey derin bir nefes aldı, sevimli kameramana el salladı ’Bu gördüklerim gerçek olmasın da her şeye razıyım. Şu an nasıl mutlu oldum anlatamam. Sizi de tebrik ediyorum. Oldukça gerçekçi oynadınız,’ dedi kameraya dönerek hep bir ağızdan ’Kadına Şiddete Hayır!’ dediler ve günün anısına öz çekim yaptılar, Yusuf Bey evinin bulunduğu sokağa girdi ve evine gitti.
İSMAİL MALATYA