- 1499 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
HANIM – BEY Yazım Kuralları
Bugün, bana yöneltilen bir soruyu ve buna cevaben yazdıklarımı paylaşmak istiyorum.
***
Sayın hocam sizden bir ricam olacak. Değişik kaynaklarda farklı açıklamalara rastladığım için sizin vereceğiniz yanıt benim için en güvenilir kaynak olacaktır düşüncesiyle yazmak istedim. Sorum çok çok kısa. Lütfen hanım ve bey sözcüklerinin kullanımı, daha doğrusu yazılışları nasıl olmalıdır. Eğer mümkünse örneklerle açıklarsanız çok iyi olur.
Saygılarımla
Armağan A.
***
Armağan Bey, merhabalar! Öncelikle şahsıma ve sayfama göstermiş olduğunuz ilgi ve güven duygunuzdan dolayı teşekkür ederim. Evet, maalesef bu konu, genellikle hep geçiştirilmiş. Üstelik çoğu kişinin “bence böyle” diyerek kafasına göre yazdığı, kuralların hiçe sayıldığı çelişkiler yumağından oluşan bir durum ortaya çıkmış. Oysa konunun açıklaması ve uygulaması çok basittir.
Açıklamaya bir soruyla başlamak istiyorum. Çıkış noktamız bu soru olunca cevabımız da paralelinde kendiliğinden gelecektir.
“Hanım ve bey” sözcüklerini yazarken baş harfleri büyük mü, küçük mü yazılır?
Bu sorunun cevabını verebilmek için dikkat etmemiz gereken çok önemli bir nokta vardır. O da şudur: Bu sözcükler tek başlarına mı kullanılmış yoksa bir özel isimle beraber mi? Görülüyor ki sorunun cevabı iki aşamalıdır.
1: Eğer bu sözcükler tek başlarına (yanlarında özel isim olmadan) kullanılıyorsa kesinlikle küçük harfle başlar.
Şu gelen hanım bizim mahallede oturuyor.
Karşıdan koşarak gelen bey bizim okulda öğretmen.
Yarışmayı hanımlar kazanmış, beyler kaybetmiştir.
2. Eğer bu sözcüklerin yanında bir özel isim varsa ve ona bağlı olarak kullanılıyorsa kesinlikle büyük harfle başlar.
Çarşıda Enver Beyi gördüm.
Güldane Hanım, Sadi Beyle sinemaya gidiyor.
Hülya Hanımla Muzaffer Beyi göremedim.
İkinci değerlendirmedeki örneklerde önemli bir noktanın altını çizmek gerekiyor. Dikkat edilirse “hanım ve bey” sözcüklerinin baş harfleri büyük yazılmasına karşın sonlarına gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmamıştır. Bu da bizim için, bu sözcüklerin soyadı yerine kullanıldığı yanılgısına düşmememizi sağlayan gösterge olmuştur. Eğer kesme işaretiyle ayrılmış olsaydı bu sözcüklerin de özel isim olduğu düşünülebilirdi.
Aşağıdaki örneklerden de anlaşılacağı gibi soyadı kanunundan önceki bu hitaplar, önündeki isimle bütünleşmiş adeta o kişinin soyadı olmuştur. Dolayısıyla gelen ekler de ayrılmıştır.
Tamburî Cemil Bey’in güzel bir bestesini dinlediniz.
Atatürk’ün babası Ali Rıza Bey’dir. Annesi ise Zübeyde Hanım’dır.
Oysa günümüzde bu tür kullanımlar söz konusu değildir. Tabii eğer gerçekten soyadınız “Bey” veya “Hanım” değilse.
Umarım açıklamalarım yeterince konuyu aydınlatmıştır.
Saygılarımla
Tahsin MELAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.