- 431 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AFOROZ
(Malum düzenin adamcıkları)
EDEBİYAT:
Edebiyat, kişinin duygu ve düşüncelerini, kendine özgü bir dil kullanarak estetik kurallar çerçevesinde yazılı veya sözlü olarak dile getirmesidir. Edebiyatın da bir yöntemi olduğundan o da bir bilimdir. Edebiyat biliminin yapması gereken; anlama, yorumlama, değerlendirme, benzeriyle karşılaştırma, yerleştirme basamaklarını yaptığı için bir bilimdir...
(Alıntıdır.)
Gogula sorarsanız benim için "şair ve yazardır" der. Öykü, deneme, roman ve şiir gibi şeyler yazarım da ondan olsa gerek. Adımın yanına öyle bir unvan eklemişler de naçizane edebiyatçı olmuşum sayelerinde. İtirazım yoktur, teşekkür ederim kendilerine...
Ama kimileri bunu hazmedememiş olmalı ki, "Ne Şehittir Ne de Gazi" isimli şiirimi adını edebiyattan alan sözde edebiyat sitesinden silip atmışlar. Belki silip atmamış, bir sandık içine koyup saklamışlardır. Bunu bilemeyiz...
Tekrar yayımladım. Art niyetsiz düşünelim. Belki bir yanlışlık olmuştur. Olamaz mı? Mesela teknik bir hata!
Ertesi gün siteye girip bakmak istedim.(Edebiyatevi.Com) acaba inatçı ısrarcılığımın sonucunda sakıncalı şiirimin akıbeti ne oldu?
Lakin siteye giremiyorum. Acaba adım şifrem mi yanlış? Bir daha deniyorum. O zaman görüyorum ki, üyeliğim bloke edilmiş. Kapılar sana kapalı, girmen yasaktır! Beni aforoz etmişler iyi mi?
Sebep mi; şehit ve gazileri ve yakınlarını rencide etmişim. Düpedüz saygısızlık, hem de af edilmez bir hakaretmiş bu. Dini inançlara saldırı... Düzenin ad-amcık-ları öyle demiş.
(Oysa ki bunlar, yıllardır yazılarımı ana sayfalarına taşıyarak "günün yazısıdır" diye taçlandırmışlardır...)
Sadece o kadar mı? Belki de suç işlemişimdir. Savcılar hakkımda her an soruşturma başlatabilir, bir şafak vakti polisler kapımı çalabilir. Bileklerime kelepçe, haydi karakol denilen yere. Sonra tutuklanırım. Terörle mücadele, yürü bakalım kodese! Olamaz mı?
Peşinden iddianame hazırlanır hakkımda. İşçi sendikasından başka hiçbir yere üyeliğim yoktur ama olsun. Geziyi ve gezicileri savunmuşsam bunda bir iş vardır! Silivri kapıları demişsem ve Ali İsmail Korkmaz, Berkin Elvan isimlerini çokça zikretmişsem... Hele hele Mehmet Ali, Osman, Mübeccel deyip onlara göre bir yerleri işaret edip bir şeyler ima etmişsem...
İç ve dış güçler! Mesela, ırkçı, cihatçı veya ideoljik teröristler. Mesela Apocular. Mesela Işid. Mesela uykuya yatmış Komünist hücreler. Eskiden adı cemaat olan şimdiki terörist Fetöcüler...
"Ben sosyalistim, ırkçılık hangi ceketimin hangi cebinde? Ben savaş karşıtıyım, eli kanlı caniler hangi elimin hangi avucu içinde? Ben, Cumhuriyetçi laik biriyim, hangi dini inançtan olursa olsun hangi inançlıya nasıl hakaret ederim?" desem de ne yazar! Düzenin ad-amcık-ları bundan ne anlar!
Ajan provakötörümdür belki, olamaz mı? Antiemperyalistim ama mesela Amerika’ya, mesela Rusya veya İsrail’e çalışıyor olamaz mıyım? Mesela, mahrem imam dedikleri darbecilerden biri olamaz mıyım?
Velhasıl kelam; aylarca, yIllarca tutuklu kalırım havasız ışıksız yerlerde. Doğru dürüst yargılanmam bile...
Kaç seneler sonra suçsuz bulunup beraat etsem ve salıverilsem; bir yanlışlık olmuş, pardon-mu? Desem sizin pardonunuza; sövsem saysam, ağız dolusu tükürsem arsız yüzlerine; o zaman Ya Rabbi çok şükür-mü?
Kumpasçı iftiraların şerrinden sakınmak lazım. Ama nasıl? Dilimizi yutup sussak konuşmasak, kalemimizi kırıp yazmasak mı acaba? Ne yapsak?
AFOROZ:
Aforoz, Hıristiyan ve Yahudilikte öngörülen bir dini ceza türü olup Kilise hukukuna göre yetkili dini şahsiyetler tarafından suçlu görülen bir hıristiyanın kendi topluluklarından uzaklaştırılmasıdır.
Aforoz, Ezra zamanda bağımsız bir ceza müessesi haline gelmiştir. Bu ceza, genellikle dinsel inanışlardan ayrılanlara, ağır ve büyük günah işleyenlere verilmektedir. Orta çağda papalar ve pisikopaslar bu cezayı hükümdar ve prenslere karşı bir çıkar ve siyaset silahı olarak kullanmışlardır...
(Alıntıdır.)
Oysa Orta çağ bitmiş, Yeni çağ gelmişti. O da geçip gitmiş, Uzay çağı gelmişti. Şimdi bilişim çağındayız. Robotları çoktan geçtik, artık yapay zekalar var. İnsan beyni yerine onlar düşünüyor, çok şeyi onlar geliştirip onlar üretiyor. İlacı bile. Corona virüsüne aylar geçmesine rağmen hala çare bulamadılar ama olsun...
Birileri bu virüsü laboratuvarda üretip saldı mı acaba Çin’e. Ne dersiniz? İnsanın aklına gelmiyor değil hani; onda da bir bit yeniği durumu var gibi sanki...
Neyse. Fareler, henüz insanlar için kobay olmaktan kurtulamayacak sanki. Öyle gibi görünüyor...
Tevfik Tekmen 19/Şubat/2020 Lüleburgaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.