Tümdengelim

• 19 Şubat 2020 Çarşamba 01:25:22

Anfi salon… Kürsüde sunum yapan genç bir kız… Pür dikkat dinleyen öğrenciler… Kızın gözleri ışıl ışıl… Kelimeler ağzından tane tane çıkıyordu. “… taşıdıkları polenlerle tozlaşmayı da sağlarlar,” diye sözünü bitirdi. Ön sıra… Bacak bacak üstüne atmış bir adam… Elleri dizi üzerinde… Havaya kalkan eller… Alkış… Öğrenciler ardından katıldılar. Yükselen alkış sesi…

***

Uzun bir koridor… Sağ tarafında pencereler… Sol tarafta kapılar… Temizlikçi kadın koridorun başında belirdi. Temizlik arabası… Paspası kovaya daldırıp sıktı. Kapı önünde ileri geri paspas hareketleri… Kapının arkasından gelen erkek sesi “Çiçek, bitkiye çiçek sapı denilen yapı ile bağlanır. Çiçeğin organları ise çiçek sapının uç kısmında bulunan "çiçek tablası"nda bulunur. Ayrıca çiçek tablası bazı bitkilerde salgı görevi yapar. Buradan çeşitli şekerli maddeler salgılanır. Bunlara nektaryum denir. Böcekler bunları yemek için geldiklerinde, taşıdıkları polenlerle tozlaşmayı da…” diye devam ederken kapı açıldı. Genç bir kız… Yanakları kocaman şişmiş… Koridora çıktı. Havayı üfledi. Temizlikçi kadına döndü. “Serap abla sıkıntıdan patladım.” Duvar dibinden hızlı yürüyüp koridorun sonuna yakın kapıdan içeri girdi. Serap sile sile sona kadar ilerledi. Açık kapıdan kafeteryaya baktı. Kız pencere kenarındaki bir sandalyeye oturmuştu. Serap içeri girip paspası poğaça/börek camekânına yasladı. Arkaya geçti. Kız “Hiç bir şey kafama girmiyor. Yarın sunumum da var,” diye dert yanarken Serap’ın sırtı kıza dönük… Sevgi dolu sesle “Annesinin kuzusu ne kadar da güzelsin sen.” Kız irkildi. Sandalyeden kalkıp birkaç adım camekâna yaklaştı. “İyi misin?” Serap başını omzu üzerinden arkaya çevirdi. “Ablası gel sen de.” Kız tedirgin arkaya geçti. Tezgâh üzeri bulaşık makinesi… Yanında kahverengi saksı içinde kırmızı yapraklı bir çiçek… Serap eğilmiş çiçeği kokluyordu. Kız şaşırdı. Serabın güler yüzü… “Şımarığa bakar mısın, mis mis.” Kız Seraba yanaştı. Saksıyı avuçlarının arasına aldı. Yapraklar arasında burun ucu… Kızın ağzı kulaklarına vardı.