Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
SelimADIM
SelimADIM

Termos

Yorum

Termos

10

Yorum

6

Beğeni

0,0

Puan

914

Okunma

Okuduğunuz yazı 17.2.2020 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Termos

Termos

En çok bunaldığınız bir anı hatırlayın.Ve o an neler neler yapabileceğinizi hayal edin.Gerçekten zor bir durumdur o an. Kişiliğiniz, kimliğiniz ve bir ömür boyu biriktirdikleriniz elinizden kayıp gidecekmiş gibi olur ve siz hiç bir şey yapamazsınız.İşte o anlardan birini belki de en zorunu yaşıyordum.

Şehir dışında üniversitede okuyan oğlunuz yarım saat önce arayıp para istemiş, kolejde okuyan kızınızın okul taksidi iki ay gecikmiş ve aranmışsınız.Eşiniz biten kahvaltılıktan dem vurmuştu. Kesilen elektrik ve su faturaları mı yoksa yakıt parası mı daha acildi ?

Tüm bunlar dağ gibi önünüzde dururken ; bin bir emekle kurduğunuz tezgaha dört saattir bir müşteri dahi gelmemiş olsun. Gömleğin düğmesini açarken epey zorlandım, ellerim titriyordu. Ateş tepemden çıkıyordu sanki.Hava soğuk olmasına rağmen boncuk boncuk terliyordum.

Sokak kitapçısı olmak gerçekten zor iş.Toplumun ekseriyası kitaptan o kadar uzak ki kazanca dair hayal bile kuramıyorsunuz.

"Bari akşama iki somun götürebilsem"
derken , nemlenen gözlerinizi kimse görsün istemezsiniz. Hatta sıktığınız yumruğunuzdan daha serti boğazınıza oturan o görünmez yumruktur. Nefes alamaz olursun da, yer yarılsa da o an içine giresin istersin.

-Selamunaleyküm amca, kitaplara bakabilir miyim?

Hay Allah ! Neler düşünüyorum böyle.Allah’ım "Rezzak" olan sensin.Kimseyi darda koymazsın. Beni affet! Daldığım derin ve saçma sapan düşüncelerden bir anda uyandım. Beni uyandıran cümlenin sahibine gülerek baktım. Baştan ayağa siyahlar giyinmiş , onyedi-onsekiz yaşlarında bir delikanlı, karşımda filinta gibi duruyordu.Sorduğu soruya takındığı güler yüz, hala yerli yerindeydi.Kendimi toparlayıp cevap verdim;

-Tabiki bakabilirsiniz. Hatta oturduğum tabureyi gösterip; " İstersen şöyle otur "dedim.

Yeni terlemiş bıyıkları ve simsiyah uzun saçları arasında parlayan nurani yüzü görülmeye değerdi.

-Yok amca siz buyurun ben şöyle çimenlere oturayım.Dedi ve kitapların dizildiği sergiye iyice yanaştı.Gözü tarih kitaplarının bulunduğu sıraya ilişti.Fatih Sultan Mehmet,II.Abdulhamit ve Osmanlı da Askerî teşkilat isimli kitapları eline aldı. Onları incelerken ona dönerek;

- Güzel kitaplar seçtin.Okumayı seviyorsun galiba.Bu genç yaşta tarih okuyorsan demek ki iyi bir okuyucusun.İsmim Selim
Dedim ve elimi uzattım.

Oturduğu çimenlerden ani bir sıçrayışla kalkıp elimi öptü.

- Ben de Fatih dedi.

- Öğrencisin galiba,hangi bölümde okuyorsun? Dedim.

- Yok amca nerdeee,daha lise sondayım.Bu yıl sınava yeni girdim. Lakin,kazanamadım.Annem babam çok kızdılar.Hele babam "Onca emek,dersane parası,özel hoca parası hep boşa gitti" diyor başka bir şey demiyor.Hatta buraya gelmeden az evvel saydırdı durdu yine.Kendimi kapıya zor attım. Giriş kapısında sizi görünce durdum. Erzurumda ilk defa sokak kitapçısı gördüm ve şaşırdım.Hemen yanınıza geldim.

Durum netti ve sonuç belliydi.Ortada bir hasta vardı.Ve bu hasta günümüz toplumundaki ailelerin ürettiği hastalığın kurbanlarından biriydi.Yarış atı gibi koşturulan bu güzelim gençler, acemi seyisler elinde yanlış pistte ve zalimce çalıştırılıyordu.Atlar fazla koşmaktan cırılma noktasına gelmiş lakin kimsenin umrunda değildi.

Sistem buna musaitti ve eğitim tamamen rant üzerine kuruluydu. Bu minvalde konuşmamız iki saat kadar sürdü.Ona epey nasihatlerde bulundum.Yapması gerekenleri bir bir anlattım.Hukuk istiyormuş. Seçtiği kitapları poşete koyup verdim.Hediye ettiğimi söyleyince itiraz etti.Zar zor ikna ettim.Çıktı gitti.

Bu buluşmalar, konuşmalar,kitap alıp vermeler derken Fatih sınava girdi.Aradan bir kaç ay geçti.Baktım Fatih elinde poşetler bana doğru geliyor.Yüzü gülüyordu.Poşeti yere koydu ve bana öyle bir sarıldı ki; içim cızzz etti.

-İnşallah dilediğin bölümü kazanmışsındır.Dedim

Gülmeyle ağlama arası bir ifadeyle;

-Evelallah sayende amca dedi.

Gözlerim nemlendi, ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilemedim.

-Estagfurullah Fatih, senin içinde varmış ki başarabildin dedim.

Yüzünü ekşimtrak bir hale getirip;

- Yok amca o gün senin yanına geldiğimde hayata küsmüştüm.Çantamı ve kitaplarımı yoldaki bir çöp kutusuna atmış ne yaptığını bilmez halde gezip dolaşıyordum. Sonra kendimi sizin yanınızda buldum.

Sizi kitap satarken görmüş ve yanınıza gelmiştim.Uzun sohbet sonrası tezgahı toplayıp bana üniversite kampüsünü gezdirmiştiniz.Hukuk Fakültesinin önüne geldiğimizde ayakta bir iki dakika durmuştuk.Girip çıkan öğrencileri gösterip senin bunlardan eksiğin ne ? Diye sormuştun.Ben susmuş ve cevap verememiştim.Sonra siz bana dönüp gülerek;

- Buraya girmen için çalışman değil, çok ve düzenli çalışman gerek. Uykudan, yemekten, içmekten feragat edip çalışman gerek.Erken uyuyup sabah erken kalkıp çalışman gerek demiştin.

Hatta bol bol kitap okuyup sanal ortamlardan uzak durmamı söylemiştin.Sizin her yanınıza geldiğimde ettiğiniz sohbetler ve verdiğiniz birbirinden güzel kitaplarla bana yaptıklarınızı unutamam.

Yerden poşeti aldı.İçinden bir kutu tatlı, son verdiğim kitaplar ve bir de çelik bir termos çıkardı.Bana uzattı. Duygulanmıştım. Birbirimize tekrar sarıldık.

-Sen ne iyi bir çocuksun dedim.Seni yetiştiren anne babanın ellerinden öperim.Benden ister büyük olsunlar ister küçük olsunlar farketmez dedim.Sonra hediyelerine teşekkür ettim.Fatih hepsi tamam da bu termosu anlayamadım dedim.

Bana uzun uzun bakıp tekrar sarıldı ve şu cevabı verdi.Buraya ilk geldiğimde hava soğuktu ve siz bana ;

-Fatih kusura bakma sana çay ikram edemiyorum demiştin.O an aklıma koymuştum amca.


Bundan sonra beraber çay içeriz dedi.

Çocuklar gibi ağladım.Üç çocuğum vardı ve dördüncüsü Fatih olmuştu.Ve ikinci kez hukuk okuyan oğlum olmuştu.












Paylaş:
6 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Termos Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Termos yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Termos yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Nanom
Nanom, @nanom
18.2.2020 18:55:26
Pür dikkat okudum.Hele işin sonu nereye varacak diye.Gerçekten çok duygulandım.Yüreğinize,kaleminize sağlık.SELAMLAR.
Serkan BOL
Serkan BOL, @serkanbol
18.2.2020 16:48:28
Yol göstermek zordur. Gösterilen yolda gitmek de çok zordur.

Çok güzel bir öykü olmuş üstad. Kutlarım.

Saygılarımla...
KeLeBeK EtKiSii
KeLeBeK EtKiSii, @kelebek-etkisii
18.2.2020 14:37:55
Harika bir konu
mükemmel bir anlatım
ve inanın gözlerim doldu
vefa adına ne güzel bir yazı

yüreğinize sağlık güne gelmeyi gerçekten hakkeden bir yazının yazarını kutluyorum
Turgut Öztürk
Turgut Öztürk, @ozturkt-tki-gov-tr
18.2.2020 11:21:19
muhteşemdi
tebrik ederim
MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
18.2.2020 10:19:49
Paylaşmak ve de gelen mutlu son

Paylaşmanın MUTLULUK olduğunu yazmıştım
işte kanıtı

nice sevgi ve saygımla hocam
tebrikler
Den(iz)
Den(iz), @den-iz
18.2.2020 09:11:03
Böyle insanların olduğunu bilmek nefes almak gibi.

Sevgilerimle...
Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
18.2.2020 08:43:13
Koca bir yürek...
Ve
Memleketin acı gerçekleri.
Çok güzeldi.Çok güzel...
Yerine de yakışmış.
Tebrikler.
neneh.
neneh., @neneh-
18.2.2020 00:51:06
Muhtesem!..Saygiyla..
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci, @ahmetzeytinci
17.2.2020 09:54:02
Ne güzel bir delikanlının hayatına güzel davranışlar ile dokunabilmek... Umudun hiç bitmediğini ona aşılayabilmek ki zaten umut inanan insanların içinde hep olmalı... Kutluyorum yürekten bu güzel öyküyü Selim Bey...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL