- 471 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Keramet
Köyün birine üç bilgenin geleceği haberi yayılmış. Meydan dolmuş… Genci, yaşlısı, kadını, erkeği, zengini, fakiri… Herkes heyecan içinde kerametleri görmeyi sabırsızlıkla bekliyormuş. Ağaçlı yolda iki ihtiyar görülmüş. Ufak tefeklermiş. Ancak attıkları her adımda manevi heybetleri büyüyormuş. Kalabalık sessizleşmiş. Bilgeler çınar ağacının gölgesine sokulmuş. Gövdenin önünde dikilen bilge heybesini ayakucuna bırakmış. Kollarını kaldırırken ayakları yerden kesilmiş. Ağacın tepesine kadar yükselip havada asılı kalmış.
***
Kalabalıkta hali vakti yerinde orta yaşlı bir adam yanındaki arkadaşına “Asıl şimdi göreceklerine inanamayacaksın,” derken beli bükülmüş bir ihtiyar omzuna dokunmuş. Testisinden toprak bir kaba süt döküp uzatmış. Adam yüzünü ekşitmiş. İhtiyar gülümseyerek insanların arasına karışmış. At arabasının tekerleğine yaslanmış dermansız bir gence yanaşmış.
***
Diğer bilge çömelip toprağı eşelemiş. Bir avuç tohumu bırakıp üzerini örtmüş. Doğrulmuş. Mırıldanıp üflemiş.
***
Genç uzatılan kabı tutup dudaklarına yapıştırmış. Kurumuş dudakları sütten ıslanmış.
***
Toprak kıpırdanmış. Kabarmış. Türlü türlü filizler büyümüş. Hızla rengârenk çiçekler açmışlar.
***
Kalabalıkta sevinçle parlayan yüzler.
***
Genç elinin tersiyle ağzını silip kabı ihtiyara vermiş. İhtiyar doğrulurken genç bileğinden yakalayıp sarılmış.
***
Meraklı gözler son bilgeyi arıyormuş.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.