Yine çok değişik ve tarz bir üslup zevkle okudum hemde birkaç kez..bilmedigim bir konu öğrenmeye çalıştım..süpersiniz gerçekten..

Çok sevdiğimiz birisinin, bizi aldatırken yalan söylemesi bir tür hapishanedir. Gerçeği söylemesi ise bizi özgür bırakır. Öte yandan mahkemede bir yalan bizi özgür bırakırken, doğru hapis de edebilir... Ah bu ’iç içelik...’’

Bu yazı tarzınızı çok seviyorum. Önce zihnime yeni yeni bilgiler yükleniyor daha sonra verilen bu gerçeklerle olanlar üzerinde bir karşılaşma başlıyor ki sormayın gitsin...
Sorgulamaların, acabaların, nedensizliklerin ucu bucağı yok.
Gerçek; gerçek olmayanın tersi midir sadece...
Ya da sahtenin zıttı....
Gerçek gibi gözükenler acaba gerçek olanın kaçta kaçıdır...bize öyle gösterilenler ve gerçekte olanlar...
Ben bir kahve alıp konuyu kafamda okumaya devam edeceğim.
Çokça güzeldi ..
Saygılar ve selamlar .
Güzel bir akşam dilerim .

bir önceki yazını okuyamadım, başladım başladım yarıda bıraktım.. kafam acayip yoğun sanırım..

kirtücek'i bu kadar incelten, sert sessizleri bile yumuşatan i-ü ve e'ler midir diye kirtücek bana bakıyor ben kirtüceğe.

sonrasını okusam da, delete düğmesini arıyorum kafamda, bir şeyleri delete edeyim de bu yazıya yer açayım diye..

lakin yok öyle bir düğmeyle delete edivereyim işte.

yine de kirtücek gibi ş'lerin ve ç'lerin çengellerini imha etmek istiyorum tüm kelimelereden...
bağ kuramayacak kadar yorgun zihnim..

huzur ve saygılar bıraktım dostum.