- 358 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hallac-ı Mansur - lll -
Komplo hazırlanıyor
( Tarih benzerleriyle doludur )
Vezir Ali İbni İsa’nın Hallac’ın sonunu hazırlayanların
başında gelmesi doğrusu çok şaşırtıcıydı.
Çünkü o, Hallac’a isnat edilecek öyle fazla bir suçu
olmadığını halife ve düzen yasaları aleyhine konuştuğunu
duymadığını söylüyor ve biliyordu.
Fakat, ya vaazları öğretileri yanlış kafalara girecek olursa?
Ya her önüne gelen kendini peygamber ilan ederse
yada öyle görünecek olursa...
Etrafında biriken vaazlarına öğretisine olan ilgi ve itibar
endişe vericiydi.
Kendisi baş vezir olarak halifeliğin imparatorluğun düzeni
ve huzurunu düşünüyor ve düşünmek zorunda olduğunu da
düşünüyor ve bu uğurda yapmayacağı hiç bir şey yoktu.
Bu nedenle " işi bitmeliydi artık!" diyordu Hallacın.
İkinci vezir İbni el Furat’da aynı düşünce ve endişede idi.
Dahası imparatorluğun şurasında burasında çıkan huzursuzlukların da
Hallac’ın düşüncelerinden güç aldığını söylemekten geri kalmıyordu.
Haliyle kendi hükümlerinin etkileri ve itibarlarının azalmakta olduğu vs
düşüncelerle o da;
"İşi bitmeli artık!" diyordu.
İkisi sık sık görüşüyorlardı ki hayra işaret değildi.
Baş mabeyin Nasr el- Kaşuri olanları görüyor izliyor felaketin ya kapıda ya bacada
olduğunu düşünüyor Nitekim iki vezir yanlarına zahirilerin şeyhi Muhammed
İbni Davud’u da alınca tezgah tamamlanmış sayılırdı. Hallac’la bir alıp veremediği
olmadığı halde varlığından giderek artan etkinliğinden rahatsız olduğu gibi vezirler
üstünde de hele Hallac’a karşı manevi etkisi vardı Şeyh Davut’un.
Onun için de hesap tamamdı. ve
" İşi bitmeliydi artık!"
Tüm bu olanları gören olacakları görebilen Kaşuri fırsat bulup soluğu Hallac’ın odasında aldı
( Valide Sultana uyguladığı ve olumlu sonuç vermiş olmasından dolayı ( ruhsal tedavi)
onun lütfüyle Sarayda verilen bir odaydı)
Kaşuri içeri girdiğinde Hallaç masanın üstünde eğilmiş bir şeyler yazıyordu.
Kaşuri soluk soluğa
" Derhal ortalıkta kay olmalısın" diye bağırdı. Hallac başını kaldırıp baktığında Kaşur’nin
gözlerine endişe damlalarının biriktiğini gördü."
"Beni almaya mı geliyorlar!" dedi titrek bir sesle.
" Henüz değil ama her an her şey olabilir"
" Ne yapmamı benden ne istiyorsun!"
" Hemen derhal ortadan kayb olman!"
" Hele otur olup biteni hiç bir şey saklamadan anlat" diyebildi.
Sır ortağı Saray baş mabeyni Kaşuri gelişmeleri anlattı anlattı...
Cümlesi bittiğinde hala soluk soluğaydı.
Hallac dalgın dalgın dinliyordu. Akşamın geç saatlarında Kaşuri kalktı
"Hocam, dedi, hocam bu dünya dünyamız bu saray sarayımızın mührü ellerinde
bulunduranların seni, senin düşüncelerini anlamaktan henüz çok uzakta
olmaları yanında kendi güçlerinin senin gölgende kalmalarının endişesi telaşı ve
kini içindeler.." Dedi boynuna sarıldı, ayrıldı.
Sırdaşı gittikten sonra Hallac yatağının üstüne uzandı düşündü, düşündü
Henüz yaşamak için ölmek değil ölmeden yaşamak arzusunda olduğu sonucuna vardı.
Kalktı tebdili kıyafetle gece yarısı Bağdat’ın doğu kapısından çıktı
"Barış şehri !" denen çağın kültür merkezlerinden olduğunu düşündüğü
Bağdat şehrinin ışıklarına bakarak gül bahçeleri arasındaki yollardan gül kokuları ve
bülbül sesleri arasında hüzünle uzaklaşıyordu...
Devam edecek
HALLAC MAHKEME ÖNÜNDE
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.