Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
Ömer Sabri KURŞUN
Ömer Sabri KURŞUN

Kişilik ve Karakter

Yorum

Kişilik ve Karakter

3

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

494

Okunma

Kişilik ve Karakter

İnsanlar sahte olduktan sonra biz gerçekleri yazsak ne olur.
O nedenle insanların ara sıra aynaya bakması gerekir; güzel miyim, yakışıklı mıyım sorusu değil insan mıyım sorusunu sormalı kendine.
Çünkü insan olmak çok zordur…
Bazılarına insan ol diyeceğim ama onları zor durumda da bırakmak istemiyorum dostlarım…

Birisi çıkmış demiş ki: Beni zaman içinde ikiye ayırdım insanları:
Sevmeye doyamadıklarım, sövmeye doyamadıklarım…
Bende ikiye ayırdım artık insanları;
Bazılarını Yürekle sevesim var, bazılarını Kürekle dövesim var…
Küreği hak edenlerin maalesef karakteri oturmamış olanlar…
Bakın onlara tüm insanlık önünde söz veriyorum. Karakterleri otursun yemin ediyorum ben ayağa kalkacağım…
Kimi insan odaya girdiğinde oda aydınlanıyor, maalesef ki kimi insan çıktığında…
Odadan çıkınca odanın aydınlanmasını sağlayan insanları boşuna suçlamayın dostlarım.
İnsanlık bir nimettir bazılarına nasip olmaz.
Kesinlikle kullanıcı hatası değildir bazılarının yüreği doğuştan defoludur. İadesi vardır ama zamanını Rabbim bilir.
Hoca sorduğunda onları nasıl bilirdiniz diye, ben cevap vermek istemiyorum Rabbim kalbimi okuyandır…

İşte bu tipler yani karakteri oturmamış bunlar toplumda değeri bulunmayan, genelde psikolojileri bozuk, kendini üstün gören ya da öyle hisseden ve toplumda kendini ön plana çıkarmak için sürekli çaba gösteren, bu yolda bir başkasının gözüne girebilmek için, arkadaşını veya dostunu gözünü kırpmadan satabilen, harcayabilen bir insan tiplemesidir…
Yeterince hayat tecrübesine sahip olamamaktır. Bazı taşlar yerine tam oturmamıştır, arayış hala sürmektedir. Bu tür insanlar, sürekli bir boşlukta olup sürüklendiğini var sayarlar aslında haklıdırlar. İnsan benliği kolayca oluşan bir şey değildir bunu bir süreç olarak ele alırsak, hayatın kendisi bu süreçte karşımıza koyduğu basamakları aştıkça elde ettiğimiz tecrübe ve birikim bizi bu sürecin sonuna götürecekti, lakin bu olayın ne kadar süreceği bilinemez. Bu orta yaşlara kadarda olabilir ya da bir ömür boyu da sürebilir. Bu süreç boyunca insan kişiliksizdir.
Psikolojileri her zaman bulanık ve karmaşıktır, korkaktırlar.
Korkaklığın verdiği o psikoloji ve baskı ile herkesi rahatlıkla yaralaya bilirler. Acıma duyguları yoktur. Kendine hâkim olmayı beceremezler. Vicdani duygularını kolay kolay sezinleyemezler. Her zaman istem dışı harekete geçme özelliklerine sahiptirler.
Gurur ve kibir onlar için vazgeçilmez bir unsurdur… Onların mezhebi, din ve iman gücü sadece kendini büyük görmeleri ile ilişkilidir.
Gurur ve kibir onlar için vazgeçilmezdir. Hele hele bir makam ve mevki sahibi ise vay halimize!
Kendi çıkarları söz konusu olduğunda dürüstlük, adalet, onur gibi kavramlar onlar için bir şey ifade etmez. Rahatlıkla başkalarını karalayıp, haklarını gasp edebilirler. Belli bir hayat görüşleri yoktur, sağlam ve nitelikli düşüncelere de sahip değillerdir bunlar. Kabul görmek ya da pohpohlanmak için ortama göre renk değiştirirler…

Kısacası her türlü zarar ve ziyana sebep olabilecek, korkularının esiri altında yaşayan, toplumlarda bir değeri bulunmayan bu insanlara ”Ucuz insan” adını verilir… Dedik ya karakterim kişiliği oturmamıştır… Kendini bir türlü bulmayı başaramamış, son derece eziklik hisseden insan modelidir kısaca…
Böylesine güzel bir gökyüzünün altında, bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyor?

Sağlık, huzur, keyif, mutluluk ve hayır; hanelerinizi bereketle gönüllerinizi neşe ile doldursun. İçinizdeki insanı içinizde gömdüğünüz mezardan çıkartın lütfen! Onunda yaşamaya, sevmeye, sevilmeye, gülmeye ihtiyacı var! O da sizden farksız. Çünkü o da bir İNSAN…
Sevmek derim her zaman illa sevmek ama edep sevmekten her zaman önce gelir.
O nedenle edeplice sevin, sevilin, hayat sevince güzel ve diyelim her bir cümleye; atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir… Mutlu ve umutlu, acısız, gözyaşsız günler dilerim. Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet dolsun ve mutlu, umutlu yaşayacağınız bir günüz olsun… Sevgi ve muhabbetle…

30.01.2020
Ömer Sabri Kurşun

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kişilik ve karakter Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kişilik ve karakter yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kişilik ve Karakter yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bilgehan Emirşanoğlu
Bilgehan Emirşanoğlu, @bilgehanemirsanoglu
12.2.2020 11:48:48
Beğeniyle okudum ve kaleminize sağlık...
Ucuz ve kişilik bozukluğu insanlardan uzak durmak en güzel bir kavram olsa gerek.
Bilgehan Emirşanoğlu
Bilgehan Emirşanoğlu, @bilgehanemirsanoglu
12.2.2020 11:48:11
Beğeniyle okudum ve kaleminize sağlık...
Ucuz ve kişilik bozukluğu insanlardan uzak durmak en güzel bir kavram olsa gerek.
by suskun
by suskun, @by-suskun2
12.2.2020 00:24:45
insanızda insan olarak kalabilmek önemli
anlamlıydı
eyvallah
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL