- 868 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
GELİN SİGARAYI BIRAKALIM
Her sigara ömürden çalıyor.
Dünyada her yıl 4 milyon, Türkiye’de ise 100 bin insan sigaradan hayatını kaybediyor.
Sigara kullanan kişilerin kanser nedeniyle ölüm oranı, kullanmayanlardan 15 - 25 kat daha fazla. Hatta yapılan araştırmalarda, içilen her bir sigaranın insan ömründen 12 dakika çaldığı hesaplanmıştır..
Uyuşturucuda olan tüm zararlı maddeler fazlasıyla sigarada da bulunmaktadır. Kas gevşeme, titreme, kusma, baş dönmesi, içme isteği, alışkanlık siğara içiminde de vardır.
Sigarının zararlarına kısaca şöyle bir bakacak olursak.!
Karbon oksit! kanın dokulara sağlanmasını engeller, böylece kalp krizi, baş ağrısı, kanda pıhtılaşma, dolaşım bozuklukları yapabilir.
Kanserojen! sigara dumanının içerisinde katran kısmında bulunmaktadır. Klinik araştırmalarda tüm kanser türlerinde etkisi olduğu kesinlik kazanmıştır.
Tahriş ediçiler! Solunum yollarının daralmasını sağlar. Boğaz ve ciğerleri zaman içerisinde tahriş ederek yaşam fonksiyonlarını etkiler, allerjik rahatsızlıklara da yol acar.
Nikotin! bütün organları etkiler, alışkanlık ve bağımlılık yapar. Küçük tozlarda uyarıcı, büyük tozlarda felç edicidir. Kalp ve damarları işgal eder. Sinir sistemini bozar. Nikotin solum sayısını arttırmakla birlikte yüksek tozlarda felç edici özelliği ile diğer uyuşturucu maddelerle aynıdır.
Sigara içenlerin göz sinirlerinde de bozukluklar görülür. Kısmi körlük, gece körlüğü görme alanında boşluklar oluşur. Merkezi sinir sistemlerini bozar. Baş ağrıları, uykusuzluk, el titremesi, sinirlilik, nevralji ve mizaç değişikliklerde meydana gelir. Bunlar devede kulak misali zararları saymakla bitmez.
Ben burada bir hekim veya doktor olmadığım için, bu konulara derinlemesine değil, uzmanların ortaya koyduğu, değişik makale, dergi ve bilimsel araştırmaları, ışığında, az, öz değiniyorum. Gayemiz okuyucu kardeşlerimin bu konularda daha bilinçli, araştırmacı olmalarına yöneliktir.
Sigara, çocuk, genç, yaşlı, herkesin rahatlıkla ulaşabildiği için, küçük yaştan itibaren, bünyeyi yavaş, yavaş alıştırarak, daha sonra bırakılması zor olduğu için, zararlı maddelere hızla sürüklenmesine sebebiyet vermektedir.
Bu nedenle bugün dünyada hızla sıgara nın üzerine gidilmekte, ciddi yasaklar uygulanmaktadır.
Bizde ise bu mereti içmeyenlerin erkekliği tartışılıp, gençlerin büyüme alameti sayılırken, Amerika da bunları içenler ikinci sınıf insan sayılmakta, ciddi tedbirler, caydırıcı müeyyideler uygulanmaktadır.
Gençlerin içmesi engellenmekte, bir takım Dini, psikolojik, tıbbi, sportif faaliyetlerle vücut ve kafa yapılarındaki, istekler giderilmektedir.
Bizim elimizde tüm dünyanın hayranlıkla baktığı, hatta bazı ulvi beyinlerin tesirinde kalıp, kabüllendikleri muhteşem bir dinimiz var. Kur’an ve sünnet ışığında gençlerimizin manevî boşluğunu doldurabilirsek, bu konuyu aşmış oluruz..
Bu sayede Gençliğimiz, Avrupa’nın alkol, uyuşturucu ve intiharın eşiğindeki durumuna düşmeden, önüne geçmiş oluruz.!
Hastanelerdeki, çaresi olmayan, süründüren birçok hastalığın temelinde de bu melun içeceğin olduğunu vurgulamaktadırlar. Bütçe giderlerimizin önemli bir kısmı da bu felaketin tamir edilemez hasarlarını giderme çabaları için harcanmaktadır.
Oysa bu harcamalarla, okullar, barajlar, fabrika, eğitim, spor alanları gibi, insanımıza hizmet edecek, onu sefalet ve açlıktan kurtaracak atılımlar yapılabilir.
Bu vesileyle Devletimizin sigara kullanımına karşı aldığı tedbir ve yaptırımları takdirle karşılıyorum..
Ahmet Ali Canbaz 09.02.2020
YORUMLAR
Ahmet Ali CANBAZ
Sigara günümüzün en büyük illetlerinden birisidir. 25 Sene içtikten sonra ben de bıraktım çok şükür ki hiç içmese imişiz keşke... Tek tesellim çocuklarımında içmiyor olması, ne mutlu bana... Şimdilerde daha bilinçli insanlarımız... Kanser hastalığının baş tetikleyicisi olduğu için, ülkemizde ne çok insan sigarayı bırakırsa devletinde yükü azalıyor sağlık açısından kanser ilaçları ve tedavisi hem zahmetli hem de ilaçları çok pahalı... Kutluyorum bu anlamlı yazınızı...