Yeni Yaşamları Düşünürken..
İnsan hayallerini bile görebildikleri üzerinden şekillendiriyor, yorumluyor ve özetini yaşıyor. Kahinler veya tahminleri çok ileri olanlar hariç ki onlar da insanlık nüfusu içinde belki 100-1000-10000 kişidir, belki de değildir.
Mekanik ve elektriksel iletimden, farklı güç aktarımlarından fayda sağlayan insanlık bunu makineleşmede kullandı.Makineleşme kontrol edebilmeyi,kontrol ve kolaylık da internet teknolojisini doğurdu. Global iletişim ise devletlerin sonunu hazırlıyor. Tüm insanların en fazla eşit olacağı şekilde davrananlar ise global insanlar. Din, dil, ırk ve hatta coğrafya olarak bölünmenin saçmalığına inanmayan insanlar yani. Şahsen ben de bu dört ayrımdan bazılarını aşmayı başaramadım. Irk ve coğrafyada takılı kalıyorum.
İkinci dünya savaşı tüm şiddetiyle devam ederken, çeşitli milletlerden ve ayrıca devletlerinin desteklediği ve izin verdiği kapsamda bir araya gelen insanlar (bilim insanları) buyurgan hiyerarşinin saçmalığının ne kadar saçma olduğunu doğadaki dönüşüme şahit olarak keşfetti belki de. Çünkü bir insan ömrü çok kısa, çok çok kısa. Kimi zaman düşünüyorsun bu kadar kısa bir yaşam için dert-çile-herhangi bir amaç-hayal için yaşamaya değer mi diye?? Şimdilik hala yaşamın değeri konusunda kadim isteğe uyuyor çoğunluk veya cennet cehennem anlatılarına, bir nefes bile olsa hayatta kalma.
Fiziksel acıyı yok ettiğimizde bambaşka bir dünya bizi bekliyor olacak değil mi? Bu psikopat bir şekilde acıya dayanıklılık değil elbette. Veya herhangi bir saçma dava için dişini sıkmak hiç değil. Çok garip çağ düşüncesindeki masalsı anlatıların tiyatro, sinema gösterimlerini görerek büyümek..
Daha önce hem teknoloji hem de kuşakların bakış ve yorumlama kapsamı üzerine defaatle yazdım. İnsanı bir roboto indirgeyen ve fiziki yaşın davranış şekillerini belirlediği ve çıkmaz-açmaz-pat dediğimiz sürece girdik dünya olarak.
Buyurgan ve tepeden inmeci, insanların her türlü çatışmalarından beslenen sistemler hala gücünü hissettirse de son demlerini oynuyordur belki de. Bu demlerini yaşanan süreç içinde yaşama izin verenler; devamlı ülkemizde de dillendirildiği gibi azgın azınlık ve kendilerini asiller veya sahipler olarak gören gruplar mıdır?
Asgari ücreti, sosyal hakları, memur maaşlarını, gümrük tarifelerini, geçiş üstünlüğünü ve hatta protokolleri, dini ritüelleri ve zamanlarını vb belirleyen azgın azınlıktır. İçlerine aldıklarını kendine benzetenler dahi diyebiliriz. Demokratik gelişimimiz daha bunun farkına varamadı, fark edenler ise elleri kolları bağlı şekilde veya bir şekilde sistemin içinde eritiliyor. Yoksa sendika ağaları başka türlü nasıl açıklanabilir? Düşünsenize ülkemizde dini hiyerarşiyi; imam-müezzin, müfttülük çalışanları, müftü yrd, müftüler, diyanet?? Hangi anlatıda veya peygamber yaşantısında bunlar vardı? Dinler maddi ve manevi çıkar üzerine kurulu en büyük toplumsal kurumlardır, çok büyük bir ihtimaldir ki bir sonraki yüzyıla kalamayacaktır. Sadece bu dinsel kurum değil bir çok kurum gereksiz kalacaktır.
Bu buyurgan yönetim şekli bir ihtimal olsa bile kısa bir süre daha süreceği, bu ihtimali ortadan kaldıracak olan da teknolojinin kendisidir. Dünya insanı tanımında, insanları ülkesel bazda fişleyenler bu fişlemeden bir robot ve dilenci yığınları mı oluşturacak veya olursa 3. dünya savaşında veya olmazsa da sonraki sitem öngörüleri nedir? Bu soruların cevapları bulunmayı bekliyor. Ayrımlar; gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkeler, ve diğerleri..?? Enteresan.. Lakin eşit dünya ülkeleri son sürat umalım da dünyada konuşulur olsun.
Bütüncül kuşakların içinde, sıradan işinde gücünde veya tarih ve din ile uyuşturulmuş insanlardan bahsetmiyorum.
Yeni kuşak için bütüncül kuşağın yapması veya desteklemesi gerekenler olarak;
a) Enerjinin üretim ve tüketim yönüyle bireyselleştirilmesi
b) Ulaşımın kontrollerden arındırılması
c) Haberleşmenin bireyselleştirilmesi ve azgın azınlığın etkisinden arındırılması
d) Aile kültürünün yeni baştan yazılması
e) Kişisel hukuk, kimlerden ve nedenler için bağımsız olmalı..
f) Azgın azınlıkların kontrolünde olmayan bir ticaret ve gerekliyse parasal alışverişin özgürleştirilmesi.
gibi gibi sayabiliriz.
Peki, denetim diyorsunuz? Belki de denetime gerek kalmayacaktır. Yani korku ve umuttan öteye geçmiş bir yaşam formu? Ölümsüzlük değil veya ölümsüzlüğü bile son kuşaklarımız göremez sanırım. Lakin o ölümsüzlüğe de erişilecek.
Geleneksel anlatımda belki adem ve havva, işte bunlar denilemez kolay kolay ancak dünya nüfusunun çoğunluğunun inandığı dinlerin temellerinde yer alan insanlar için, işte buydu, bunlardı denilebilecek bir yüzyıl görebilmeye çok yakınız bence. Dna ve mikrobiyoloji üretimlerinden bahsediyorum, daha önce de bahsettim, önce nesli tükenen hayvanlar görünür kılınabilecek ve sonra kim bilir etine, kemiğine, kafatasına fiziki olarak ulaşabilen atalar, eski dünyalılar.
İnsan doğayı kontrol altına almaya çalışırken insanları kullandı. İnsan kullanımının ekonomik olarak pahalı olması durumunda insanın yerinin, robotların alacağı ise besbelli. Yeni bir teknolojik sıçramanın nedeni umalım da 3. dünya savaşı olmasın. Savaşlar her iki taraf/lar olarak da karşıda bir engeldir ve bu engel aşılmak için bilim kullanılır/mıştır.
Akli melekelerini yukarıya alarak bakanlar ve görenler, kuşak kavramlarından sosyolojinin belirlediği yıllar içinde doğanlar; şu, bu, o vb kuşak aralıklarını yorumlayarak boğulmasın lütfen. Ki zaten boğulmazlar onlar. Genelde bu konu dar alan paslaşmasına döndü ve kuşaklar çatışması olarak veriliyor. Bir bakıma bu çatışma eski dünya için doğru ise de, resmin bütününde yeni dünya için azla bir yer kaplamıyor. İstisnaların ve siyah kuğuların sistemi çökertemeyeceği bir sistemi, tarihsel olarak yerel kahramanların merkezi otoriteye baş kaldırması olarak da yorumlamak yeni dünya için dar bir bakış açısı olacaktır.
Bütüncül kuşaklar, sonuca giden veya çıkmaza düşen dünya için bir çıkış yolu düşünenlerdir. Ve bu çıkış yoluna şahsen ben yaklaşamadım. Lakin sıkıştı tüm göstergeler ve mecburen ileriye veya geriye doğru bir atak gelecek. Aynı su hortumunun ucunu yapay bir şekilde skıkıştırmak gibi, ya yapaylığı bırakacaksınız ya da hortum geriden patlayacak. Bu örneği, sosyoloji, yönetim, kamu, din, ekonomi, askeri, eğitim, sağlık vb olarak da düşünebilirsiniz.
İster Birleşmiş Milletler, ister bölgesel birleşmeler ve kurumlar olsun bu çıkış yoluna daha çok uzak sanki. Derin devlet düşünceli, tutucu düşüncelerin eylemleri artık ezberlendi sanırım. Bolca çıkar ve tahakküm ve hiyerarşi. Bu çıkar ve tahakküm için de, kullandıkları bilimler; tarih ve din ve bunların etkisinde şekillendirilmeye çalışılan sözde demokratik yönetimler. Hangi gerçekçi demokratik sistemde bir yöneticinin vekil olduğu insanlardan daha fazla hakları ve ayrıcalıkları olabilir ki.
Sahi, devlet başkanların neden korunmaya ihtiyaçları var?? Neden herkes için geçerli olan kurallar kimileri için geçersiz sayılır?? Bunları dinler tarihine de uygulayın. Peygamberler yapınca istisna, diğer insanlar yapınca günah. Torpile kutsallık atfedilince ideale kavuşmak sadece hayal olur.
Ne eleştirmeye gerek kalsın, empati yap.
Ne suçlamaya gerek kalsın, anlamaya çalış.
Suç ve suçlunun tanımı konusunda bile orta çağdan kurtulamamış bir kuşak var başımızda. Bari ibret alsalar. İşte bu kuşak, kuşak çatışmasının yegane faktörü. Elbette yaş aralığı olarak belli bir aralığa konumlandırabileceğimiz bu kuşak, umarım kendilerinden sonraki çocuklarını ve çevrelerini de eski dünya sistemi içinde eriterek kendilerine benzetmezler.
Belki benim belki senin ömrünün yarısı boyunca öğrenmek için, bilebilmek için harcadığı bir dönemden sonra ömrünün belki de bir kaç yılında bir çok ilimde profesörlük,alim noktasına gelebilecek bir eğitim-öğrenim sürecine de çok yakınız.
Bir çok şeyi göz ardı edersek de, insan denilen muammada daha çözümlenememiş bir çok soyut kavram var. Bu soyut kavramları ya cinsiyetsizlik veya iki ve hatta üç türlü cinsiyetin tek bir bireyde yaşatarak bir çıkış bulunacak veya bu buluş tanımadığınız veya düşünemediğimiz farklı soyut kavramları karşımıza çıkaracaktır.
Saygı ve huzurla.
(Ne içtin sen, ey insan;lık!? )
YORUMLAR
https://youtube.com/watch?v=f7sH3-A9ocg
Tavsiye ederim.
Öcelikle kalemine sağlık.
Yazıyı okurken izlediğim diziden çağrışımlar gördüm. Bilim kurgu sevdiğinden öneride bulunayım dedim. Film değil dizi ama olsun.
Çoğu bilim kurgu filmleri ileriki tarihlerde ne olacak (teknoloji, dinler , dünya düzeni vs) diye düşünen senaristlerin eseri. Çoğu öngörü oldukça mantıklı hatta...
Dizi konusu ilginç ve yapım bana göre oldukça başarılı...ölümsüzlüğü bulan insanlar vs..
Huzurlu bir akşam dilerim nesildaşım.
Yinsani
https://yabancidizi.vip/dizi/the-100-izle-1/sezon-1/bolum-1
tavsiye dizi ad vitam 6 bölümmüş.. trd dublajı olaydı, yine de izleyeceğim
https://www.diziyo8.net/bolum/ad-vitam-1-sezon-1-bolum-izle/
diziyi seyre başladım.
teşekkürler nesildaşım eksik olmayın..
saygı ve huzurla..
black_sky
Önerdiğim diziyi ilginç şekilde beğendin. Bölümler uzun ama insanı sıkmıyor yani "hadi be mevzuya gel" demedim. Müzikleri falan güzel. Din ,teknoloji vs. Güzel bir dağılım var dizide. Başlamışsın zaten bakalim nasıl bulacaksın.
Iyi seyirler.
Yinsani
aynı dizi gibi bir akıl durumuna bağlandım.. hatırla unut, hatırla unut..
insanın ham maddesi doğa, insanın deney malzemesi insan...
ya hu nasıl dayanıyoruz bu dünyaya aklım almıyor..
yelken açtılar adaya bakalım..yeni sezonu gelirse devam edilir..
arabalar tek modeldi:) hepsi beyaz styeşin...
gelecek vakfı bana yeni kurulan partiyi hatırlattı:)) hem suçlu suçunu affettirmek için parti kuruyor.. daha büyük sermayadar yanında en yakın arkadaşlarından birini öldürttüyor..
evet repliğin biri aklıma geldi..
dna sı hariç insan değil! gibi bir replikti..
denizanalarının beden yenilemesi teknikleri insanlara uygulanıyor..
yine de düşünün polis merkezine silahla giren bir gencinyakını, polis merkezine silahla girememeliydi.. veya silahı içeriden edinmeliydi..
herhangi birfilmiveya diziyi tekraren izleyince bir çok anormallik görülebiliyor..
yine de hayat devam ediyor işte..
dedikleri gibi: hayat bir şekilde yolunu bulur..
kahramanın polisin biriyle ilişkiye girmesi de saçmaydı...
ortalama 4 eşli bir uzun yaşam..
her dönemde farklı meslek, farklı kariyer...o bölümde iyiydi..
adam anlatıyordu becerilerini... bir çok dans, aşçılık, muhasebe de vardı sanırım, en son polislik..
kaç yaşındayım sence?? 85
yakınlaştın 82.. o replikte güzeldi..
en uzun yaş 169 ve hala 40-45 lerinde bir görüntü..
çocukların başa bela olacağı bir replik daha vardı..uzun yaşamda çocuklara ihtiyaç olmadığı gibi..
teşekkürler nesildaşım..
saygı ve huzurla..
black_sky
Olumsuzluğu bulan insanların durumu, çocukların dedigin gibi kaldığı yer( yaşlanmayınca gençleri ne yapacaksın??) Din konusunun işlenişi yine yeniden...dikkate değer geldi bana.
Devamı gelebilecek şekilde kaldı bakalim.
Selamlar bırakıyorum.
Güzel bir gece dilerim.
#btc kudurmuş, iyi takip et, satman gereken yeri gözden kaçırma, düşünce tekrar satın alırsın. Yarın konuşalım da arbitrajdan para kaldırmanın yoluna bakalım. Binance kaçtan veriyor, başka nereden alabiliyoruz, onları tartışalım.
Konsantre Karanlık Madde
Yinsani
Konsantre Karanlık Madde
Araba japonsa acayip pahalı oluyor o iş.
Geçenlerde birisiyle tanıştım, mercedes almış kendine bu işlerden. Arabanın plaka BTC :D
Yurtdışı ile btcturk arasında ciddi farklar oluyordu bir zamanlar. Onlara bakmak lazım derim.
Kolay gelsin Dostum. Huzurla inşallah!
Yinsani
tecrübe kazandık amma bakalım ne olacak 6 aya ancak toparlanır toparlanırsa.. balık burcu ne anlar ticaretten diyeseim geldi..:)
deepweb neyse onu öğrenmeliyim aslında, nasıl bir yer, görüntü var mı, bizim kullandığımız normal internet gibi mi?? yoksa karanlık ekranda kayan beyaz kodlar mı sadece??
Yinsani
yalnızlık fırtınaları I ve II adlı şiirler.. mesajla da alabilirim. illahi masaya bırakmayın yani.
Jung o iç içeliğe ''anima'' ve ''animus'' demiş.
Geçecek mağduru olan suçların görmezden gelindiği, mağduru olmayan işlerinse suç olduğu zamanlar. Ahlak da değişkendir, etik de.
Çer çöp her nesilde vardı, kimi nesilde az, kisinde çok. Sosyolojik inceleme içeren bir kitap önereyim mi nesildaşıma?
''Devlete karşı toplum''
Pierre Clastres
''Ne eleştirmeye gerek kalsın, empati yap.
Ne suçlamaya gerek kalsın, anlamaya çalış.''
önermeler içerisinden tezat bir önerme ile damgalamış mührü vurmuşsun
Bu makale BİR EKREM AKBUNAR FELSEFESİNE GİDER
TEBRİKLER
Yinsani
kimi zaman ortaçağda kimi zaman daha gelmemiş çağlarda yaşıyor kafam..:)) bu çağ ne ola diyesim var??
saygı ve huzurla..