6
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2401
Okunma
Şimdi..!
burada öylece durup bana soktuğun lafları bir bir okuyacağımı
yada hala seni sevdiğimi düşünüyorsun?
belki de hala bana dönmeni beklediğimi!
hım..!
evet bende bir zamanlar senin adam olduğunu düşünüyordum!
hatta şöyle ki beni çok sevdiğini değer verdiğini...
herkes bir gün gider ama o gitmez bile diyordum
salaklık işte!
şimdi gelmiş üç beş şiirin altında bana laf sokma çabasına girmişsin
devam et!
çekirdeğim elimde oturdum sallanan sandalyeme
seni izliyorum.
yooo hayır bana laf sokma çabalarını değil!
hani şöyle gözümden yavaşça kayışını..!
o tuzlu o kekremsi tadın dudaklarımda bırakacağı hissiyatı düşünüyorum.
nasılda düştün gözümden?
kaç paraya sattın bedenini?
ya ruhunu şeytana teslim edişini anlatsana..!
dur anlatma çay koyuyum öyle anlat,
malum yüreğim ihanetinin ayazında çok üşüdü!
sen ne zaman geldin ki
gittin?
senin sözlerin yılan!
dilin akrep!
hele bakışın zehirli bir ok!
şimdi karekterini belli ettin.
uğraşma artık bana laf sokmakla
bir çiçeğin solmasıyla sonbahar gelmez a cahil!
bu yürek kaç mevsim gördü
aklın bile almaz!
şimdi sana laf sokma sanatının inceliklerinden bahsedeyim
öyle sok.
hani böyle sadece yel kaldırıyor...
bil istedim!
aslında takdir de etmiyor değilim laf sokma sanatını
ama pek bir acemisin ya!
şimdi bir insana laf sokmak için
ondan beklediğinin olması gerek!
yada ona vermiş olduğun bir emek
beyninde bir iz!
yüreğinde aşk!
sahi
sen ne verdin bana?
devam et çocuk..!
çocuk parkı senin gibi beyni gelişmemiş
iki üç kelimeyi birbirinin ardına bağlayıp laf sokmaya çalışan
balık beyinlilerle dolu!
zevkli gayet zevkli!!!
bittiğin her anın beynimde bıraktığı zevki tarif edemem
hadi bitir
kendini!
yada hiç uğraşma!
bir mezar bul gir içeri çünkü!
kefensiz gömdüm ben seni kefensiz!