- 517 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
O MÜTHİŞ GECE (Üçüncü Bölüm )
Ben hemen muhafızlardan birini,meydanın öte tarafında beklemekte olan kamyona gönderdim.Şoförün arabayı kapının önüne park etmesini motoru da susturmamasını tembih ettim ; Çok geçmeden kamyonun motor sesi duyuldu ve uğultu her yanı sardı. Bu sırada biz mahzene inmiştik. Arkamızdan yedi muhafız geliyordu . Bir kısmı tüfeklerinin ucuna süngülerini takmıştı. Çar’la beraberindekileri aşağıda Litvanya’lı muhafız göz altında tutuyordu.Odada üç sandalyeden başka eşya yoktu,birine Aleksi oturdu. O kadar bitkindi ki ayakta duramıyordu.Çar ikinci sandalyede Aleksi’nin yanı başına çöktü. Çariçe ise sağda duvarın yanında pencerenin tam altındaki sandalyede yer almıştı. Anastasya ayakta onun yanındaydı. Silah sesleri biraz daha az işitilsin diye ben önceden pencereyi çivilemiştim. Doktor Botkin Aleksi’nin arkasında ayakta duruyordu. Oda hizmetçisi Anna sağ tarafta dipteki köşedeydi. Elindeki iki yastığı sıkı sıkı göğsüne bastırmıştı.Soldaki, öteki köşede aşçı ile uşak bulunuyordu. Olga ,Tatyana, ve Marya sırtlarını karşı duvara dayamıştı. Kızların hepsi mantosuz ve şapkasızdı. Solda kapının dibinde, Bolşevik hizmetçi ile küçük Leonit dikilmişti. Yurovski Vaganof ve ben her hangi bir yanlış harekette bulunmayalım diye rollerimizi önceden bir çok kere tekrar etmiştik. Yurovski benim yazdığım ölüm kararını okuyacaktı ,sonra dördümüz aynı anda ateş etmeye başlayacaktık. Yalnız Yurovski bizden ,Çar’la Aleksi’ye ateş etmemizi istemişti . Onları kendisi vuracaktı. Benim hisseme, Çariçe ,doktor Botkin, aşçı ve uşak düşüyordu. Vaganof’la nöbetçi de dört kızla oda hizmetçisini öldürecekti.
Ermakof’un şu an ölmemesi için içimden dua etmeye başlamıştım. Oysa onun soluğu gittikçe kesiliyordu. Kelimeler duyulmaz oluyordu.Ama azimle anlatmaya devam ediyordu.
Devam edecek.
Bizler daha odaya yaklaşırken kamyonun gelmekte olduğunu motorun sesinden anlamıştık.İmparator ailesi de aynı sesi duymuştu. Çar ayağa kalktı Aleksi kasketini giydi. Uşak Çar’ın sandalyesinin üzerine konmuş olan yastığı aldı. Bunlar olurken kamyonda gelmiş dışarıda bizim beş metre ötemizde durmuştu. Zemin katın çıkış kapısının tam önündeydi. İhtiyar motor bütün gücüyle homurdanıyordu. Ermakof kesik kesik anlatmaya devam etti.
Ben kaşla göz arasında Bolşevik hizmetçi ile Leonit’e dışarı çıkmalarını işaret ettim. Onlar dediğimi yaparken Yurovski elinde idam kararı , ileri bir adım attı ve motorun gürültüsünü bastırabilmek için sesini yükselterek kararı okudu. Çariçe o anda anlamıştı, sert bir hareketle yerinden doğruldu. Ötekiler donmuş kalmışlardı. Solukları kesilmiş gibi hiç konuşamıyorlardı. Yalnız Çar hala durumu kavramamış görünüyordu. Yurovski’ye dönerek, motorun gürültüsünü bastırmak ister gibi yüksek sesle ve şaşkın şaşkın sordu :
- Nasıl yani biz buradan çıkmayacakmıyız ? Yurovski’nin Çar’a cevabı tabancasıyla bir el ateş etmek oldu. Kurşun Çar’ın beynini delmişti.
Sözlerinin burasında Ermakof’un gözleri kan çanağına dönmüş gibiydi. Çıldırmış bir halde devam etti :
Ben elimdeki mavzeri Çariçe’ye boşalttım. Aramızda iki buçuk kadar mesafe vardı. Koca Aleksandra Feodorovna iki saniyede öldü. Sonra dokdor Botkin’i vurdum. Yurovski’nin Çardan sonra ateş ettiği Aleksi sandalyeden aşağı kaymıştı. Aşçı korkudan bulunduğu köşeye yığılmıştı. Ben , önce onun vücuduna sonra da başına ateş ettim . Uşak da devrilmişti. Onu da nöbetçi vurmuştu zannedersem. Vaganof’da kendi payına düşen kızları vurmuştu. Oda hizmetçisi Anna’ya gelince galiba onu bir muhafızın süngü darbeleri öldürdü . Odanın içi duman olduğu için hedeflerimizi pek iyi seçemiyorduk. Bu yüzden doğru nişan alamamıştık. İşimizi daha çabuk bitirmek için dışarıda bekleyen Çeka’nın adamlarını yardıma çağırdık. Onlarda bir yandan ateş ederek, bir yandan süngüleyerek kurbanlarımızın işini bitirivermiştik.
Devam edecek..
YORUMLAR
Aygün Deniz
Aygün Deniz
Aygün Deniz
Cemile Ülkü
Bu bir roman galiba.ben de inşallah başlayacağım.aygün hanım çok iyi olmuş.hayal etmek çok da kolay bir şey değil.elinize sağlık.devamını bekliyorum