- 631 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Tattığın Mutluluk Ne Kadardı
Çektiğin acılara karşılık, tattığın mutluluk ne kadardı?
Ben, verdiğim kadarını aldım; bir gün "çok içiyorsun ama iyi ki varsın" demişti
Ben hala varım ve olduğum yerdeyim; o çoktan gitti, ben daha çok içiyorum
Ben, O’na Gülmeyi Öğrettim; O, Bana Ölmeyi
Ellerim cebimde ve geçmişimden kalan keşkelerin ruhumun işgaline seyirciysem
Sende kalsın beynimi süslediğim kelimelerin buğusunda kaybolan devrik cümlelerim
Aklımı ve gövdemi sakatlamış olsam da, sadece Araf’ta kalmış bir karakterim
Soğuktan mı bilmem, ne nefes alacak kadar hava kaldı, nede hayal kuracak kadar umut
Şimdiler de
Okuru olmayan bir kitapta ki, "Hayelleri olan ve hayallerini kuramayan" bir karakterim sadece
Vaktiyle karlı bir kış gecesi güldüğüm kadar, artık hiç bir zaman öyle gülmüyorum
Ne yazların sıcağında, ne kışların karlarında, nede baharın sağanak yağmurlarında
O yüzden Ihlamur kokusu yerine, kokusuna bela bulaşmış geceler misali
Koca bir şehre kin gütmüş gibi kendime kızgınım, ağlayan hatıraların gözyaşlarında boğulma düşüncesin de debelensem de
Tenha bir limanda katettiğim kelimelerin azabına belki dayanabilirim, peki yitip gidenlerin, ölmeden mezarlara koyduklarımın
Ve boşuna harcadığım zamanların acısını ne demli çaylarla, nede radyoda çalan hüzünlü şarkıların geçirdiği zamanlar unutturur
Hani direnmesem bir şeylere, çoktan bela olmuştum geçmişime
Tamam
Belki yuvasını bozduğum kuşların ahı tuttu diyeceğim, ama o zamanlar ben çocuktum
Aklım; sevgiye ve aşka ermezdi ki!
Eski ahbaplarımdan sakladığım yeni günahlarımı, yeni tanıdıklarıma anlatmıyorum
Mesela:
Sarhoş ağızlardan duyduğum, pişmanım ve özledim kelimelerine tebessüm etsem de
Yarım bırakılmış bir sigaranın sessizce yanması gibi yansam da, başka yerleri yakmıyorum
Yoldan geçen hurdacıdan aldığım çerçeveye herhangi bir resim koymayışımın bir sebebi olmadığı gibi
Gri göğümde ölen kuşların cenaze namazına saf tutacak kaç sevenimin olduğunu düşünecek kadar büyük düşünmedim
Sağ gözümün sol gözümden daha iyi gördüğünü doktorun bile fark etmediğine kızmıyorum
Alfabenin sonuna iliştirilmiş harflerin yalnızlığı gibi, bir yerlere sığınma çabasından vazgeçeli çok zaman oldu
Ve dilim yansa da, ıssız sokaklardan geçince içimden söyleyeceğim bildiğim şarkıları
Bir aşka her şeyini verenin üzülmesi ile riyakar bir halde seviyorum diyenlerin üzülmeleri bir olur mu?
Ve bazen
Bulanık düşünceler aklıma geldikçe oturup üzülüyorum
"Gözümün gördüğü hiç bir şeyden korkmayan ben, ya seni gördüğümde tekrar korkularım başlarsa"
"Yine kiralık bir kalpte, ev sahibi gibi oturup ya bağdaş kurarsam"
Başkaların aşklarına imrenmekten, rüzgar ve yaprakların dansında ki ahenkten ve kızgınlıkla alınmış kararlardan
Aklımın bana oyunlar oynamasından, etim ve kemiğimle iğrendim artık
Bir matematik problemi olmadığımdan, kendimi toplamaktan BIKTIM...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.