- 524 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
Dünyanın En Zengin Dilencisi..!
İnsanlar..
Öyle değişik insanlar var ki ! Kendini insanlığa adayanlar da var, arsız, hırsız, cani, katil olan da var..
Ve bu değişik insanların öylesine değişik bir yaşamları var ki..!
“Bu da olabilir mi” diyorsunuz.
Ve hiç ummadığınız, hiç beklemediğiniz hikayeler, yaşanmışlıklar..
Aşağıda bunlardan birini bulacaksınız. Alıntıladığım bu yaşam öyküsünü dikkatle okumanızı rica ediyorum.. Bir kişinin, bir azmin neler yapabileceği var..
-
İnsanların elini öptükten sonra para verdiği dünyanın en zengin dilencisi Abdul Sattar Ehdi;
1 Ocak 1928’de Hindistan parçalanmadan önce doğdu. Doğumu sefalet içinde oldu. Yoksulluk ve tedavi masrafını karşılayamadıkları için annesini kaybetti. İşsizlik ve çaresizlik kendisini dilencilik yapmaya itti. Bunun içinde yirmili yaşlarında dilenciliğe başladı.
Dilenerek biriktirdiği paralar ile ilk olarak küçük bir dispanser kurdu. Kurduğu bu dispanser bedava hizmet verdiği için bu dispanserde kullanılan ilaç ve diğer malzemeleri mümkün mertebede toptancılardan ucuza alıyordu. Tek gelir kaynağı dilencilikti zaten. Ölene dek hep dilencilik yaptı.
1980 yılında Lübnan’a girerken İsrail askerleri tarafından tutuklandı. 2006 yılında 20 saate yakın bir süre Kanada’da gözaltına alındı. 2008’de ABD- New York John F. Kennedy hava alanında tüm resmi evraklarına el konulup 8 saat boyunca sorguya alındı. Gazetecilerin kendisine "neden sık sık gözaltına alınıyorsunuz?" sorusuna karşılık, kendisinin verdiği cevap şu olmuştur. "Benim aklıma gelen tek şey sakalım ve giyimimden dolayı olduğudur." Daha sonra defalarca Gazze’ye girmek istemiş Mısırlı yetkililer engel olmuşlardır.
1951 yılında 500 dolar ile “Ehdi Vakfı”nı kuran Ehdi, dünyanın en büyük ambulans hizmeti veren kuruluşunun da kurucusu oldu. Ayrıca yetiştirme yurtları, madde bağımlılığı ile mücadele merkezleri, kadın sığınma evleri, huzur evleri, akıl sağlığı bozuk olanlar için iyileştirme merkezleri, sağlık merkezleri ve aş evleri dahil bir çok rehabilitasyon merkezi kurmuştur.
Yaşamının sonuna kadar 350 sosyal yardım merkezi, 25 hastane, 1.800 ambulans, cenaze araçları, 28 kurtarma gemisi ve 2 yardım uçağı aldı. Ayrıca 20.000’den fazla çocuk, 50.000’den fazla yetim, 40.000 hemşire ve binlerce çalışan yetiştirmiştir.
Terk edilen bebeklerin ölmemesi için yardım merkezlerinin önüne metal beşikler yaptırdı. Terk etmek isteyenler başka yere atmasın veya ölüme terk etmesin diye. 50.000’in üzerinde bebeğin bakımını üstlendi. O bugün binlerce bebeğin kanunen babasıdır.
2016 yılında hayata gözlerini yumdu. Cenazesine on binlerce insan katıldı. Resmi devlet töreni düzenlendi. Öldüğünde kendisinden geriye kalan tek şey iki çift elbiseydi.
Son vasiyeti ve talebi olan tüm organlarının bağışlanması istemi ne yazık ki yerine getirilemedi. Bunun nedeni ise gözleri dışında, kalan tüm organlarının yaşından ötürü kullanılamamasıydı. İşe yarar tek organını, gözlerini aldılar yalnızca..
Ölümünden sonra "Ehdi Baba" adında kitap çıkarıldı. Devlet bankası Ehdi babanın onuruna para bastı.
Ve ben de herkes gibi önünde eğiliyorum Ehdi Baba.
Mati Wein
.
Hayatı boyunca kimseye 1 Lira bile yardım yapmayanların habire verin verin demeleriyle şu anlatılanları karşılaştırınca..
Dilenci bile olsa şu gayreti, şu özveriyi okuyunca..
Söylenecek söz var mı !! ??
Sevgiyle..
SZ
.
YORUMLAR
Yazının başlığını okuyunca dilencilik diye metni okumadan biraz ön yargı ile burun kıvırdım ancak daha sonra yazılanlar gerçekten ibretlik ve böyle dilenciye can feda can kurban diyesi geliyor insanın. Kazandığı paraları kendi gibi yoksul insanlara harcamış gönlü zengin kadirşinas bir insan. Bizim dilencilerin de, zenginlerin para babalarının da bu yazıyı okuması ibret alması lazım. Kutluyorum içtenlikle Suat Kardeş seviyorum böyle toplumsal duyarlılığı olan yazıları var olasın...
Suat Zobu
Ama okuyunca insanı ne kadar etkiliyor.
Ben böyle bir şeyi başardığına inanırım. Çünkü böyle bir dilencinin çok önemli işler yaptığını görenler 1-2 lira vermemiş 50-100 belki 1000 lira vermişlerdir. Zenginlerden onun vakfına milyon verenler bile olmuştur.
Helal olsun.
Selam ve saygılar kardeşim.
Beni imrendirdin Suat :)
Yarın bir şansımı denemek için çarşıya ineyim :)
Hani hastane, ambulanstan filan geçtim, köpekler için bir kulübe alacak para biriktirsem ne mutlu :)
Ama biz de bu şans varken dövüp cebimizdekileri de alırlar :)
Şaka bir yana, biraz abartılı gelse de mükemmel bir hikaye. Geçenlerde bir yerlerde okumuştum bunu ama üstünkörü geçmiştim. Şimdi daha iyi okuyabildim sayende. Teşekkürler kardeşim.
Bir dilenci neler yapmış hayretle okuduk. Bir de bizim başımızdakilere baktım da.... Hadi söylemeyeyim...
Tebrikler, sevgiler, saygılar kardeşim.
Suat Zobu
Ama ben böyle bir şeyi başardığına inanırım. Çünkü böyle bir dilencinin çok önemli işler yaptığını görenler 1-2 lira vermemiş 50-100 belki 1000 lira vermişlerdir. Zenginlerden onun vakfına milyon verenler bile olmuştur.
Yıllar önce Yılmaz Özdil'in bir yazısını okudum.
https://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/yilmaz-ozdil/okutan-803124/
Vali Okutan (Şimdi İyi Parti milletvekili) kız yurtları yaptırıyor. Koç Vakfı şahsına 100 bin Dolar ödül veriyor. Okutan gene yurt yaptırmaya harcıyor. Bunu duyan Vakıf tekrar 150 bin dolar veriyor. O da yurtlara harcanıyor. Okumadınsa yazıyı oku lütfen. O yaptırdığı yurtta şahsıyla ilgili tek şey yapıyor. Annesinin ismini yurda veriyor. Ne yazık ki annesi yurdun açılışını göremeden vefat ediyor. Mekanı cennet olsun.
Şuraya gelmek istiyorum dilenci de olsa iyi yere harcanıyorsa insanlar veriyor. Hem de bin bin, milyon milyon..
Selam ve sevgiler kardeşim.
Ne söyleneceğini söylemişsin işte...
Ben de yazı yazıyorum ama aklıma gelenleri.
Ahh... Bir de senin bildiklerini bilebilsem. KÜLTÜR HAZİNESİ...
Elimize kalemi.(Pardon) önümüze klavyeyi alınca
böyle ibretlik yazı yazmak lazım.
SEVİYORUM SENİ. BİR DE AHMEDİ...
Öptüm gözlerinden.
Gardaşım benim.
Suat Zobu
Yaz ki biz de okuyalım.
Biz de seni çok seviyoruz. Sen bizim BEDRİ T/OKUL'umuzsun. Karlıdağlar gibisin..
Biz de yazmaya çalışıyoruz. Hepimiz yazalım.
Selam ve saygılar ağabeyim. Öptüm elden kelden..