Zaman büyük bir öğretmendir. ne yazik ki tüm öğrencilerini öldürür.-- curt
emrah kirişçi
emrah kirişçi

Bir şey yapmalı

Yorum

Bir şey yapmalı

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

354

Okunma

Bir şey yapmalı

Genç bir kadın… Elinde kahve tepsisi… Tepeleme köpük dolu fincanlar… Dökülmesinler diye yavaş yavaş atılan adımlar… Aralık bir kapı… Aralıktan süzülen gün ışığıyla kamaşan gözler… Kadın dirseğiyle kapıyı ittirip açtı. Salonda iki yaşlı kadın kanepeye oturmuş dizleri üzerlerine açtıkları fotoğraf albümlerine bakıyorlardı. Genç kadın tebessümle “Anne.” Belini hafif kırıp tepsiyi indirdi. Gözlüklü kadın albümü fiskos masasına bırakıp tepsiden fincanını aldı. Yanındakine baktı. “Fitnat!” Fitnat başını kaldırdığında dondu kaldı. Tam karşısında gün ışığında parlayan genç kadın… Fitnat büyülenmişti. Gözlüklü kadın tepsideki diğer fincanı alıp eline tutuşturdu. “Maşallah de, gelinimi nazarlama.” Fitnat hafif bir titremeyle kendine geldi. Genç kadının al al olan yanakları… Fitnat övgü dolu sesle “Boy pos, nezaket…” Höpürdetilerek içilen kahve… “Rabbim senin oğlana da versin in-şal-lah.” Fitnat içi yanık “Ah, ah…” Yukarı kalkan avuçlar… “Ey ulu Allah’ım sen bana da böyle selvi boylu, ceylan gözlü, hanım hanımcık bir gelin nasip eyle.” En büyük düşmanını yenen komutanın gururlu sesiyle “Âmin Fitnat, âmin.”

*

Dar sokak… Üç katlı evin açılan demir kapısı… Fitnat eşiğe çıktı. İçeriye doğru “Gittim ben kalkma sen.” Kapıyı çekti. Duvar dibinden başı eğik yürüdü. Kendi kendine mırıldanıyordu. “Allah’ım sen nasip edersin…” Kadının ışıldayan gözleri, ince sesi aklından çıkmıyordu. Önüne çıkan dilenciyi fark etmedi. Yüzüne doğru açılan avuç… “Allah rızası için, bir liran var mı?” Fitnat durdu. Palto cebine giren el… Bozukları dilencinin avucuna bıraktı. Adımlarını hızlandırdı. Kafasında kendi konuşmasını duyuyordu. “Yemeğe ne yapsam, ne yapsam… Patatesleri haşlarken,” Birden kadının “Anne” deyişi kulaklarında çınladı. Kafasını toparlayamıyordu. Dükkânları, mağazaları bir bir geçerken “Eyvahhh!” dedi sirkeyle yağ alacaktım.” Geri dönüp markete girdi. Bildik raflar... Reyonları eliyle koymuş gibi buldu. Sirke, yağ… Kasada bekleyen de yoktu. Banda bıraktı. Palto cebinden cüzdanını çıkardı. Fermuarı açarken ince bir ses “Hoş geldiniz.” Yavaşça yukarı kalkan gözler… Kasiyer kızın güleç yüzü… Kız yağın barkodunu okuturken Fitnat yumuşak bir sesle “Kızım, öğrenci miydin sen?” Pozitif enerji dolu ses “Evet teyze, öğretmenlikte son senem.” “Benim mühendis bir oğlum var. Adı Hakan. Söyle bakalım sevdiğin var mı?”

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir şey yapmalı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir şey yapmalı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir şey yapmalı yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.