- 410 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SOSYAL MEDYA MUTLULUĞU
Geçen gün yine facebook’ta bir öykü paylaşayım, dedim. Sık sık yaparım bunu. Arkadaşlarımın görüşleri önemli çünkü. Onların önerilerine dikkate alırım, sonraki öykülerimi, şiirlerimi öneriler doğrultusunda yazarım. Aşağıdaki öyküyü yazdım. Aman Allah’ım; bunun öykü olduğuna inanmayan ve benim hayatıma ait özel bir durum olduğunu yazanlar oldu. ’Hoca 18 yıllık eşini buralarda kötülemeye utanmıyor musunuz? Hiç ahlaki bulmadım. Size hiç yakışmadı Hoca’m bu. Sosyal medyadan şikayet ediyorsunuz, sosyal medyada sorununuza çözüm arıyorsunuz, bu ne çelişki Hoca’m?’ diyenler de oldu. Her neyse öykünün sonucunu merak edenlere de ’Sizce nasıl olmalı?’ diye soru yönelttim. Bakalım öykünün akışını ve arkadaşlarımın önerilerini ve yorumlarını beğenecek misiniz?
SOSYAL MEDYADA MUTLULUĞU
’On sekiz yıllık evliyim, daha önce eşimin internetle hiç ilgisi yoktu, fakat son zamanlarda facebook ve instagram hesabı açtı. Açtığı hesaplarda boy boy resimlerini paylaşıyor. Artık yüzü hiç gülmüyor. Sadece mutluluk pozları verirken yalancı gülümsemelerine şahit oluyorum. Bana sevgiyle baktığı günleri çok özledim. Hep farklı kıyafetler istiyor. Artık devamlı aşk şarkıları dinliyor. Müstehcen içerikli klipleri izliyor. Sık sık benim kıyafetlerimi, saçımı acımasızca eleştiriyor. Yapma desem kavga çıkıyor. Hediye almıyorum diye bana tavır yapıyor. Oysa biz çok mutluyduk. Elimden geldiğince onu rahat yaşattım. Şimdi neden böyle oldu anlamıyorum ve çok üzülüyorum. Benimle artık mutlu olamıyor. Bana zerre saygısı kalmadı. Hakaretler ediyor, beni sürekli küçümsüyor. Ağzından kötü bir söz duymadığım kadın küfür makinesi oldu adeta. Konuştuklarının yarısı yalan. Oysa bir kere bile pembe de olsa yalanına şahit olmamıştım. Artık sosyal medyada çok mutlu. Onu çok seviyorum. Olsun ne yapayım? O mutlu olsun da ben kahrolayım. O gülsün yeter ki ben kafama sıkayım." dedi adam. Ve ondan bir daha haber alınamadı.
İSMAİL MALATYA
Emine Bektaş Hanım, ’Bırakıp gitti mi?’ diye bana soru sordu.
Berfin Koç Hanım, ’Yıkılmak binaya mahsus bir şey değil ki; bir insanın bir cümleyle yıkıldığını gördüm ben,’ diyerek düşüncesini belirtti.
Didem Albayrak Hanım ’Merak ettiklerim adam öldü mü sonra kadına ne oldu kadın hala sosyal medyadamı ve kadın adamı kimle aldattı?’ diye derin bir merak içinde olduğunu ifade etti. Daha sonra ’Kadın aldatmış olmasın adamda ölmüş adamla lafın beraber aşk şarkıları dinlemeye başlasınlar hayatlarındaki eksikliği beraber görsünler,’ diyerek devam etti. Öyküye kendince bir son oluşturdu.
Ayşe Yıldız Hanım ise ’Bu bir hikaye sanırım. Ama yanlış olan bir şey var .Bir kadın o kadar basit bir şey için yuvasında huzursuzluk çıkarmaz. Bu hikâyenin bir geçmişi olmalı.’ dedi ve itirazını belirtti.
Suzi Suzan adlı Hanımefendi de, ’Gerçekten doğruysa anlaşmalı boşanın.. Benden uzak cehenneme yakın ol derdim,’ dedi kısaca.
Yıldız Nuray Meydan Hanım oldukça detaylı son yazdı öyküye, ’Panik halinde uyandı. Koltukta gelişi güzel telefon elinde İnternette gezinirken dalmış olmasına sevindi. Saatler geçmişti sanki oysa ki daha iki dakika bile olmamıştı. Bir an düşündü aslında hatunun yaptığı hareketleri kendisi hatunu için yapıyordu. Buradan gerisi beni bağlamaz sonra ki hayalperest yazsın.’ dedi ve iyi bir sonuca bağladı. Hepsine teşekkür ediyorum değerli arkadaşlarımın.
İSMAİL MALATYA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.