Yıllar Ve Yollar
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Gurbet ellerde yalnızlık vardır, hasret, kasvet, karanlık ve ağlamak vardır!.. Kimse bilmez o duyarlı çocuk anılarımızı, sevdalarımızı, sırlarımızı. Bir pınar başında kurduğumuz hayalleri… Sonra unutulan yolların kenarında açan o unutma beni çiçeği acıtır içimizi… Cebimizde taşıdığımız, o ilk göz ağrımızın adını işleyip, yüzü kızararak verdiği oyalı mendil…
Gel gör ki, buralarda göçmen, yabancı, misafir işçi yada misafir işçi çocuğu olarak tanımlarlar bizi, yurdumuzda da el, yada Alamancı olarak. Artık ne geldiğimiz yere aitiz, ne de yerleştiğimiz yerlere… Doğu ile batı, köy ile şehir, gelenekcilik ile modern, iki din ile iki kültür arasında sıkışıp; ne o ne öteki olabilmişiz. Vatansız vatandaşlar gibi kalmışız ortada… Yemeğimizi gurbetin zehrinden yapıyoruz, suyumuzu yureğimizin acısından… İnsana, hüzünle beraber acı veren bir duygudur bu!.. Bu duyguyu anlamak için yaşamak gerek!..
Yılların akışına bir kuru yaprak gibi kapılmış gidiyoruz sulara, dur durak bilmeden. Ardımızda bıraktığımiz sular geri dönmüyor… Bir yanımız vizeli , bir yanımız kaçak., bir yanımız sınır boylarında tutuklu… Para kazanmak uğruna sağlığımızı kaybetmişiz, sağlığımızı kazanmak için paramızı… Çocuklarımızı kaybetmişiz, isimlerimizi, uyruklarımızı kaybetmişiz… Huzurumuzu, uykularımızı kaybetmişiz… Ne kaldığımız ülkeler bizi tanıyor, ne geldiğimiz ülke bizi adam yerine koyuyor….
Doğup büyüdüğümüz yerler gitgide uzaklaşıyor bizden, gittiğimizde, bir yabancı gibi karşılanırız, yeniyetmeler tanımaz bizi, bizimde bir zamanlar oralarda yaşadığımız akıllarına bile gelmez … Bir sürü anı gelip üşüşür belleğimize, dalıp gitmelerimizi algılayamazlar… Her uzaklara daldığımızda çocukluğumuzu, ilk gençliğimizi, sevdalarımızı anımsarız. Umutlarımız, umutsuzluklarımız, özlemlerimiz bir flim şeridi gibi geçer gözlerimizin önünde… Ne yabancıyızdır onlar için, ne tanıdık. Ne buralıyızdır onlar için, ne de oralı. İki arada bir derede kaldığımızı duyumsadığımızda, burkulur içimiz, gözlerimiz dolar, ağır bir yılan gibi keleplenir yureğimizin üstüne hüzün…
Bütün ayrılıklar acı, bütün gitmeler hüzünlüdür. Bu kahrolası gurbet, bu yaban eller nasıl da sünger gibi emiyor ömrümüzü… Nasıl da günbe gün eksiliyoruz, tükeniyoruz farkına varmadan…
Gönül dağları barındırmıyor artık o eski sevdalarımızı… Durmadan hüzün kuşları uçuruyoruz ömrümüzün kafesinden… Grideyiz, uzaktan gelen eski bir trenin yorgunluğunu taşıyor bedenimiz, uzayan raylarda yüreğimiz… Yollarda hasretin kırıkları!..
Nuri CAN
YORUMLAR
Nuri Can bey, öykünüzü üzülerek okudum. Keşke kimse vatanından başka yere ekmek parası için gitmese. Ama bugün bile yurt dışına çalışmaya gitmek isteyen bir çok insan var. Doğduğun yer değil de doyduğun yer derler. Eğer ilgilenirseniz ben, Almanya da işçi olan bir genç kız ile ilgili ''HEDİYE'' isimli bir öykü yazmıştım. Belki okumak isteyebilirsiniz. Sayfamda bulabilirsiniz. Selamlar.
üçüncü kuşaktan bir kardeşime ev yaptırdık ev yaptı.. umarım dönecekler almanyadan..konuşmadık detaylı amma umuyorum...
dönün üstadım, demesi kolay bana amma.. dönün.
bakmayın genel söyleme ve tanımlamalara.. lakin buralar da pek iç acıcı değil bir çok yönden..
yine de vatan. devletin zamanında yaptığı hatalar bu tür göç hareketleri. 10 kişi bir araya gelin kurun bir işletme veya ne bileyim sizler daha iyi bilirsiniz yine de... ister emekliliğiniz tadını çıkarın vatanda, ne bileyim her daim başımızın üstündesiniz.
kimi insanların cahilliğine aldırış etmeyin, üzmesin sizleri. ne de olsa almancı derler bir çok tanıdığınız arkanızdan amma onlar da anlar çekilen çilenin büyüklüğünü..
saygı ve hürmetlerimle..
Çok çektik biz bu gurbetcilikten,gurbetci olmaktan.Kendimizi tanıyamadık,kendimizi bulamadık.Savrulduk öyle,bir sağa bir sola,yolumuzu kaybettik.Sevgimiz yalan oldu,sevdamız yalan,ailemiz paramparça,paraları saydık ama kendimizi sayamadık,yazık bize,yazık gurbetcilere.Artık özlemide unuttuk,eşi dostuda.Düşlerimiz derinlere gömüldü,bize hayat bir yalan oldu.Yüreğiniz,kaleminiz dert görmesin,kutlarım içtenlikle.SEVGIYLE
Bedri Bey ile aynı hayıflanmayı yaşıyorum; yazık ki hiç okumamışım sizi, bunca zaman! Bu ne içten bir anlatımdır!
Kısa sürelerle bulundum yurt dışında. O zamanlarda bile özledim ülkemi. Sizin çektiğiniz özlemi tahmin bile edemiyorum o yüzden...
Orada sizinle ilgili ne düşünürler bilmem ama, burada bizim için kıymetiniz de emeklerinize saygımız da her dem bakidir.
Kutluyorum...