- 581 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KUL SIKIŞINCA
KUL SIKIŞINCA
Yıllar önce bir vatandaşın başından geçmişti bu olay:Atilay Bey anlatıyordu; Biz büyük bir aile idik Babam amcam ve çocukları babadan kalma bahçelik bir yerde yaptıkları evlerde kalıyorduk,sahip olduğumuz her şey ortaktı.
Birlikte kazanıp birlikte harcıyorduk.Günün birinde babam amcamın bahçede bir köşede ağladığını gördü, hemen yanına gitti abi ne oldu neden ağlıyorsun dedi.Babam abi dediği kardeşinden yaşça küçük olmasına rağmen daha önce evlendiğinden büyük çocukları vardı.
Amcam babama; senin çocuklar maşallah büyümüşler bizimkiler daha sabi çok küçükler
Onları görüp duygulandım demişti,Babam da onu teselli etmek için “Abi benim olan her şey senindir dedi; neden üzülüyorsun,bu günden sonra ben eşim ve çocuklarım senin çobanındır sen üzülme ne istesen onu yapacağız demişti.Amcam bu sözlere çok mutlu olmuştu,birlikte mutlu bir hayat sürüyorduk çift çubuk yönünden durumumuz iyi sayılırdı, babamlar tarlaları ekip biçmek için bir traktöre ihtiyaç duydukları için 25.000 Tl.kredi çekerek bir traktör almışlardı.Fakat kredinin ödenmesine çok az bir süre kalmış olmasına rağmen parayı denkleştirememişlerdi.
Askerliği bitirip köye dönmüştüm, bu durumu öğrendiğimde bir şöför bularak harman vakti Kars’ın ilçe ve köylerine çalışmak için gittik. Önce Arpaçay’a gittik bir hafta orada kaldık.
Fakat bir Allah kulu iş için yanımıza gelmedi,tekrar yola koyulduk bu sefer Selim ilçesine gittik.bir hafta kadar da orada bekledik yine yapacak iş çıkmamıştı.Cebimizdeki paramız da tükenmek üzereydi artık beklemenin bir gereği kalmamıştı bari paramız bitmeden kendimizi eve atalım dedik. patos,pulluk ve sürüm aracını römorka yükleyip yola koyulduk, yarım saat kadar bir zaman yol almıştık, karnımız da acıkmıştı.bir bulak başı bulduk ve mola verdik.Hiç olmazsa elimizi yüzümüzü yıkayıp biraz su içelim dedik.öyle de yapmıştık çeşmenin yanındaki söğüt ağacının altında dinleniyorduk,o sırada bir atlı yanımızda durdu, atından inerek selam verdi.”Selamın aleyküm” dedi biz de aleyküm selam dedik.Çeşmede elini yüzünü yıkadı ve serin sudan içti, atına da su verip, gelip yanımıza oturdu “Yahu kardeşim Kars’tan geliyorum bir traktör bulamadım ki harmanları dövüp ekinlerimi toplayıp tarlaları sürdüreyim,dedi biz şöförle birbirimize bakarken, O, kardeşler gördüğüm kadarı ile siz de bu işlerle uğraşıyorsunuz bana yardım edermisiniz? Hakkınızı da fazlasıyla veririm dedi.Biz çok sevinmiştik.İyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş dedik ve bizim bu işi seve seve yapacağımızı söyledik.Adı Hüseyin olan adam çok memnun oldu ve köyüne
götürdü bizi. Epey toprakları vardı ve buğday ekiliydi biz orada 1 ay kaldık. Yemek ve yatacak yer verdi bize.Hüseyin aganın buğdaylarını biçip harmanını topladık,tarlalarını sürdük ekinlerini ektik ve sürenin sonunda çok memnun kalmıştı.O gün yanımıza geldi bize teşekkür etti. Cebinden 35.000 lira.çıkararak bize verdi,ben bu paranın fazla olduğunu söyledim;
dediki Atilay bey bu sizin hakkınız ananızın ak sütü gibi helal olsun dedi biz kendisine teşekkür ederek eşyalarımızı toplayıp yola koyulduk,Yolda birbirimize anlatıyorduk bu Tanrının lütfuydu bize hem eli boş dönmemiştik hem de borcumuzu ödeyecek kadar para kazanmıştık.Ben şöför Ahmet’e “Ahmet kardeş bu para bizim kazancımız ne kadar istersen söyle hakkını vermek istiyorum” dedim o ise abi sen ne versen benim başım üste kabulümdür dedi.ben ona beşbin lira çıkarıp verdim ve az ise söyle dedim,şöför Ahmet teşekkür ederek bu fazla bile abi dedi ben helal olsun kardeşim, sen de helal et hakkını dedim ve sohbet ederek 7-8 saatlik bir yolun sonunda eve varmıştık.Kul dara düşmeyince Hızır yetişmezmiş sözünü doğrulamıştık.Mutlu bir şekilde evimize gittik, sevdiklerimize kavuştuk borçlarımızı ödedik.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.