- 427 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
O MÜTHİŞ GECE ( İkinci Bölüm)
İnfazların yapılacağı 16 Temmuz günü :
Çar ailesinin tutuklu bulunduğu kilise meydanındaki İpatieflerin konağının önüne,gece yarısı on iki örtü getirmelerini emrettim. Yine aramızda kararlaştırdığımız işaret verilince ,bir kamyon gelip evin zemin katının girişinde duracaktı . Şoföre ,mümkün olduğu kadar kapıya yanaşmasını motorunu durdurmamasını hat da devamlı çalıştırarak elden geldiği kadar fazla gürültü çıkarmasını söyledim. Hele arada egzoz patlamaları olursa daha da işimize gelirdi. Böylece harekete hazırlanmış gibi motorunu çalıştıran kamyonun homurtuları arasında,bizim silahların sesi dışarıdan duyulmamış olacaktı.
Ya idamların sorumlusu kimdi acaba ?...
Ben bu soruma Ermakof’un cevap vereceğini sanırken o, yine anlatmaya başladı :
İdamların yerine getirilmesi işini Yurovski üzerine almıştı.
Kararımız gereğince,yalnız Çar,Çariçe ve beş çocuğunu değil, onlarla birlikte özel doktoru, Çariçe’nin oda hizmetçisini aşçılarını ve uşağı da ortadan kaldıracaktık. Hepsi on bir kişi ediyorlardı. Şüphe uyandırmamak için ailenin işlerini gören Bolşevik hizmetçi kadınla on dört yaşındaki aşçı yamağı Leonit’i de aşşağıya indirecektik.
Fakat onları öldürmek niyetinde değildik. Ateş edeceklerin dört kişiden fazla olmamasını Yurovski ile ben kararlaştırmıştık. Yani ondan benden başka Vaganof ile nöbetçilerden biri ateş edecekti. Yurovski ile nöbetçi de birer nagant marka tabanca vardı. Vaganofla bende ise birer mavzer bulunuyordu. Fazla olarak hepimiz yirmişer mermi almıştık. O gün öğleden sonrayı evin içinde idamlar için en uygun köşeyi aramakla geçirdik. Sonunda uygun bir yer bulabildik.Burası mahzende nöbetçilerin kaldıkları büyük bir odaydı.Yurovski, nöbetçilere de tüfek dağıtmıştı. Fakat bu silahları yalnız, bir karışıklık çıkarsa kullanabileceklerdi.Oda,yol seviyesinin altında olduğu için patlamalar etraftan pek duyulmayacaktı.Odanın ölçüleri de istediğimiz gibiydi.Altıya dört metre.Üstelik çıkış yerlerine de çok yakındı. Cesetleri taşıyacak kamyonu hemen önüne çekeceklerdi.
Bir öksürük nöbeti Ermakof’u susturdu.Çar ailesinin katili tekrar konuşmaya başladığında sesi yine hırıltılı çıkmaya başlamıştı :
-Odanın dip tarafında zemin katın koridoruna açılan iki kanatlı bir kapı vardı,dedi Ermakof. Planımıza göre biz dördümüz kapının eşiğinde duracak, içeriye aldığımız aile fertlerinin üzerine silahlarımızı boşaltacaktık. Dört kişiden fazla olsaydık, bunu yapamazdık. Çünkü daha fazla insanın eşikte yan yana durması imkansızdı.
Ermakof anlattıkça ben heyecanlanıyordum.Onunda yatağında titrediği görülüyordu.
-Vakit gece yarısına gelmişti nihayet ,diye devam etti.Yanıma Vaganof’u alarak kamyonu kilise meydanının karşısına bıraktım.Şoföre de işaretimizi alır almaz hemen kapının önüne park etmesini söyledim.Yurovski ile yedi muhafız bizim dönüşümüzü ana giriş kapısında bekliyordu.Silahlarımızı tekrar gözden geçirdik. Her şey tamamdı.
Ermakof yatağından doğruldu ,sırtını yastığa dayadı koluma yapıştı. Gözleri yuvalarından uğramıştı adeta.
Güçsüz haline rağmen kolumu bir mengene gibi sıkıyordu.
-Çarın kapısını vuran Yurovski oldu. Çariçe ile oğlu Aleksi aynı odada kalıyorlardı.Yurovski onları uyandırıp içeriye girdi. Ben eşikte kaldım. Arkadaşım : Çarpışmalar şehre çok yaklaştığı için onları uyandırdığını söyledi. Sözde kendi güvenlikleri için derhal giyinip aşağıya inmeleri gerekiyordu.Sözde bir otomobil gelecek onları oradan alacak ve hiç değilse bu geceye mahsus başka bir yere götüreceklerdi. İmparator ailesinin hazırlanması epey sürdü; sanırım bir saat kadar. Dışarıda beklerken onların odalara girip çıktıklarını ve kendi aralarında konuştuklarını işitiyordum.
Ermakof’la el eleydik şimdi. Ben de heyecanla onun bileğine yapışmıştım.’’Çabuk anlat ’’ der gibi soluyordum. Düşüncemi sezmiş gibi devam etti :
-Yurovski sabırsızlanıyordu, dedi. Yanlarına gidip acele etmelerini söyleyeceği sırada ,kapı açıldı, Çar dışarı çıktı.Aleksi kucağındaydı. Her ikisi de askeri üniforma giymiş başlarına kasketlerini geçirmişlerdi.Ötekiler peşlerinden geliyorlardı.Çariçe ile kızları beyazlar giyinmişlerdi. Her birinin kolunda bir el çantası asılıydı. Kızlardan ikisi ayrıca birer yastık taşıyorlardı.Arkada çariçe nin oda hizmetçisi Anna geliyordu,onunda elinde iki yastık vardı. Kadınların arkasında da dokdor Botkin , aşçı uşak ve bizim bolşevik hizmetçimizle Leonit yürüyordu . Hiç biri durumdan şüphelenmemişti.Üst kat koridoru karanlıktı diye devam etti Ermakof . Çar, peşinde Yurovski olduğu halde kucağındaki ağır yükle titrek adımlarla ilerliyordu . Aleksiyi ben kucağıma alıp aşağıdaki odaya götürmek istedimse de Çar kabul etmedi. Yurovski onların hepsini merdiven alt basamağına kadar indirdi.Ve bizim orada kendisini biraz beklememizi söyledi.Bir dakika sonra da Vaganof’la yanıma geldi : Vakit tamam çocuklar dedi.
Devam edecek..
Aygün Deniz
YORUMLAR
Tebrik ederim kıymetli şairem kaleminiz yüreğiniz var olsun ilgiyle okudum devamını merak ediyorum